.. küçümseme hissediyordu. İki tip ahali, "hapur hupur tıkınıp ağzını şapırdatanlar" ve "sessiz caniler" kafasının içinde iç içe geçtiğinde, etrafa yayılan müziğin dünyevi çirkinliklerin üzerinde yükseldiği gibi, sonunda kendisinin de acıklı bir muhtaçlık içerisinde boğucu anılarının üzerinde yükselerek, onlara yukarıdan bakabileceğini düşünüyordu.
Şöyle olabilirdi, diye cesaretlenerek .. kendi kendine konuşuyordu; arada sırada, karanlıkta ve gecelerde, otlakların ve meyhanelerin menfur derinliğinde ayaktakımı kral olsa da, bunun esas sebebi, yaygaraları artık dayanılmaz hale gelince, hak ettikleri şekilde, geldikleri yere, geldikleri gibi geri dönmelerinin gerekmesiydi: Yerleri orasıydı, orası -..bizim adaletli ve huzurlu dünyamızın dışında, sonsuza dek ve geri dönüşü olmayan şekilde.
*
Folklor derlemeleriyle uzun yıllar geçiren Yaşar Kemal, daktilosu da olmadığı için notlarını kargacık burgacık yazısıyla temize bile çekemeden hep sarı defterlerine not alırmış. Sadece bir sandıkta üst üste yığınladığı için polisin hedefi de olmuş ve büyük bir kısmını kurtaramamış da. Annesi vefat ettiğinde evindeki sandığında sarı defterleri