Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Wallace’ın mektubu
"18 Haziran 1858’de Darwin, dünyasının başına yıkılmasına neden olan bir mektup aldı. Alfred Russel Wallace imzalı mektup, yıllardır üzerinde çalıştığı evrim kuramının bir özetiydi. Yıllarca süren bütün o çalışmalar, berbat kokular, göz, baş, mide ağrıları, kusmalar, hastanelik olmalar, uykusuz geceler, bunalımlar… Hepsi bir hiç içindi.
Sayfa 24 - Bilim ve Gelecek Kitaplığı - VI. Bir büyük biliminsanının hikâyesi: Darwin - VIII. Wallace’ın mektubu
KAFKASLILAR DERNEĞİ ÇEÇEN CUMHURİYETİ'NİN SİYASAL DEVLET YAPISI SORUNU ÜZERİNE Bu makale, Çeçen Cumhurbaşkanı DUDAYEV tarafından, Çeçen kamuoyunda Çeçen Cumhuriyeti'nin yönetimi ve devlet yapısına ilişkin sert tartışmaların yapıldığı dönemde yazılmıştır. (Tercüme: Prof. Dr. Ö. Aydın SÜER, GROZNİ, 1993) Tanrı bana, Vaynah’ların
Reklam
NİHAL ATSIZ'IN GÖK SULTAN'I
Tarihî şahsiyetler yalnız yaşadıkları zamanda değil, kendilerinden sonra da isimleri sıkça anılan ve tartışmalara konu olan kişilerdir. Bu anlamda yakın dönem Türk tarihinin kuşkusuz en tartışmalı isimlerinin başını çekenlerden birisi de II. Abdülhamid’dir. II. Abdülhamid’in kendi iktidarı döneminde başlayan ve günümüze dek süren bu tartışmalar
NUMAN ESİN'İN DAVRANIŞLARI KARŞISINDA ATSIZ'IN TEPKİSİ Atsız'ın Milli Yol'a uzak duruşu konusundaki kuşkularım artık son bulmuştu. Her sayı değil ama, sırası geldikçe yazı yazıyordu. İlgisi de devam ediyordu. Meselâ «Bugünkü Yemlihâlar», «30 Ağustos ve Türk Ordusu», «Türkçüler Derneği» başlıklı yazıları çeşitli tarihlerde
“Sosyalizm, hazır olarak gökten düşmeyecek. O, yer yemişidir. Tarihin, şimdiki ve geçmişteki medeniyetlerin ona büyük etkisi olacaktır”(Galimcan İbıahimov) Sosyalizmi içermeyen bir milliyetçilik-Eski İrlanda toplumsal yapısının temelinde bulunan o ortak mülkiyetin daha kapsamlı ve daha gelişkin biçimine dayandırılmış bir toplumsal yeniden
ORDİNARYÜS’ÜN FAHİŞ YANLIŞLARI Türk dili ve tarihi üzerinde çalışan Batılı bilginlerden birçoğu Akdeniz’den Çin içlerine kadar yayılan ve kendilerine “Türk” diyen insanları, ilmi görüşle, tek bir millet saydığı gibi, bazıları da İstanbul’dan Çin içlerine kadar uzanan geniş bölgede, mesela İstanbul Türkçesi konuşarak herkesle anlaşmanın kabil
Reklam
Ordinaryüsün Fahiş Yanlışları Türk dili ve tarihi üzerinde çalışan Batılı bilginlerden birçoğu Akdeniz’den Çin içlerine kadar yayılan ve kendilerine “Türk” diyen insanları, ilmi görüşle, tek bir millet saydığı gibi, bazıları da İstanbul’dan Çin içlerine kadar uzanan geniş bölgede, mesela İstanbul Türkçesi konuşarak herkesle anlaşmanın kabil
Bütün gücünü halkın için sarf et
1929 yılında Kazan’da yayımlanan Galiyev karşıtı propaganda amaçlı bir makalede o dönemdeki Galiyev ile ilgili olarak şöyle söyleniyordu: “...Bütün bu zamanlar içerisinde Sultan Galiyev devrimci olmadı. O milliyetçilik ile açık ilişki kuran burjuva milliyetçisi oldu.” Bu görüşün, 1929’da, Galiyevcilik karşıtlığının en yoğun olduğu dönemde yazılmış bir makalenin görüşü olarak önyargılı olduğu açık olsa da, kısmi bir doğruluk payı da vardır. Zira Galiyev'in siyasal yaşamının ilk dönemleri “Devrimci-milliyetçi” bir yaklaşımdı. Dolayısıyla bu dönemdeki Galiyev’e solcu diyebiliriz ama henüz komünist veya Bolşevik olduğunu söyleyemeyiz. Adı belirtilen makalede, Galiyev’in sosyalist değil milliyetçi olduğu Kuyaş gazetesinde yazmış olduğu şu satırlar ortaya konularak ispatlanmaya çalışılıyor: “Eşit olmayanlar arasında iki isim var. Onlardan biri Tatar Türkleri, diğeri Müslümanlardır. Bunlar en çok ezilenler en çok ayak altına alınanlardır. Hiç kimse, hiçbir şey bunu benim yüreğimden koparıp alamaz. Ne olursa olsun o tükenmeyecek. Ben bittiğim zaman ancak benimle sönecek. İşte o sevgi o yaradılış beni bir yerden başka bir yere atıyor. Benim hayat yoluma çizgi çiziyor. O çizgide bütün gücünü halkın için sarf et!"
Ahmet Özgür Türen araştırması ve gerçekler.
İlber Ortaylı ve Fethullah Gülen Herkesin bir idolü vardır. Genç bir tarihçi olarak benim de örnek aldığım, bilgisine ve kültürüne hayran olduğum insanlar var. Geçen seneye kadar bana bu kişilerin kimler olduğunu sorsaydınız en başta İlber Ortaylı’nın ismini verirdim.  Hatta 5 yıl önce Şahsiyetler adlı ilk kitabımız için kendisini arayıp bir
Almanya’ya Türk Dersleri Önemli Bir Medya Olayı Olarak Türk Bağımsızlık Savaşı, 1919-1923 Alman milliyetçiler için I. Dünya Savaşı ve Alman-Osmanlı ittifakı, kıyamet ölçeğinde bir felaketle sonuçlandı -gerçek anlamda bir kıyamet, çünkü zamanın yergi dergilerindeki görseller Almanya’nın üzerinde mahşerin atlıları tasvirleriyle, Almanya’yı
Reklam
Almanya’ya Türk Dersleri Önemli Bir Medya Olayı Olarak Türk Bağımsızlık Savaşı, 1919-1923 Alman milliyetçiler için I. Dünya Savaşı ve Alman-Osmanlı ittifakı, kıyamet ölçeğinde bir felaketle sonuçlandı -gerçek anlamda bir kıyamet, çünkü zamanın yergi dergilerindeki görseller Almanya’nın üzerinde mahşerin atlıları tasvirleriyle, Almanya’yı
Senatör Estes Kefauver tarafından ABD Senatosu'na sunulan ve 1961 yılında yayımlanan bir gensoruda, yeni ilaçlar konusunda yapılan bilimsel araştırmalar üzerinde şirketlerin etkisinin ne boyutlara ulaştığı gün ışığına çıkarılmıştır. Tıp dergilerinde yayımlanan pek çok makalenin, ilaç şirketlerinde çalışan "hayalet" yazarlar tarafından yazıldığı ileri sürülmüştür. İlaçların aleyhine veriler içeren çalışmalar, reklam kaynaklarının kesileceği endişesiyle yok denecek kadar az yayımlanmıştır. 1950'lerde günlük basında sunulan ve klorpromazinin "mucize ilaç" rolğ oynadığı senaryolarının büyük bir kısmı, yine ilaç sanayisi tarafından sahnelenmiştir. Gensoruda benzer şekilde, gazete ve dergilere nasıl reklam kaynakları sunulmuş ve bunların karşılığında nasıl ilaçlar lehine bol bol yazılar yazılmış olduğu yer almıştır. Yine bu yazılar karşılığında gazetecilere nasıl yüksek miktarlarda ücretler ödendiği ifşa edilmiştir. Pfizer firması için çalışan bir doktor, gensoru kapsamında, "günlük basında çıkanların çoğunun" ilaç şirketlerinin halkla ilişkiler uzmanları tarafından kaleme alındığını itiraf etmiştir. Halka dağıtılmak üzere gazete ve dergiler için yazılmış düzenli bir yayın akışı hazırlanmıştır. Bu yayınlarla birlikte, daha önce söylediğimiz gibi yeni ilaçlar hakkında "mucize ilaç" algısı ortaya çıkmış ve şekillenmiştir.
Sayfa 96 - Metis Bilim
ÖNSÖZ Birkaç asırlık modern paradigmayı bir tarafa bırakacak olursak, sanılanın aksine, ortaçağ, ciddi anlamda insanlığa büyük isimler yetiştirmiştir. Bu sadece İslam medeniyeti için değil, batı medeniyeti için de öyledir. Ortaçağın batılılar tarafından karanlık dönem diye isimlendirilmesi, dikkat edilecek olursa, önceden olduğu kadar, son
Sayfa 7 - Elis Yaynları, Ankara 2019
Makalenin kalan kısmı oldukça etkileyiciydi. Atsız, “uğrunda çalışanlar ve ıstırap çekenler bulundukça Türkçülüğün mutlaka muzaffer olacağını” söylüyordu. Son satırları ise bir seslenişti: Türkçüler! Sıkı saflar halinde birleşerek ve başka her düşünceyi geride bırakarak, ateş yağmuru altında döküle döküle, fakat bir an durmadan Moskofa karşı Köprüköy taarruzunu yapan Türk alayı gibi ülküye doğru ilerleyiniz. Bu ilerleme sırasında düşenlere bakmak için bile bir an kaybetmeyiniz. Onları mukadderata, tarihin şeref yaprağına ve Tanrıya bırakarak yürümekte devam ediniz ve en büyük kahramanlığı yapsanız bile en küçük karşılığını beklemeyiniz.
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.