Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kız anne, medya rüyama adam soktu... Günaha girmiş miyimdir? - Kim naaptı kız, nerene adam girdi... Açık konuş! - Medya diyorum, rüyama adam soktu... Gastede resimlerini göre göre, elimde olmadan rüyalarıma girildi... Driim Boyz'u gördüm... - Cenab-ı Allah hayırlara tahvil etsin... Kim bu dediğin adam, iyi bi işi var mı? - Erkek striptizci grubu... Hoş adamlar, soyunup şov yapıyolar, dünyaca ünlüler..ingiltere'de kraliyet ailesi bile seyretmiş... Geçenlerde ülkemize bikaç gösteri için geldiler, basında ve sosyete hanımları nezdinde büyük ilgi gördüler... Ben de rüyamda gördüm... Bilinç dışı bi olay, pişmanım... Beni böyle kabul edebilecek misiniz anne? Namusumu temizlemek için intahar mı ediyim, boy abdesti alsam yeter mi? Hihihi...
ePub
Türlerin karışımı yasasının dayatılıyor bize. Herşey cinseldir; herşey politiktir; herşey estetiktir; hem de aynı zamanda. Herşey politik bir anlam kazandı sadece gündelik yaşam değil; delilik, dil, medya ve hatta arzu bile politik bir anlam kazandı. Çünkü her şey özgürleşme ve kolektif süreçler alanına girdiği ölçüde politikleşiyor. Aynı zamanda her şey cinsel hale geldi, her şey arzu nesnesidir. İktidar, bilgi, her şey fantasma ve bastırma terimleriyle yorumlanıyor, basmakalıp bir cinsellik her yere egemen durumda. Aynı zamanda her şey estetikleşiyor: Politika gösteri içinde, cinsellik reklamcılık ve pornoda, her tür etkinlik kültür olarak adlandırılan şeyin içinde estetik nitelik kazanıyor. Her kategori mümkün olduğunca genelleşir ve tüm özgüllüğünü yitirir, haliyle diğer tüm kategoriler tarafından emilir. Aslında her şeyin politik, cinsel ve estetik olduğunda hiçbir şey politik, cinsel ve estetik değildir. Her şey estetik olduğunda artık güzel ya da çirkin olan bir şey kalmaz ve sanat yok olur. Bir düşüncenin tamamen gerçekleşmesi ve modernlik eğiliminin kusursuz biçimde ortaya çıkması olduğu kadar, aynı zamanda da bu düşüncenin aşırılığı, kendi sınırlarının ötesine uzanarak yadsınması ve ortadan kalkması anlamına gelen şeylerin bu paradoksal durumunu tek bir simgede kavramak mümkündür: Trans-politik, trans-seksüel, trans-estetik.
Reklam
Gösteri toplumunun çocukları
Kendi hayatının telif hakkını elinde tutmak isteyenler,eskiden istihbaratçıların büyük emeklerle elde ettiği bilgileri sosyal medya hesaplarında ya da online çeşitli mecralar aracılığıyla bizzat kendileri sunuyor. Yani görmenin,görünmenin,gözetlemenin ve dolayısıyla teşhir ve mahremiyetin yeni halleri ile karşı karşıyayız
Medya
Postman'ın belirttiği gibi, medya metaforları dünyayı bizim adımıza sınıflandırır, sıraya sokar, bir çerçeve çizer, genişletir, küçültür, daraltır, renklendirir ve dünyanın görünümüne ilişkin savlar ortaya atarlar.
Sayfa 49 - İz Yayıncılık - 1999Kitabı okudu
Seattle ve Washington protestoları üzerine haber yayımlayan ve Vietnam savaşı dönemindeki(1965-1975) protestolara karşı sergilediği yanlı tutuma geri dönen medyanın dikkat çekici bir başka özelliği de göstericilerin başvurduğu şiddeti abartarak polis provoksyonunu ve şiddetini olduğundan az göstermek; diğer yandan,barışçıl ya da başka türlü tüm protesto eylemlerini sınırlandırmak üzere tasarlanmış olan yasadışı polis taktiklerini hoş karşılamak olmuştur. Birkaç kişinin camları kırmaya başlamasından çok önce Seattle polisi, şiddete başvurmadan gösteri yapan bir çok protestocuya karşı güç ve kimyasal maddeler kullandığı halde, medya kronolojiyi tersine çevirdi ; polis şiddetinin protestocuların şiddetine bir cevap olduğunu belirtti. Aslında etrafı kırıp dökenler, polis tarafından büyük ölçüde görmezden gelinmiş ama barışçıl göstericiler, dayağın, göz yaşartıcı bombanın biber gazı iskencesinin ve tutuklamaların hedefi olmuştu. New York Times'ta yayımlanan bir makale, Seattle protestocularının delegeler ve polis yetkililerinin üzerine dışkı, taş ve molotof kokteyli attıklarını yazacak kadar ileri gitti. Times daha sonra bir düzeltme yayımlayarak bu iddiaların yanlış olduğunu duyurdu.
Sayfa 54 - AramKitabı okudu
Medya
Okumanın yerini seyretmenin, kitapların yerini ekranların alması gibi; ölümsüzlüğün yerini de kötü ün almıştır. "Görünürde olmak" birey olmanın yoludur; belki de biri olmanın tek yolu. "Herkes" der Debray, gizliden gizliye var olmadığından korkar; çünkü başkaları onun var olma hakkının farkına varmadığı sürece aslında o yoktur. İnsan başkaların ondan söz ettiği -onu yücelttiği, eleştirdiği, alaya aldığı, ona iftira ettiği, onun sözlerini yinelediği- sürece vardır. Başkalarını konuşturan ise medyadır. Medya modayı, son moda konuları, son moda senaryoları, yaratır ve oyuncuları bu senaryodaki satırlara uydurur. Oyuncu seçiminde önemli olan "doğruluk değeri" değil, "gösteri değeridir". Entelektüel artık fikirlerinin adil olup olmaması ile değil, müdahalelerinin yankısıyla yargılanıyor.
Geri17
78 öğeden 71 ile 78 arasındakiler gösteriliyor.