Onlara sadece doruklarımdaki buzu ve kışı gösteriyorum - ve g ö s t e r m i y o r u m dağımın hâlâ tüm güneş kuşaklarıyla çevrili olduğunu! Sadece kış-fırtınalarımın ıslığını duyuyorlar: ve d u y m u y o r l a r sıcak denizler üstünden de yol aldığımı, tutkulu, ağır, sıcak güney rüzgârları gibi.
Sayfa 173Kitabı okudu
Bu k avramlaştırmada ana vurgu, üçüncü ve dördüncü ç ağlar üzerinedir. Özellikle üçüncü ç ağdaki bireylerin önceki k uşaklardaki a talarına göre daha s ağlıklı o ldukları, daha aktif ve üretken bir y aşam sürdürebileceklerini gösteren deliller artmaktadtr. Bununla birlikte, y aşlılar 80'li y aşlarına u laştıklarında, özellikle de 85 y aş ve yuk arısı nd a (4. ç ağ) s ağlık ve iyilik birçok e rişkind e kötüleşmekte dir. Ç ocuklarımızın ç ocuklarının ç ocukları. Bizim size b aktığı mız gibi geriye d oğru bize b akın; biz hayallerimiz sayesinde birbirimizle b ağlantıdayız . E ğer birbirimizi anlayabiliyorsak birbirimizin v arlığını hayal e debil diğimi z, kendimizi f arklı y aşla rda, ileride ya da geride d üşle yebil di ği miz içindir. G elişim Dönemlerinin Birinden D iğerine B ağlantılar: i ns anın y aşam boyu g elişi m dönemleriyle ilgili olarak bir konunun daha a çıklanm ası gerekir. Biyolo-jik, b ilişsel ve sosyoduygusal süreçler a rasında ba ğlanular o lduğu gibi y aşam boyu g elişim dönemleri a rasında da pek çok b ağlantı v ar dır. Y aşam boyu g el iş imi n incelenmesindeki anahtar yön, bir dönemdeki g elişimin d iğer bir dönemle n asıl b ağlantıl ı ol du ğudur. Ö rneğin bireyler ergenlik dönemine u laştığında, y aşamlam1da -ROGBR ROSENBLAIT A merikalı yazar, 20. y üzyıl
Reklam
Bunu atlatacaksin,bunun ardında yaşam var. Y A Ş A M. Anladın mı? Sevdiğin şeyler bulacaksın orada. Kaygilan - bunu durduramazsın.- ama kaygı hakkında kaygılanmayı bırak.
Sayfa 111Kitabı okudu
Her Hayırda Bir Şer Vardır
/gözüme bir tabela ilişiyor: "bu otelin yapımı sırasında hiçbir ağaç kesilmemiştir." tabelanın yanına gidip üç kere fısıldıyorum çünkü yak'ılmıştır çünkü yakı'lmıştır çünkü y a k ı l m ı ş t ı r
Plüton YayınKitabı okudu
Beklemek, kişinin, kendi eyleminin yöneldiği ortada yokken bulunduğu bir eylemdir - bu anlamda da, eylemin sınır durumlarından biridir: orada o l m a y a n birisine yönelik; hiçbirşey yapmadan, yapılan birşeydir. Bu yüzden de bilgiyle çok yakından ilişkili.
Sayfa 108Kitabı okudu
"Belki yaşamımızdaki tüm ejderhalar, bizi 'bir kez olsun' güzel ve cesur görmek için bekleyen prenseslerdir. İşin aslı araştırıldı mı, belki yaşamdaki tüm korkunç nesnelerin bizden yardım bekleyen kolu kanadı kırık yaratıklar olduğu anlaşılacaktır. 'Sanki' git, diyordu. Bilinmezin kollarına at kendini. Davet edilmediğin yerlere git ve 'y-o-l-u-n-d-a y-ü-r-ü-m-e-y-e d-e-v-a-m e-t.'
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.