Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
200 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
L'Éducation de la Volonté ( İrade Terbiyesi )
Başlamadan önce çevirisi ile alakalı şahsi olarak beni rahatsız eden bir şey var. Kitabın orijinal Fransızca baskısını okumuştum, benzeri şeyleri bu tarz kitaplarda tekrarlamayı sevmememden ve okurken aklımdan uçup gitmesinden de kaynaklı çok alıntı yapmadım ama yaptığım alıntılar için bir de merakımdan arkadaşımdaki türkçe baskısına da baktım
İrade Terbiyesi
İrade TerbiyesiJules Payot · Ediz Yayınevi · 201828,8bin okunma
464 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Özellikle Psikolojik Gerilim sevenler için okunabilir bir kitap. Hani şu gerçekle hayali ayırt edemediğimiz türden. Yaşananlar gerçek mi paranoya mı ikisine de ihtimali eşit gibi görünüp kimin dost kimin düşman olduğundan emin olamadığımız bir kurgu. Emin olamadıkça da sonunu daha çok merak edip kendimizi yediğimiz bir kitap. Bir anda kocasının kaybolmasıyla hayatı alt üst olan bir kadın... Babasının başına neler geldiğini biliyor gibi konuşan hayal aleminde küçük bir çocuk... Hem arayış hem bir kaçış... Gizem, aksiyon, sır, aşk, aile, para... Ve kitaptan bana kalan en önemli nokta; Çocukların yalandan uzak olmalarının ve etkilendikleri gerçekleri bilinç altına kazımalarının çok güzel işlenmiş olması... Polisiye ve psikolojik gerilim sever biri olarak kitabı sevdim. Çok çok farklı bir konu değildi benim için. Benzeri kurgular okumuştum. Yine de nasıl bitecek diye merak etmekten kendimi alamadım. Benzeri kitaplar okumamış olsaydım "vay bee" diyebilirdim belki. Özellikle olumsuz olarak değinmek istediğim şey ise maalesef çok fazla yazım hatası olması. Kitabı bitirdikten sonra "Bu da olmamalıydı", "Bu da yapılmalıydı"," Oh şu da iyi oldu" gibi bir çok yorumum oldu tabi. Ama öyle bir kurgu ki işte ne dense spoiler... Söylenebilecek her bir cümle gerilimi ortadan kaldırıp kitabın heyecanını yok edebilir. Şunu söyleyebilirim ki Kafamdaki Dedektif biraz bocaladı ki bu iyi bir şey aslında. Neticede kimse sonunu tahmin edebildiği bir kurguyu okumak istemez.
Paranoya
ParanoyaBrandi Reeds · Panama Yayınları · 201994 okunma
Reklam
462 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
En en en bi sevdiğim yazarlardan biridir John Verdon. Öncelikle seriyi sırayla okumak gerekir. Çünkü her kitapta bir öncekilere gönderme var. Ayrıca yazarın aile hayatını, arkadaşlıklarını da daha iyi anlayabilmek adına sırayla okumanın faydası çok. Bu yazarla ilgili net yorumum şu aslında "Ne yazsa Okurum!" Polisiyeyi daha da sevmeni ve içimdeki okuma isteğini aşka dönüştüren bir yazar. Gerçi kitaplarda yazarlardan daha ön plana çıkan kişiler de Dedektifler oluyor. Dave Gurney. Harika bir dedektif. Zeki, normal bir hayat yaşayan, öyle uçuk kaçık ilişkileri ve sefil bir hayatı olmayan tarzda. Üstelik +18 olmadan da nasıl polisiye yazılırın canlı örneğidir bu kitap. Serinin 7. Kitabını güzel bir grupla birlikte okuduk. Tamam belki serinin ilk 5 kitabı gibi değildi ama yine de bayıla bayıla okudum her sayfasını. Tarzı aynı değişmiyor kitaplarda. Ama bu şaşırtmadığı anlamına da gelmiyor asla. Kadim bir dostla yeniden buluşup konuşmak gibiydi. Ve kitabı yorumlamak bir arkadaşımız hakkında konuşmaya benziyordu. Karısından çocuğuna kadar. Yazara ayıp olmasın ama maalesef bu eski dost John Verdon değil de Dave Gurney'di Polisiye sevenler bu seriyi mutlaka okusun. Sevmeyenler de bu seriyi mutlaka okusun ki polisiye nasıl sevilir anlasınlar.
Tepenin Laneti
Tepenin LanetiJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 20211,873 okunma
416 syf.
6/10 puan verdi
·
32 saatte okudu
Kitapla alakalı incelemelerde genel olarak sorun beklentinin yüksek olması, benim incelememin de ilk sıkıntısı bu olacak maalesef. Fantastik kurgu beklemiyordum, kitabın türü de öyle değil zaten ama bu kadar güzel bir konunun bu kadar kötü şekilde harcanması beni üzdü. Kısaca özetlemek gerekirse Corvina şizofren bir anne babanın çocuğudur. Babası o bir yaşındayken intihar edince ona annesi bakmaya devam etmiştir, fakat 18 yaşında Corvina bir sıkıntı olduğunu fark edince annesi kliniğe yatırılır ve üç sene sonra hiç duymadığı bir üniversiteden teklif aldığında hayatına yeniden başlamak için Verenmore Üniversitesi'ne gider ve orada profesör Vad ile tanışır. Kitap fantastik olmaya inanılmaz derecede yatkın, ve keşke de olsaymış inanılmaz güzel bir konu boşa gitmiş gibi hissettim. Kitabın zaten +18 içerdiğini ilk sayfadan yazar size açıklıyor ama kitapta gördüğüm sahneler ve konuşmaları kendi adıma konuşursam bu gotik tarza yakıştıramadım. Çok kaba ve gereksiz gelen bir sürü yer vardı ki bu türde kitapları da çok okudum. Yazar ve kitap hakkında fazla pr yapıldığını düşündüm çünkü sosyal medyada bloglarda vs herkes kitabı ve yazarın kalemini yerlere göklere sığdıramıyordu. Dark Romance temasına da uymuyor bazı incelemelerin aksine. Gotik havasını sevenler için kesinlikle önerebileceğim bir kitap ama onun haricinde tavsiye edemiyorum maalesef.
Gothikana
GothikanaRuNyx · Martı Yayınları · 20221,361 okunma
Biz yalnızlar çok iyi biliriz. Yapayalnız hissettiğimiz bir anda biri girer hayatımıza. Aha! deriz, işte geldi. Daha ilk dakikada içimize bir şeyler doğar, sanki bir umut hüzmesi, sanki güzel bir koku yayılır hücrelerimize sadece içten duyulan. Herkes için olmaz bu. Sadece bazı kişiler geldiğinde hissederiz bunu, siz kimlerden bahsettiğimi çok iyi biliyorsunuz. Aklınızda bir isim oluştu bile. Evet diyorsunuz değil mi, o geldiğinde duymuştum içimde o güzel kokuyu, karnımda umut hissetmiştim. İnsan, elindekileri tutabilen bir varlık değil maalesef. Hele de yapayalnızsan sana gelen ilk insanda öyle bir telaşa kapılıyorsun ki.
Maalesef...
"Öyle zamanlar vardır ki, insan hayat ırmağının akış yönünü değiştiremez."
Reklam
Annem İçin
Öldükten beş gün sonra geldin rüyama. Babaeski’deki eski evin oradasın. Hayır gelin çıktığın ev değil, diğeri. Biz çocukken her yazları kardeşlerinle, kuzenlerimle bir araya geldiğimiz eski mezarlığın oradaki ev. Evin bahçesine çiçekler ekilmiş. 20 li yaşlarındasın. Sanırım hiç evlenmemişsin. Bahçedeki çiçekleri suluyorsun. Çok mutlusun. O kadar
Türkiye öyle bir Müslüman ülke ki, maalesef, mezbahanelerinde binlerce domuzun da kesildiğini acı da olsa biliyoruz. Yine on binlerce sığırın helal kesim şerri şartlarına riayet etmeden kesildiğini de biliyoruz. Bunların artıklarının nerelerde kullanıldığını da biliyoruz.
210 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Olay nereye bağlanacak diye merakla okudum, bir solukta bitirebileceğiniz ve gerçek anlamda "yaşamak" üzerine düşündüren bir kitap. Karakterlerin yaşadığı travmalar ve acılara o kadar üzüldüm ki, verdikleri yaşam mücadelesi o kadar acınasıydı ki okurken yer yer gözlerim doldu ve gözyaşlarıma hakim olamadım. Maalesef çok bir şey yazmayacağım çünkü inceleme adı altında yazacağım her şey size spoiler olabilir, öyle bir kitap :) soluksuz okudum, çok beğendim.
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,3bin okunma
%100 !!
Kemal Sayar
Kemal Sayar
: Beni üzen şeylerden bir tanesi de yaşadığımız şehirlerde göğü göremez hale gelmemiz. Öyle devasa binalar yapılıyor ki bazı sokaklardan geçerken kafamızı kaldırdığımızda gökyüzünü göremiyoruz. Cenab-ı Hak, "Onlar hiç gökyüzüne bakmazlar mı?" diyor, bizden göğe bakmamızı istiyor. Maalesef Batı şehirlerinden kopyaladığımız şehir içinin yüksek binalarla dolması anlayışı yüzünden ne güneşi ne gökyüzünü görebiliyoruz. Üstelik bu uzun binalar kimi eleştirmenlere göre kuşların göç yollarını da engelliyor; leylekler binalara çarpıyor, ölüyor, göç yollarını değiştirmek mecburiyetinde kalabiliyorlar.
Reklam
296 syf.
7/10 puan verdi
Diğer iki kitabı çok öncesinde okuduğum için bu kitabı okuduğumda ufak tefek ayrıntıları unuttuğumu fark ettim. Farklı bir açıdan aslında normal yaşantılara sahip olsalar bir noktada onu gördük diyebilirim. Yine de bir noktada bu ikiz alevi olayını beğensem de kafamda bazen bazı şeyler oturmuyor gibi hissediyorum. Karakterlerinin hissettirdiği bir şey de olabilir bu durum bilemiyorum. 3. kitapta elimde var ve umuyorum ki cidden güçlenmiş ve aklı başında karakterler okuruz diye umut ediyorum. Kitabın sonlarına doğru okuduğumuz iki karakter var ve cidden onların hikayesini daha çok merak ediyorum. Spoiler İkiz alevi durumu dediğim gibi hoşuma gitse de bazen Daren ve Nova hem uyumsuz hem de bir o kadar uyumlu hissettirdi. Nova gibi alaycı tavrım devam edebilirdi ama bir noktada kaçamazsın ve cevabları almak zorundasın. Daren de ufakta olsa bir gelişim görebildim gibi -maalesef biraz süpheli yaklaşıyorum- ama Nova nedense hep aynı gibi ya. Kitabı okurken bazen yorulduğumu hissettim. Neden bilmiyorum ama bırakıp uzun bir süre almadığım anlar oldu. Keşke birlikte aynı evde kaldıkları sırada diğer karakterlerin az buçuk hikayelerini okusaydık. Bunu dedim de aklıma geldi. Ben cidden aşk üçgeni, aşk üçgenine yakın ve aşk üçgenine uzaktan göz kırpan ama öyle olmayan şeyleri okumakta zorlanıyorum bazen.
Ejderha ve Yıldız
Ejderha ve YıldızN. G. Kabal · Dex Yayınevi · 2024217 okunma
312 syf.
7/10 puan verdi
Bridgerton kardeşlerin içinde favorim olan Eloise'in kitabı sonsuz sevgilerimle. Öncelikle serinin daha önce hiçbir kitabını okumamış ama dizisinin tüm bölümlerini izlemiş biri olarak söylemeliyim ki, dizisi kesinlikle çok daha başarılı... Kitap da kötü değildi ama dizinin çok daha masalsı bir havası var ve bu hava maalesef kitapta yok. Dümmmdüz bir tarihi romantik kitaptı, türünün diğer örneklerine nazaran ön plana çıkan hiçbir şey de yoktu. Hatta sonlara doğru gittikçe sıkılmaya başladığımı da itiraf edeyim... Yine de Eloise'i okumakla ilgili bir şikayetim yok lakin Phillip... Kendisini pek sevemedim. Biraz hıyar gibi bir adam. Oldukça da sıkıcı. Çocuklar duymasın Haluk gibi biriydi yani hiç zevk almadım okurken ne bileyim... Yavan bir aşk hikayesiydi yaa... Bir kaç saatte de bitti zaten öyle can sıkıntısını aldı, o kadar. Dizisini çektiklerinde kesin çok severim ama, hissedebiliyorum...
Sonsuz Sevgilerimle
Sonsuz SevgilerimleJulia Quinn · Epsilon Yayınevi · 2019985 okunma
552 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Geçtiğimiz senelerde Jane Eyre ve Uğultulu Tepeler’i okumam vesilesiyle Charlotte Brontë ve Emily Brontë ile tanışma şerefine erişmiştim. Mükemmel eserleri hâlâ hafızamda, bazı detayları eksik haliyle tabii. Kardeşleri Anne Brontë ile de henüz tanışabildim. Fakat ablaları kadar okunmaması beni çok şaşırttı öncelikle. Çünkü şu an kitaplığımda
Wildfell Hall'un Kiracısı
Wildfell Hall'un KiracısıAnne Brontë · Can Yayınları · 2023511 okunma
229 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
bu kitap bana beni hatirlatiyor. ne kadar dogru bir tespit bilemeyecegim ama bir kitap yazsam ortaya bu veya bu tip bir sey cikarmis gibi hissediyorum. cunku (bence) benim kisiligim fantastik ve absurt komedinin harmanlanmasindan olusuyor ve bu kitap tam olarak fantastik ve absurt komedinin bir harmani bence. ayrica alcatraz'in araya
Alcatraz Kötü Kütüphanecilere Karşı
Alcatraz Kötü Kütüphanecilere KarşıBrandon Sanderson · Akıl Çelen Kitaplar · 2017252 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.