Yanıldığım nokta şu: Ben «sakıncalı piyade» statüsündeyim. Resmî yazışmalardaki adım bu. «Sakıncalı piyade er.»
Sakıncalı erler, devlet düşmanı oldukları için, devletin onlara herhangi bir masraf yapması düşünülemez. Herkes ektiğini biçer efendim. Yapmasaydık. Hiç devlete düşman olunur mu?
Ahir zamanda hacca gidenler çoğalacak. Bunlar hac yolunda bir çok masraf yapacaklar fakat dönüşlerinde günahkâr olarak döneceklerdir. Çünkü komşularından olan fakirlerin hâllerini sormamışlardır.
Kendimize herhangi bir çıkar sağlama beklentisi olmadan,diğer bir bireyin hayatını kolaylaştıracak birtakım davranışlarda bulunmak, ilk bakışta biyolojik âlemin genelde "zannedilen" mantığına ters gibi görünür. Genelde zannedilen diyorum, zira biyolojik evrimin sürücü gücünün "sürekli bir hayat mücadelesi ve yaşamda kalma kavgası olduğuna dair çok yaygın ama temelsiz bir inanışın toplumda yerleşmiş olduğunu görebiliyoruz. Evrimsel biyolojinin sanki "en güçlü olan hayatta kalır" sloganı üzerine kurulu olduğunu düşünen çok insan var. Bunda tabii ki evrimsel biyolojiyi öğretemiyor olmamızın da payı büyük. Halbuki doğal seçilimin en önemli kuralı, en uygun olanın seçilmesi ve üreme şansının artmasıdır. Bu en uygun ise her zaman en uzun, en renkli , en bencil, en güçlü yahut en hızlı olan değildir. Özellikle bizim gibi sosyal canlılarda, diğer bireylerle iş birliğini artıracak davranışlar uzun vadede büyük avantaj sağladıkları için kolaylıkla seçilir ve zamanla topluluk içinde hakim özellikler haline gelirler, Başkalarına iyilik yapmak da işte böyle, görünüşte "boşa masraf gibi görünen ama uzun vadede büyük avantajlar sağlayan bir dizi davranış kalıbının ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Ağaç dediğin bakım ister, masraf ister... Kıymetini bilmeyene nimetini verir mi? Muhacirler iki sene üst üste mahsul alamayınca ya kestiler, ya sattılar... Cahillikle fakirlik bir olmuş, Sultan Süleyman'ın mülkü dağılmış...