241122 Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim Elimde uçuk mavi bir kalem, cebimde iki paket sigara Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz "Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz" Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere O gülün yüzü gülmüyor sensiz O
Ensest Roman
Ansızın bir yerden çıkıp gelen; ‘Ailen nerede yaşıyor? Annen baban nasıllar?’ sorularıyla karanlık bir boşluğa düşüyordu Mavi. Her seferinden yalan uydurmak, geçiştirmek canını acıtıyor; doğmadan ölmek istiyordu o anlarda. Onları görmese de varlıklarından, dünyaya gelirken yükledikleri görevin tanımlarından kurtulamıyordu. Bir anne babası vardı ve bunu kimsenin değiştirmeye gücü yetmezdi. Sevgili olsa, alt kat komşu ya da dostu olsa; insandır, ‘içinde bok vardır’ deyip başımızı öne eğer; vazgeçeriz, hayatımızdan uzaklaştırır ve unuturuz. Hatırlatan hiç kimse olmaz. Anne baba öyle mi oluyor? Yok. Bok çukurunda da yaşasalar atamıyor, satamıyorsun. Onlardan ne kadar uzağa gidersek gidelim fark etmiyor. Toplum onları unutmana izin vermiyor.
Sayfa 244 - Mavi UluKitabı okudu
Reklam
Düşündüğünü söylemekten korkmaya başladı mı kişi, düşünmekten de korkmaya başlar.
Sayfa 97 - Ayrıntı-3.BasımKitabı okudu
Seni sevince geceler daha az karanlık Sabahlar daha çok mavi Seni sevince her gün daha güzelsin Şimdi ölesiye sevildiğinden habersiz Kim bilir nerdesin
Düşündüğünü söylemekten korkmaya başladı mı kişi, düşünmekten de korkmaya başlar
"Ben zifiri karanlık geçeysem,sen günüme doğan güneşsin... Simsiyah gökyüzümde parlayan yıldız... Dondurucu kışımda içimi ısıtan yaz... Karanlığımı aydınlatan saf ışık... Sen beni iyi yapan şeyin ta kendisisin...
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.