Eleştirel ve Alternatif Eğitim: Sınavlar, Çokkültürlülük ve Diğer Sorunlar
1. Giriş Türkiye’nin eğitim sisteminde, sorunlar açısından yok yok. Böyle olunca, toplumun tepkisizliğine şaşmamak gerekiyor. ‘Okulsuz toplum’ tartışmaları açısından bakarsak (bkz. Baker, 2006; İllich, 2006), kapitalist okullar, toplumsal benzeştirme (asimilasyon) rolünü başarıyla gerçekleştirmektedirler. Okullar, geçmişte, toplumsal mücadelenin
Laiklik hususundaki uygulamalar önceki döneme oranla çok radikalleşmiştir. Nitekim 1940 yılında Halkevleri Kütüphanelerine dini içerikli ve Türk İnkılabının ideolojisine uymayan yayınların girmesi yasaklanırken, 1942 yılında gazetelerde dini içerikli yazı dizilerinin yayınlanması kontrol altına alınmıştı. Savaş dönemi uygulamaları sonunda Partinin halk ile olan bağlantısının önemli ölçüde koptuğu, partinin bürokratik niteliği çok belirgin biçimde ön plana çıkmaya başlamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Auzef
Reklam
Yeniçeri Kırımı Üzerine
19. yüzyıl Osmanlı toplumunda en radikal dönüşüm 2. Mahmud zamanında yeniçeri kırımı ile gerçekleşti. Bir ülkenin kendi ordusunu topa tutarak yok etmesi, üstelik bunu da tarihe bir "zafer" olarak kaydetmesi benzeri pek görülmemiş bir olaydır. Aslında yeniçeri ocakları gerçekten de bozulmuştu. Sayıları çok artmış, aralarında bol miktarda askerlikle ilgisi olmayan zorba ve yağmacılar katılmış, eski heyecanları kalmamıştı. Ne var ki Osmanlı düzeninde bozulan kurum sadece yeniçeri ocağı değildi. Yeniçerileri kıranlar ve kırımcıları alkışlayanlar da en az yeniçeriler kadar yozlaşmışlardı. Kaldı ki yeniçeriler geçmişleri itibarıyla halka en yakın, halk çıkarlarını en çok gözeten Bektaşi inançları dolayısıyla hoşgörülü fikirlere daha açık bir zümre teşkil ediliyordu. .... Kırım, siyasi olduğu kadar mali alanda da son derece önemli sonuçlar doğurmuştu. Yeniçerilerle beraber onların ulufelerine aracılık yapan zümreler de yok olmuş ve bütçede yönetici sınıfın el koyduğu pay birden artmıştı.
Sayfa 130Kitabı okudu
296 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bahriye, Elfin Tataroğlu. 20.baskı 280 sayfa Asi kitap. Yazar, Elfin Tataroğlu 1978 İzmir doğumlu. İzmir Kız Lisesi, Bilkent Güzel Sanatlar Akademisi ve mimarlık Fakültesi mezunu. Akademik çalışmalarına devam etmekte, bazı üniversitede ders vermektedir. Yazarın ilk eseridir. Bahriye, Bahriye Üçok'un tüm yönleriyle anlatıldığı bir eserdir. Aynı
Bahriye
BahriyeElfin Tataroğlu · Asi Kitap · 2019233 okunma
Darbe sonrası Türkeş ve ekibi günlük bir gazete kurmaya karar verirler. Türkeş bu iş için Irkçılık-Turancılık davası döneminden tanıdığı ileri sürülen ve istihbaratçı olduğu hususunda rivayetler olan Ziya Tansu'yu görevlendirmiştir. Ziya Tansu, sonradan Özel Harp Dairesi adını alacak olan Seferberlik Tetkik Kumlu'nun ilk mensuplarından ve
Daha önce fikirleri değerlendirilen iki sosyal bilimcinin de üzerine yoğun bir şekilde eğildikleri Türk modernleşmesinin ürettiği din odaklı ayrışma ve kültürel bölünme, Kemal Karpat’ın da ilgilendiği ve üzerine önemli tespitler yaptığı bir konudur. Burada Cumhuriyet modernleşmesinde yeni siyasal elitin İslam’ı, milliliğin dışına çıkarma çabasını “ideoloji çağının temellerini atmak” olarak yorumlayan Karpat (2009b, s. 321), Cumhuriyet’in kurucu elitinin kültür ve tarih gerçekliğini yanlış yorumlamasının pek çok olumsuzIuğa sebep olduğunu savunmuştur. Özellikle İslam’ı, milliliğin dışına itmeye çalışan ve laiklik anlayışıyla yeni bir millilik oluşturmaya çalışan zihniyetin, hem Osmanlı’dan süregelen modernleşmeyi hem de din ile devlet arasındaki ilişkiyi doğru anlayamadığını düşünmüştür (Karpat, 2009b, s. 822). Böylece Cumhuriyet ideolojisinin temellerinin atıldığı dönem, var olan tarihsel ve sosyolojik gerçekliğin değişmesi talebiyle yeni bir tarih ve sosyoloji peşinde olmuştur. Bu çelişkiyi Karpat (2010, s. 190), “Türkiye, İslam’a bütünüyle sadık bir toplumu yönetmek için kurulmuş Iaik bir hükümete sahipti” şeklinde ifade etmiştir.
Mahmut Hakki AkınKitabı okudu
Reklam
Herkesin eli kanlı... Fail-i meşhur bir aydın; Necip Hablemitoğlu'nu saygıyla anıyoruz... (1954-18 Aralık 2002) "Yeni binyılın şeyhlerinin, dervişlerinin, müritlerinin ve de meczuplarının amaçlarının da değiştiği gözlemleniyor. Artık amaç, bir şeriat devleti kurmak değil. Şeriat; iktidarı, parayı, her türlü gücü ele geçirmenin sadece
268 syf.
8/10 puan verdi
Osmanlı İmparatorluğu ve Ortodoks Kilisesi 'Anadolu’da Türk siyasal varlığı başladığı sıralarda, Bizans Kilisesi önemli bir çöküş dönemi yaşıyordu. Bizans Ortodoks Kilisesi, Roma Katolik Kilisesi’nden farklı olarak akıbetini Bizans Devleti’ninkine bağladığından, devlete yönelen saldırıları kendine yönelen saldırılar olarak görüyordu. Kiliseye
Teokrasi ve Laiklik
Teokrasi ve LaiklikNiyazi Berkes · Yapı Kredi Yayınları · 201639 okunma
DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
469 öğeden 311 ile 320 arasındakiler gösteriliyor.