Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu koşu ‘Uğur’ getirmez! Son zamanların en çok satanlar listesinin başında Uğur Koşar’ın kitapları geliyor. Kendini “modern çağın aydınlanmış bilgesi(!)” olarak tanımlayan Uğur Koşar, Yaratan’ın kendisine “kendini bulma, izleme, derin bakma rahmeti verdiği”ni iddia ediyor. Sıklıkla bizim ‘az’, batı toplumlarının ise daha ‘çok’ okuduğundan söz
522 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Chomsky'nin Propaganda Modeli çerçevesinde medya ile ilgili yaptığı çalışmalar ve medyanın aslında bildiğimizden farklı bir işlevi olduğunu konu ediniyor. Özellikle ABD ana akım medyasının Latin Amerika, İran, Sovyetler Birliği, Filistin olaylarına nasıl ABD yanlısı gözle baktığını anlatıyor. Demokratik ülkelerde medya aslında özgür değil, yönetim ve reklam veren şirketlere bağımlıdır. Bundan dolayı da gerçekten özgür değildir.
Medya Gerçeği
Medya GerçeğiNoam Chomsky · Everest Yayınları · 199356 okunma
Reklam
Özellikle kapitalizmin en azgın aşamasında mal satmaktan başka bir değer tanımayan dünyada, insanın temel gerçekleri olan aşk, ölüm, hırs, dostluk, düşmanlık gibi duyguların günde yüzlerce kez vıcık vıcık kullanılarak anlamsızlaştırıldığı, basmakalıp sözler haline getirildiği bir medya/reklam çağında, has edebiyatın bu gevezelikten sıyrılması gerektiğine düşünüyorum.
600 syf.
7/10 puan verdi
Öncelikle belirteyim. Popüler kitaplardan hiç haz etmiyorum. Nerede çok satan bir kitap varsa uzak durmama sebep olur. Güzel gelen bir şeyi kendin keşfetmen gerekir. Başkasına öykünmedikçe, bu gelenekleşir ve ciddi anlamda keyif vermeye başlar. Konumuz uzun süre en çok satanlarda yer alan Fi kitabı. Daha doğrusu Palahniuk'un Gösteri Peygamberi
Fi
FiAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201419,2bin okunma
Türk Romanını "Pamuk"ladılar Ahmet Yıldız, yaşayan en önemli yazarlarımızdan İrfan Yalçın'la bir söyleşi gerçekleştirdi. Yazar gözüyle ülkemizde, bölgemizde ve dünyada yaşananları değerlendiren Yalçın, Türk edebiyatının içinde bulunduğu duruma ilişkin de önemli tespitlerini paylaştı... İşte Ahmet Yıldız'ın İrfan Yalçın'la yaptığı o
İnsanların mutluluk beklentisi...
... Eğer mutluluk beklentiyle alakalıysa, toplumumuzun iki temel direği —medya ve reklamcılık— farkında olmadan da olsa, dünyanın mutluluk rezervlerini sonuna kadar tüketiyor demektir. Beş bin yıl önce küçük bir köyde yaşayan on sekiz yaşında bir erkek olsaydınız, muhtemelen çok yakışıklı göründüğünüzü düşünecektiniz; çünkü köyde sizden başka yalnızca elli erkek daha olacak ve bunların çoğunluğunu da yaşlı, yaralı veya kırışık ciltli erkekler veya küçük çocuklar oluşturacaktı. Oysa bugün bundan çok daha rahatsız hissetmeniz olasıdır. Okuldaki diğer gençler de çok çekici olmasalar da, kendinizi onlarla değil bütün gün televizyonda, Facebook'ta ve devasa reklam panolarında gördüğünüz film yıldızları, atletler ve süper modellerle kıyaslıyor olacaksınız. Bu yüzden de, Üçüncü Dünya ülkelerindeki memnuniyetsizlik sadece fakirlik, hastalık, yozlaşma ve politik baskıdan değil, sürekli olarak Birinci Dünya standartlarına maruz kalmaktan kaynaklanıyor da olabilir. Ortalama bir Mısırlının açlık, hastalık veya şiddetten ölme ihtimali II. Ramses veya Kleopatra döneminde, Hüsnü Mübarek dönemine göre çok daha yüksekti, hatta Mısırlıların fiziksel koşulları hiç şimdiki kadar iyi olmamıştı. Dolayısıyla bu insanların 2011'de sokaklarda dans ederek Allah'a şükredeceklerini düşünebilirdiniz, oysa onlar ayaklanarak Mübarek'i devirdiler. Sonuçta, kendilerini firavunların yönetiminde yaşayan atalarıyla değil, Obama'nın Amerika'sındakilerle kıyaslıyorlardı. ...
Sayfa 375 - Kolektif KitapKitabı okudu
Reklam
288 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Tüketim çılgınlığı, televizyon sahteciliği, medya kandırmacası, kapitalizm, din, reklam ve daha bir cok kavram bu kitapta muhteşem bir dille taşlamaya tutuluyor. Günümüzde çürüyen ve içi boşalan ne kadar değer varsa onları bu ilginç romanda bulacaksınız. Sıkıcı başlasa da sabredip ilerleyene farklı şeyler vaat eden bir yapıt.
Gösteri Peygamberi
Gösteri PeygamberiChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20205,6bin okunma
“Kötü kitap iyi kitabı her yerden kovuyor” Yayınevleri ülkedeki yayın hayatını Bir Gün’e yorumladı. Yayıncılar, çok satan kitapların nitelikli edebiyatın önüne geçtiğini vurguladı Türkiye'de geçtiğimiz yıl kişi başına düşen kitap adedi 8.4’tü. Uluslararası Yayıncılar Birliği’nin verilerine göre, yayın sektörleri arasında Türkiye 11. sırada. TÜİK
Medya ve reklam ile ilahlaştırılan her şey, insanların tapınarak peşinden koştuğu, tapınarak elde etmek istedikleri şeyler oluyordu. Mutluluğu ve "mutmain"liği bu putlarda arayan insanlar, elde ettikleri her puttan sonra bulamadıkları mutluluğu, bulamadıkları tatmini, henüz elde edemedikleri diğer putlarda bulacaklarını zannederek, bir puttan diğer putlara doğru koşturuyorlardı!
Hiçlik Ve Ontoloji Üzerine
Ne yapabilir insanoğlu? Hayata anlam bulma çabası içinde daha ne kadar sürüklenebilir? Doğumu bir şans, ölümü bir felaket olarak gördüğü sürece çok uzağa gidemez. "Yalnız yanılgıdır hayat, bilgi ise ölümdür" diyor Schiller. Yapay duygularla, sahte birlik mesajlarıyla, gülünç inançlarla, her türlü siyasi ve toplumsal ideolojilerle, toplumun baskısıyla edinilmiş sahte niteliklerle, iş, kariyer, okul planlarıyla, evlilik kurumuyla, aşk adını verdiğimiz ve yücelttiğimiz ama tamamen evrimsel bir mekanizma olan bir sanrı ile zekâyı aptallığın imparatorluğuna teslim ediyoruz. En güzel giysilerle, sosyal medya hesaplarıyla, muhteşem arkadaş ortamlarımızda, sahte mutluluklarımızla kendimizi pazarlıyor, herkesin kendi görünüşünün menajeri haline geldiği bir tür reklam dünyası içinde yaşıyoruz. En sudan ve giderek en iğrenç beraberlikleri, en anlamsız etkinlikleri bile, kendi kendimizle yalnız kalmaya yeğ tutuyor, şuraya buraya sürüklenen bu zevk düşkünü hayvanların soyunu sürdürmeye devam ediyoruz. Köle olarak doğmuşuz, yanılgı üzerine kurulu binalarda yaşıyoruz. Bilişsel devrim yıkımımız oldu. Kozmos, anlamsızlığı haykırıyor. Yıldızına muhtaç basit bir gök cismiyiz, hidrojen yakıtı bitince hiç varolmamış gibi yok olacağız. Galileo ve Darwin -belkide farkında olmadan- anlamsızlığın neferi, Buddha kaçışı nirvanada buluyor, Nietzsche "ebedi tekrar dönüş" le hiçliğe beyhude darbeler indiriyor, Cioran doğmanın öncesini hayal ederek yaşıyor, Schopenhauer yaşam iradesinin reddine sığınıyor. Ilgaz
Reklam
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Önceki yapıtlardaki izleklerin yanı sıra Cüce'de de temeldeki özgürlük sorunsalı bağlamında bir kadın / bir yazar olarak medya dünyasında, tüketim/pazar ekonomisi ekseninde yer alıp almamak gibi birtakım önemli çelişkiler işleniyor. Yazar, Cüce'de eleştiri oklarını kapitalist sistemin bireyi kuşatma metotlarından biri olan medya dünyasına
Cüce
CüceLeyla Erbil · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019601 okunma
709 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.