Harry Emerson Fosdick der ki:
"_Hayat budur;Bir tel koparsa üç telle bitirmek."
Evet;HAYAT,
Limonlarını limonata yapmasını bilen insanlara aittir.Kader limonu,limonata yapın diye verir.
''Bir gün II. Mahmud tebdil geziyor, milletin kendisini ne derece sevdiğini anlamak için halkla temas ediyormuş. Bir limonatacıya yanaşmış, bir limonata içmiş, içerken sormuş:
''Üçüncü Selim'den mi memnunsunuz, yoksa İkinci Mahmut'tan mı?''
Limonatacı cevap vermiş:
''İkisinin de Allah belâsını versin!''
Mahmut, ''Neden?'' demiş.
Limonatacı yine cevap vermiş:
''Üçüncü Selim devrinde de limonatamı beş paraya satardım, İkinci Mahmut zamanında da öyle!''
Bu espri dolu vaka da gösterir ki, halk en ziyade yenilik getiren maddî ekonomik ihtilâllerle alâkadardır. İhtilâl, ekonomik sahada halkın lehine bir değişiklik vücuda getirmedikçe halk da memnun olmuyor. Şüphe yok ki, bunda çok hakkı var.''
Derin bir nefes alarak başını kaldırıp yıldızlara bakmaya başladı.
Eğer hayat sana limon verirse diye düşündü, limonata yap.
Düşüncenin salt anlamsızlığı karşısında
kahkahalarla gülmek istedi ya da ağlamak.
Niçin kahve içeriz? Hiç düşündün mü, Nuri Usta? Tadı için, desen, değil. Tadı için kahve içeceğine limonata iç...Kokusu için mi? O da değil. Turunç şerbetinin yanında bu bulaşık suyunun kokusu nedir ki?.. Sinirleri tembih edermiş. Laf!.. Rakı ne güne duruyor?.. Hazımmış. Palavra... Yemeklerden sonra elma ye!.. Öyleyse niçin şu meredi içeriz?...alışkanlık denen nesneyi bilir misin, Nuri Usta? Bilir misin ki insanoğlunun hem en büyük kuvveti hem en büyük kepazeliği bu alışkanlık denen nesnedir!..
Ne güzel söyledin be! İnsan seni dinleyince hevesine limonata söylenmiş gibi oluyor. Sonbaharın ilk günü, yeni ceketle sokağa çıkmanın keyfi gibisin. Öyle güzel ki kalbin, tüm sokak kedileri ısınır, tüm çocuklar annelerini özler, tüm açlar doyar sen konuşunca.