24 Nisan'daki tutuklamalarda İstanbul'da gözaltına alınan avukat ve gazeteci Aram Andonyan, Antep mebusu Ali Cenani'nin başını çektiği ve eski Kilis mutasarrıfı Fadıl Bey ve yine Kilis eşrafının önde gelenlerinden Hacı Mustafa Bey'in de mensubu olduğu Antep İttihat ve Terakki Kulübü'nün Mart başında Zeytun ve Maraş'taki hadiselerden faydalanıp; İstanbul'daki merkezî hükümete Antepli Ermenileri zararlı ve tehlikeli bir unsur gibi sunarak Antep ve Kilis'teki Ermenilerin sürgün edilmesi kararını aldırmaya çalıştıklarını vurgular. Ancak dönemin Antep mutasarrıfı Mehmed Şükrü Bey ve askerî kumandan Hilmi Bey merkezî hükümeti, Ermenilerin tehcir edilmesi için bir neden görmedikleri konusunda bilgilendirir. Zira her ikisi de tehcire karşıdır. Bunun üzerine Ali Cenani, Fadıl ve Hacı Mustafa beyler tıpkı Maraş'taki ittihatçıların yaptığı gibi Ermenilere karşı provokasyon eylemlerine girişirler. İstanbul'daki merkezî hükümete gönderdikleri telgraflarda Antepli Ermenilerin silahlarla camilere saldırdıklarını, Müslümanları öldürdüklerini, Müslüman kadınlara tecavüz ettiklerini ve Müslümanların evlerini yakıp mallarını talan ettiklerini iddia ederler. Bu iddiaların asılsız olduğunu Cemal Paşa'ya bildiren Hilmi Bey, bu tür provokasyonları yaratanların cezalandırılmasını talep eder; ancak Antep'teki İttihatçı kulübe mensup kişiler Hilmi Bey'in bir Ermeni sempatizanı olduğu suçlamasını getirirler.