Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anlayana..
Liberaller ve İslamcılara göre, Cumhuriyet Devrimi de bir dizi yanlış öğeyi içinde taşıyordu. Örneğin; laiklik yukarıdan aşağıya halka zorla dayatılmış, hilafet halka sorulmadan kaldırılmış, bir günde alfabe değiştirilerek okur-yazarlık sıfırlanmış, Medeni Kanun nesnel şartlar oluşmadan yenilenmiş ve bütün reformlar sadece üstyapı kurumlarını hedef alan bir karakterde olmuştu. Yani bütün reformlar, tepeden inmeci ve despotik bir anlayışla ve Jakoben yöntemlerle gerçekleştirilmişti. . Çünkü hiçbiri halka sorularak, örneğin referandum yapılarak gerçekleştirilmemiştir. Örneğin; 1924’te hilafetin kaldırılması referandumla halka sorulsaydı, derin bir cehalet içinde olan, okuma yazma oranının yüzde 10’un altında bulunduğu, dini taassup altındaki bir toplumda, Allah’ın yeryüzündeki temsilcisine kim “hayır” diyebilirdi? Aynı şekilde 1934’te kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren yasa aynı şekilde referandumla sunulsaydı, kadınların yüzde 80’i bile “günah” ve “erkek işi” diye “hayır” oyu kullanırdı.
184 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Hata Neredeydi İncelemesi
Bernard Lewis
Bernard Lewis
özellikle İslam tarihi üzerinde uzmanlaşmış bir tarihçidir. Ortadoğu ve İslam tarihi üzerine 15’e yakın kitap yazmıştır. Tarihçi kimliğinin yanında George Bush’a danışmanlık da yapmıştır.
Bernard Lewis
Bernard Lewis
konusuna o kadar vakıf bir tarihçidir ki araştırmalarını derinleştirebilmek için Türkçe öğrenmiştir. Bizi bizden daha iyi bilen bir tarihçi
Hata Neredeydi?
Hata Neredeydi?Bernard Lewis · Kronik Kitap · 20201,696 okunma
Reklam
Yeni bir nesil icadı için ümmete dayatılan devrimler(!)
2 Mart 1924: Halk Fırkası Grubu toplantısında Şeriye vel Evkaf Vekâleti'nin kaldırılması kararı 3 Mart 1924: Hilâfet'in kaldırılması 3 Mart 1924: Tevhid-i Tedrisat Kanunu 8 Nisan 1924: Dinî Mahkemelerin kaldırılması 25 Kasım 1925: Şapka giyilmesi hakkında kanun 30 Kasım 1925: Tekkelerin, türbelerin, zaviyelerin kapatılması ve
Sayfa 108 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
“laiklik doğrudan doğruya Hıristiyanlık içinde bir doktrin, bir öğreti. Eski çağlarda laiklik kilise yönetiminde laiklere (yani ruhani sınıfı dışında kalanlara) belli bir kısım ayrılmasına meyledenlerin doktrini imiş. Modern zamanlarda toplum kuramlarına dinî olmayan bir karakter kazandırmak isteyenlerin doktrini olmuş.”
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Muhtelif yazılar
Ali Fuad Başgil külliyatında pek okunmayan ve görece az bilinen bu eser, hem Başgil’in diğer eserlerindeki temaları ihtiva ettiğinden hem de 1960’lardaki Başgil’in düşünce dünyasını tasvir ettiğinden ötürü kayda değer bir ilgiyi haketmektedir. Böyle nadide bir eserin unutulmaya yüz tutmasını önlemek adına içeriğine özet bir şekilde değinmek
Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil'den Mektuplar
Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil'den MektuplarAli Fuad Başgil · Yağmur Yayınevi · 200712 okunma
İnsan bilmeye muhtaç ol­duğu gibi, inanmaya da muhtaçtır. İmansız insan yularsız hayvan gibidir. İnsan inanıp bir noktaya bağlanma ihtiyacındadır. Bu nokta, kudsi bir aşk kaynağı halinde din olabildiği gibi, ilim yahut insanlık gibi yüksek bir emel de olabilir. Fakat, ilimden tabiatıyla mahrum olan kitle için, insanlık çok mücerret ve müphem bir duygu­dur. Ameli bir hayat planı vermez ve bugün, mânevi bir rehber ve destek olarak, dinin yerini tutmaz. Dinin ye­rini tutacak ruhi disiplin kaynağı henüz yoktur.
Sayfa 201 - Yağmur YayıneviKitabı okudu
Reklam
84 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Zehirlenmiş Dinlerin Yok Oluşu
Martin Luther, insanlık adına en büyük nimetlerden biridir. Kanaatimce insanlığın ve bilimin değer görmesi Orta Çağ için tabii Martin Luther’in kökten devrimsel reformu ile gerçekleşmişti. Kendisini sadece reformu başlattı dar kalıbına sığdırmak doğru olmaz. Zira başardığı şey o denli yüce ki bugünkü gelinen gelişim seviyesi bile bunu, onun devrimsel fiiliyatına borçludur. Hümanizm gerçeğini evrenin deviniminde merkeze oturtan hamleleri, zehirlenmiş dinin etkisini kırmayı başarması ile sağlandı. Roma'nın ikiye ayrılmasıyla ( Kavimler Göçü) İstanbul'un 1453 yılındaki fethine kadar geçen süre içerisinde, Vatikan merkezli kurulan Korku Dini İmparatorluğu, o dönem bilinen tüm Hristiyan dünyasına hükmedince, insanlık ve bilim gerisin geriye gitti. İşte Martin Luther bu geriye gidişe son verip, olması gereken ivmenin ileriye doğru akmasını sağlayacak temelleri attı. Ayrıca Avrupa'nın siyasi anlamda sınırlarının çizilmesi ve bir takım ilkelerin doğuşu Laiklik gibi oluşmasını sağladı. Umarım bir gün bizde Martin Luther önderliğinde başlayan zehirlenmiş din ve din simsarlarına karşı harekete geçer, binli yıllardaki gibi rotamızı bilime çeviririz. Aksi halde sakız orucu bozar mı? 10 yaşındaki kız ile evlenilir mi gibi gibi saçma sapan pisliklerin içinde boğuluruz. Oysa İbn-i Sina, Harezmi, El Cezeri, Uluğ Bey ve daha nice İslam bilgini ile eriştiğimiz o muazzam gelişim seviyesine varamayız... Eser bu reformist ilkelerin temelini atan başlangıç metnini sunmaktadır, okuyacak olanlara iyi okumalar dilerim.
Doksan Beş Tez
Doksan Beş TezMartin Luther · İş Bankası Kültür Yayınları · 2018997 okunma
"Laiklik Neden Yaşamsaldır?"
🗣Prof. Dr. Ahmet Saltık 🗣Prof. Dr.
Bilsay Kuruç
Bilsay Kuruç
🗣Prof. Dr.
Erendiz Atasü
Erendiz Atasü
🗓27 Ocak 2024, Cumartesi 🕑14.00 📍Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi
Dinin gayesi, diyorum; insan oğlunun içini "mukaddes" duygusu ile temizleyerek, ferdi ulvi ve ilâhi sıfatlarla bezetmek ve bu sayede, onu büyük insanlık idealine doğru, yükseltmektir. Evet, dinin beşeri mânası ve en üstün gayesi in­sanlıktır. Çünkü, dinin nazarında, bütün insanlar "Zât-ı Ecel"in kullarıdır ve imanlı insanlar kardeştirler. *****
Sayfa 82 - Yağmur YayıneviKitabı okudu
İnsanları birbirine bağlayan ülkeleri değil, ilkeleridir: Özgürlük, demokrasi, insan hakları, laiklik, adalet...
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.