Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zaman zaman kafalara takılan soru şu: “Yönetim neden Bediüzzaman’la o kadar uğraştı?” Düşünün ki, hilâfet müessesesi başta olmak üzere dini hayata geçiren bütün müesseseler kapatılmış, temeli din olan, kaynağını dinden alan gelenekler yasaklanmış (kılık kıyafet gibi), ezan kaldırılmış, dinî eğitimin kapısına kilit vurulmuş, kısacası dine idam fermanı çıkarılmıştır. Nesiller dinsiz yetiştirilecektir... Bunun dışına çıkan her hareketin üzerine acımasızca gidiyor ve kitleleri sindiriyorlar. Tabiatıyla herkes susmuş, mazlum millet hakikatin gür sedasına hasret kalmıştır. Bu seda sadece Barla’dan geliyor: “Kur’an ahkâmını ilân edeceğim!” Tabiatıyla zulüm okları Barla’ya yöneliyor. Bu sedayı susturmak için beşerî güçler seferber oluyor.
Erdem sitesinin bir işçisiyim. Bu sebeple kapitalist veya komünist siteler gibi zulüm sitelerini yıkmak borcumu hiçbir zaman unutmuyorum. Şeytanın kentini darmadağın etmeye and içmişim. Kızıl ve Kara ile sembollenen sistemlerin esaretlerinden insanlığı kurtarmaktan, mazlum ve mâsum kardeşlerimi bu kölelikten âzat etmekten daha büyük vazife ne olabilir? Anarşizm, terörizm, benim sistemimde yer bulamaz. Nihilizm de ancak bu insanlık düşmanı eylemlerin felsefesini teşkil edebilir. Bunlara karşın, inançlıyım, barış ve düzen yanlısıyım. Savaşım ancak bunlar içindir. Gerçek barışın sağlanması için en savaşçıdan daha savaşçıyım. Gerçek düzenin kurulması için en radikalden daha radikalim.
Reklam
İdeolojisi, kavmi, ulusu, inancı, mezhebi, meşrebi, zamanı ve mekanı hiç farketmiyor. Bu coğrafya güce kul olanların ve güçle kul edenlerin coğrafyası. Zalim ve mazlum yer değiştirse de, zulüm baki kalıyor. İşte bu yüzden adalet devletin imanıdır. -M. İslamoğlu
Osmanlı İmparatorluğu’nun Kürdistan Eyaleti'nde kurulan bu alayların en büyük hüneri, kendileri gibi Osmanlı'nın baskısı ve zulmü altında olan öteki mazlumları ezmek ve asla unutulmaması gereken en büyük insani cürümleri ise hak ve hukuklarını arayan mazlum Ermenileri öldürmek. İbram Bege Mili de kendi güçlü alayıyla Ermeni avına çıkıyor ve pek çok Ermeni öldürüyor. Bu hünerlerinin karşılığı olarak da Sultan tarafından ödüllendiriliyor; İstanbul’a çağrılıyor, orada saygı ve sevgi görüyor, "Sultan Abdülhamit’in manevi oğlu" oluyor ve "Mirliva" yani paşalık unvanı alıyor. Mızrak ucu olmanın ödülü işte bu; tüm tarih boyunca uyguladıkları korkunç zulüm ve baskıyla anılan, isimleri insanların yüreğinde dehşet uyandıran, devletin mekanizmasından başka hiçbir kökleri, yerleri, yurtları olmayan ve neredeyse hepsi de devşirme paşalar silsilesinin bir mensubu olmak.
Sayfa 58 - İthaki Yayınları
Zulüm kimden ve nereden gelirse gelsin zalim babanda olsa mazlum düşmanın da olsa zalime karşı mazlumdan yana
104 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
İnsanın insana zulmü gibi canlıların hepsi birbirine zulüm içindedir çünkü her can ilk önce kendini kayırır diğerlerini ise gözden çıkarır.Ama yine de en zalimi insandır.Hayvanlar üzerinden insanlara gönderilmek istenen mesaj çok nettir,dehşet vericidir.Adaleti sağlayacağını vaad edenlerin,eşitliği savunanların,zulme duvar öreceğiz diyenlerin iktidar olduktan sonra menfaatleri doğrultusunda nasıl şekil değiştirdiği,çoğunluğun onayı üzerine konulan evrensel kuralların nasıl tahrif edildiği,her suçlunun günahına bir kılıf diktiği ve dilinde doğruluğun reklamı olup da içinde eğrilikten öte gidemeyenlerin anlatıldığı unutulmaz,eskimez bir başyapıt.Her devirde böyle insanların olduğu ve olacağı gerçeğini birkez daha anlıyoruz.Eser stalin zamanında yazılmış,siyasi yergi ve ironiler içerir.Arka plansa sosyalizmden kapitalizme kadar hiciv barındırır.Kitabı birkaç cümleyle özetlemek gerekirse;İnsan mazlum ise adaleti ister hakkı savunur zalimin yanında ise ona benzer zulmüne sebep oluşturur.İnsanın kökü nisyandır.Vaad ettiklerini ilk o unutur.Rabbini aldatıp unutan insan kulu aldatmaktan mı utanır? Kitapta da dediği gibi: "Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar ötekilerden daha eşittir." Tecrübeme ve çıkarımıma binaen:"Bütün insanlar eşittir ama bazı insanlar ötekilerden daha daha eşittir."
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Altın Kitaplar · 2021247,7bin okunma
Reklam
Yeryüzü saadetin, sevincin ve huzurun kaynağı olan "tevhid" inancından mahrumdu. Küfür ve şirk fırtınası, ruhları ve kalpleri kasıp kavurmuştu. Gönüllerde tek mâbud yerine, birçok bâtıl ilâh yer almıştı! Hakiki sahibini arayan ruhlann feryadı ortalığı çınlatıyordu. İnsanlar, birbirini yiyen canavarlar misali vahşileşmiş, küfür, şirk, cehalet ve zulüm bataklığında boğulmaya yüz tutmuşlardı. Zalimin zulüm kamçısı altında mazlum inim inim inler hale gelmişti.
Azerbaycan, Nahçivan'ın durumu ve Bolşevizm
Bolşevik Cumhuriyeti, hem kendi hayat ve mevcudiyetlerinin ehemmiyetini artırmak hem de İtilaf devletlerinin zulüm pençesinden kurtuldukları takdirde dünya çapında olan inkılabın gayelerine ulaşmak için kendilerine en kuvvetli, en kudretli bir destek ve yardımcı olacak milletimizin dostluk ve birlik elini tutmak için fiili teşebbüslerde
Sayfa 83 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Zulüm
Ey Genç! Ne kendine ne de başkasına zulmetme. Çünkü zulüm hem dünyada hem de ahirette bir takım karanlıklar doğurur. Mazlum ol, kahra uğramış ol, fakat kahretme, zulmetme. Zira Hakk'ın nusreti mazlumlaradır. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Hak Teala'dan başak yardımcı bulamayan kimseye zulmedildiğinde Allah ona: "Bir müddet sonra olsa bile, elbette ki sana yardım edeceğim" buyurur.
Sayfa 102Kitabı okudu
649 öğeden 421 ile 430 arasındakiler gösteriliyor.