Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hayatın Anlamı
2.kısım Anlam sorunu Hayatın anlamı nedir?" sorusu neredeyse her sözcüğü so- runsal olan ender sorulardan biridir. Bu, son sözcük için de ge- çerlidir, çünkü dünya genelinde dini inancı olan sayısız insan için hayatın anlamı bir "ne?" değil, "kim?" sorusudur. Kendini işine adamış bir Nazi, Adolf Hitler'in
bazı insanlarla tartışmak manasız. onun kendine dair aşamadığı büyük bi öfkesi, hıncı var çünkü. sorunun kaynağı bizzat kendisi olup iç huzurunu bi türlü sağlayamadığından, mutsuzluğuna hayali bi özne arıyor. o da sen oluyorsun. böylelerine "he" deyip geçip dondurmalı sufle yiyin.
Reklam
Suda boğulan Ophelia'ya gelince: Kaybın aynı anda hem öznesi hem nesnesi; yitiren ve yitirilenle ilgili imgelerin her an yer değiştirerek etrafında kümelendiği sabit imgedir o. Hem aynaya duyulan şiddetli ihtiyaç hem de kör aynanın, boş bakışın kendisi. Hem suya eğilen yüz, yitirdiğiyle ancak onun sularında birleşecek öksüz özne, hem de yitik sevgilinin kendisi: genç yaşta solup gitmiş, ölüler diyarından kurtarılmayı bekleyen beyaz entarili hayal. Her şeyi külrengi bir gök altında manasız bırakarak çekip gitmiş, geri getirilmek istenen ölü anne. Durgun suyun ama aynı zamanda küf ve rutubetin, beyaz hayalin ama aynı zamanda mazi denen hayaletin; kaza, intihar ve cinnetin ortak adı.
Sayfa 99 - MetisKitabı okudu
688 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ben Hem Suyu Hem Dalgayı İçiyorum
| Dünya Algısını Gizemle Kırmak Büyücü, çok katmanlı bir anlam dizgesi. Ayaklarım bu dizgeye dolandığı ân, her tanesini harflerin oluşturduğu kumlarda yürüdüm, metafor rüzgârlarını ben üfledim, suyu değil dalgayı içtim. Yıkıcı. Gerçeğin hızla aktığı, suyun bazen kırıldığı, kayganlaştığı bir sarmal gibi. Ve onun içinde tümüyle var olmak için
Büyücü
BüyücüJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 20242,171 okunma
YANIK DEFTER Yaklaşık bir buçuk yıldır I. Cihan Harbi'ne, yedi iklim-dört bucak-dokuz cephe-yetmiş iki düvel o dehşetli savaşa, özellikle de Kafkas cephesine dair elime ne geçerse yeni bir dikkatle okuyorum. Kuru, soğuk, resmi tarihler. Savaş mecmuaları, krokiler, şemalar, haritalar. Tarih önünde mesul paşaların harp bitiminden sonra manidar ya da manasız bir sükutla kaleme alınmış telâşeli anıları ya da açık kalplilikle anlattıkları. Biyografiler vesaireler. Fakat bunların hiçbiri orta direği çoktan çatlamış bir menzil çadırında veya doğrudan yangının ortasında, o çamur deryasında günü gününe tutulmuş az sayıdaki rûznameler (günlükler) kadar canlı ve hazin değil. Çünkü bu günlüklerde o yanık defterin gerçek harfleri kayıtlı. Elimin altında şu sıralarda İ. Hakkı Sunata'nın Gelibolu'dan Kafkaslara I. Dünya Savaşı Anılarım (İş Bankası yay., 2008) isimli günlüğü var. Bu yazıdaki alıntılar o günlükten yapılmış olsa da okuduklarımın tamamı aynı bir defter aslında. Çünkü bu günlükte cepheden cepheye savrulan bir kişide her kişinin serüveni okunurken da yazan aynı isimsiz kişi, aynı "O" özne.
Ophelia, Su ve Rüyalar
Suda boğulan Ophelia'ya gelince: Kaybın aynı an­da hem öznesi hem nesnesi; yitiren ve yitirilenle il­gili imgelerin her an yer değiştirerek etrafında kü­melendiği sabit imgedir o. Hem aynaya duyulan şiddetli ihtiyaç hem de kör aynanın, boş bakışın kendisi, Hem suya eğilen yüz, yitirdiğiyle ancak onun sularında birleşecek öksüz özne, hem de yitik sevgilinin kendisi: genç yaşta solup gitmiş, ölüler diyarından kurtarılmayı bekleyen beyaz entarili ha­yal. Her şeyi külrengi bir gök altında manasız bıra­karak çekip gitmiş, geri getirilmek istenen ölü anne. Durgun suyun ama aynı zamanda küf ve rutubetin, beyaz hayalin ama aynı zamanda mazi denen haya­letin; kaza, intihar ve cinnetin ortak adı.
Sayfa 97 - MetisKitabı okudu
Reklam
163 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
KÜRK MANTOLU MADONNA BİR AŞK ROMANI DEĞİLDİR! Bu önermemi mavi sayfalar adlı youtube kanalımda da üzerinde durdum. Dilerseniz oradan da izleyebilirsiniz. Linki Buraya bırakıyorum. Kitapla ilgili 7-11 dk ön konuşmadan sonra analizime başlıyorum: youtube.com/watch?v=_l7J1-E... Bununla birlikte kitapla ilgili aldığım
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,8bin okunma
Suda boğulan Ophelia'ya gelince: Kaybın aynı an­da hem öznesi hem nesnesi; yitiren ve yitirilenle il­gili imgelerin her an yer değiştirerek etrafında kü­melendiği sabit imgedir o. Hem aynaya duyulan şiddetli ihtiyaç hem de kör aynanın, boş bakışın kendisi, Hem suya eğilen yüz, yitirdiğiyle ancak onun sularında birleşecek öksüz özne, hem de yitik sevgilinin kendisi: genç yaşta solup gitmiş, ölüler diyarından kurtarılmayı bekleyen beyaz entarili ha­yal. Her şeyi külrengi bir gök altında manasız bıra­karak çekip gitmiş, geri getirilmek istenen ölü anne. Durgun suyun ama aynı zamanda küf ve rutubetin, beyaz hayalin ama aynı zamanda mazi denen haya­letin; kaza, intihar ve cinnetin ortak adı.
Sayfa 99 - metis yayınları
Manasız Özne
"Hüzünler var dilime dolanmış... Gün aşırı yalnızlıklarında yorgun düşmüş şiirler ayaklanmış çoktan. Şehrin gölgeler düşmüş kaldırımlarında bir yangın yerine dönmüş hatıralar.. Kan uykusundan uyanmış keşkeler inlemekte, Kızıl saçlı bir kadın gibi susan gün batımı çığlıklarında bin keder yüklü yine... Ve aşk ne zaman taşsa yüreğimden ben Yüklemi üçüncü tekil şahısken ben manasız bir özne... Tozu dumana katsam, kıyameti koparsam kaderin her satır başında, idam edilmiş şiirlerde... Nafile... Kafesini elleriyle örmüş bir avcıyım ben... ölüm misafir olup kapıma gelse manasız bir cümle söylenmemiş... Ruhuma çöreklenmiş hüznüme..."