Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nalanı!.. Nalan!.. Bu dünyada (aşk) ta yalan!.. Sevdâ da yalan!.. Ölüm hakikat olan!.. Unutuluyor en sonunda Aşk ızdırabıyla bir gül gibi solan!... Mes'ut kişidir elbet aşk yüzünden mes'ut olan! Melânkolik bir beste gibi sevdası ruha dolan!... Nalân!.. Aşk! muhakkak ki masal misali Zaman içinde kaybolan!. Leylâ ile Mecnun oluyor Gönül dertleriyle saçlarını yalan.
İnsan hem aşık hem de sabırlı olabilir mi? Bir kelebeğİn ömrü kadar kısa olan aşk, o bekleyiş sırasın­da solarak yakıcılığını yitirmez mi?
Reklam
İnsanoğlu iyi değil. Belki kötü de değil. İkisinin ortası bir şey. Bazen iyi bazen kötü. çoğu zaman kötü. Bencillik mayasında var. Eğitilse yalnızca kendi çıkarını değil birlikte yaşadığı insanların, hatta öteki canlıların haklarını da gözetebilen bir yaratık haline gelebilir
Bazen düşünüyorum da" demiş "yaşam insanoğlu içİn bir armağan mıdır, yoksa ceza mı, çözemiyorum
Usta dediğin yalnızca meslegi değil yaşamı da öğretmelidir çırağına
“Biz insanlar gerçekten de tuhaf yaratıklarız.Öyle görkemli düşler kurar,öyle yapıtlar ortaya koyarız ki,görenler hayran kalır.Ama bazen de öyle kaypaklaşır,öyle aceleci davranırız ki,o güzellikleri yaratanlarla bu kolaycı tavrı benimseyenler aynı insanlar mıdır,anlamak zorlaşır.”
Reklam
“Bazen düşünüyorum da…yaşam insanoğlu için bir armağan mıdır,yoksa ceza mı çözemiyorum.”
“Acıyı bilmeden sevincin anlamını kavrayamayız.”
Yunanistan ile Ege de sürtüşmemiz
Yunanistan, Batı medeniyetinin bir uzantısıdır. Doğu'nun en güçlü temsilcisi olan ülkemizi küçülten, ama tamamen yok etmeyi başaramayan güçler, bu misyonlarını tamamlamak için fırsat kollamaktadır . "Neden Birinci Dünya Savaşı'nda işimizi bitirmediler?" diye sormak abestir. Bu düşünce modeli içinde ne uluslararası siyasetin gerekleri konuşulabilir, ne de rasyonel bir tahlil yapılabilir. Sanki yeryüzündeki bir ülkede değil de, bir masal diyarında yaşar gibiyiz. Güçlü kötüler, küçük iyiye karşıdır ve gerçeküstü boyutlarda süren bu mücadelede iyi, ayakta kalmayı başarmaktadır . Alışageldiğimiz bu söylemi bir yana bırakır gerçek dünyaya dönersek, bunların hiçbirinin doğru olmadığını görürüz. Türkiye'nin çökertilmesi için, bölgede onun yerine konulabilecek bir gücün olması gerekir. Böyle bir güç şu anda yoktur. Yunanistan Türkiye'nin yerini alamaz. Çünkü ondan beklenen hiçbir rolü oynayamaz. O, aslan terbiyecisinin elindeki kırbaç gibidir. Kırbaçla aslan birbirinin rakibi değildir. Kaldı ki eğer bu kadar çok düşmanımız gerçekten olsaydı, böyle uzun boylu hesaba gerek kalmazdı ve hepsi birleşip bir gecede işimizi bitirirlerdi . Herkes düşmansa hesabımızı kim soracaktı ? Ege'deki sorun iki tarafı keskin bir kılıç gibidir. Türkiye'yi belli bir yöne çekmek için kullanılabileceği gibi Yunanistan'a da yönelebilir ve bu sefer çanlar Yunanistan için çalar ...
Sayfa 141Kitabı okudu
Bir istihbaratçı gözünde Susurluk olayına başka bir bakış ile inceleme
Susurluk kazası hakkında halk bu iş neyin nesi diye başbakana veya kendi partilerinin liderlerine soramadı . Çünkü liderler soru sorulan değil Emir alınandı ve eğer lütfedip söylemezlerse başka kanallardan öğrenmekten başka çare yoktu . Komisyon aylarca uğraştı aslında öğrenilecek şey devletine yaptığıydı ama bunun görevlilerden öğrenemiyordu .
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
.. ne varsa, bilinenin yıpranmışlığı, bilinmezin ve uzakların arzusu ile birden bir masal dünyasının gerçeküstülüğüne dönüşüverir.
Akışına bırak ...
İçinde yaşadığımız 'hedef çağı'nı yumuşatmak için 'akışa bırak' mantrasını kendi kendimize sıkça tekrarlarız. Yine de dikkatli olmamız gerekir çünkü bizi sürükleyebilecek 'akışlar' da çoktur. (…) Aslında üç akış vardır: 'Kalp akışı, eğer kısıtlanmazsa kalbinin doğal olarak akacağı yöndür. 'Sosyal akış', çevrenin sana yapman veya önemsemen gerektiği- ni söyledikleridir. ‘Evrensel akış', ruhunun doğayla, insanlıkla ve ilahi güçle anlamlı bir bağ kurman için çağrısıdır
Sayfa 167 - Doğan Novus Yayınları, 15. Baskı, çeviren: İstem ErdenerKitabı okuyor
Gözü kör ebe;
Kırmızı ip aramazdı, kalabalık içinde kaybolmazdı; o karşılaştığı herkesi gözüyle değil kalbiyle görürdü. Ahmet'i gördüğü an, Ahmet de kendini buluverdi.
Eğer içimizde bir gönül kaldıysa; masal dinleyen, şarkı söyleyen, şiir okuyan, sulara bakan, kuşlara gülen, ağaçları kucaklayan, yalnızlıkla ürperen bir gönül, dünyamız insanın gövdesinde yeniden filizlenmeye başlayacaktır. Yoksa yaşadığımız gezegen hepimizi bir taş masalına çevirecek.
Bana bir masal anlat baba İçinde bütün oyunlarım Kurtla kuzu olsun şekerle bal Baba bir masal anlat bana İçinde denizle balıklar Yağmurla kar olsun güneşle ay Anlatırken tut elimi Uykuya dalıp gitsem bile Bırakıp gitme sakın beni Bana bir masal anlat baba İçinde tüm sevdiklerim İçinde İstanbul olsun…
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.