Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
268 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar. Hayırlı geceler. Ahmet Mithat Efendi ile alakalı olabildiğince geniş, uzun ve tüm kitapları hakkında genel bir inceleme de bulunacak bu yazımızda. Evvela bunu söyleyerek başlamak istedim. Şimdi birkaç kitabını okuyacak belirli bir sırayla gideceğiz ama birkaç yıl sonra bir okur, yazarın kitaplarını merak edip geldiğinde sadece
Esrâr-ı Cinâyât
Esrâr-ı CinâyâtAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,749 okunma
Valla nereden bulaştık bu işe bilmiyorum.Böyle aşk dediğin şey yanmak ise ben kül olmuşum yani.Böyle bütün rüzgarları sırtıma almışım; o güzelim yüzlerinize, gülüşlerinize, ellerinize, böyle kadehlerinize dökülüyorum tek tek yani. Bazen en başından bellidir filmin sonu da lakin görmek anlamak istemez işte insanoğlu. Böyle sonunu bildiğin halde
Reklam
136 syf.
·
Puan vermedi
İçimizdeki Derin Yara
“HERKES SAKLAR YARASINI, anlatacak bir dost ve kapanıp ağlayacak bir diz bulamayanların romanı. Dışarıdan hep mutlu ve güçlü görünenlerin kırılganlığının çarpıcı gerçeği.” İçimizdeki yaralarla yaşamayı öğrenirken, kaç kez kırıklar oluştu kalplerimiz de… Mehmet Erkan Bey ile uzun yıllar mesai arkadaşlığı yaptık ve yine muhteşem bir kitap daha ile yeniden buluştuk.
Herkes Saklar Yarasını
Herkes Saklar YarasınıMehmet Erkan · Destek Yayınları · 202223 okunma
Vakit sabah namazına yakındı.Şeyh Yasin uzun bir mücadeleyle yoğrulmuş,her aşaması çile,her aşaması keder kokan,ama onurlu ve izzetli bir direnişle geçen mazisine uzanan düşüncelerinden sıyrıldı.
Sayfa 311Kitabı okudu
İnsan ne istediğini bilmeli hayatta. Zira kat edebileceği yol çok uzun olmayabilir.
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Vefatının 4. Yıldönümünde Rahmet ve Hasretle...
Vefatından sonra kendisini tanımış olmama ne kadar da üzüldüğümü tarif edemezken; vefatından sonra da olsa, en azından onu tanımış olmak biraz rahatlatıyor içimi. İnsanlarla iletişimi, ülkesine, ülkesinin meselelerine bakışı, davasına olan sadakati ve adanmışlığıyla birlikte her bir satırı ile örneklik teşkil eden, kendisine hayran bırakan bir isimdir Mehmet Yavuz Hoca... Gözaltındaki gayri insani muameleler, işkenceler sebebiyle başlayan ve ömrünün tamamlanmasına sebep olan hastalığına rağmen hayata hep, geçilmesi gereken bir imtihan gözüyle bakıp mücadelesini sürdüren Mehmet Yavuz Hoca, bu satırları ile beni kendisine çok daha hayran bırakarak hayata, ülkeme, insanlara ve tüm bunların ortak sorunlarına çok daha farklı ve güzel bir pencereden 'yapıcı' olarak bakmama vesile oldu. Daha fazla kişinin onu tanıması ve istifade etmesine vesile olmak için vefatının 4. yılında ona dair bu satırları buraya not ederek istifadeye, tanışmaya sunarak kendisine Allah teâlâdan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun, dünyada çektiği sıkıntılar ve hizmetlerinin âli makamlara ulaşmasına vesile olmasını ve gözaltı sürecinin kanser sürecini başlatması sebebiyle inşAllah şehid olduğunu temenni ediyorum. Sana selam olsun Şehid Mehmet Yavuz Hoca... Köşe yazılarından oluşan kitapta ülkenin atardamarı, kanayan yarası ve çözümsüz bırakılmış nice sorunlarına dair yazılar bulunmakta. Çok uzun olmaması için yalnızca birtakım alıntılarla iktifa edip kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ediyoruz...
Ateşle Yaklaşma
Ateşle YaklaşmaMehmet Yavuz · Dua Yayıncılık · 201950 okunma
Reklam
Herkes, her şey ve herkes hakkında, kendi düşüncelerine, bilgilerine göre anlam veriyor. Ve siz ne yaparsanız yapın, boşuna. Böyle bir kez hükmü giydiniz mi, tıpkı adli mahkumlar gibi bunu uzun uzun çekmeye ve devam ettirmeye mecbur kalırsınız..
Mehmet ve Uzun, benim isimlerim değil, tüm ağırlığıyla omuzuma bindirilmiş boyunduruklar, benim hapishane gardiyanlarım, beni kontrol altında tutan bekçiler; doğduğum cehennemde beni gözetleyen zebaniler.
Sayfa 45
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ağzında altın kaşıkla doğdu , paşa torunu , saraylar görmüş bir ailenin ikinci çocuğu, son nefesini yoksulluk içinde bir hastahanede verdi üstünde ipek sabahlığı annesinden yadigar. yazın dünyasına Nazım'ında el atmasıyla onaltı yaşında merhaba dedi. Nazım Hikmet'in '' başını eğemedim , gölgesini çiğnedim'' dediği,
İpek Sabahlık
İpek SabahlıkOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20172,308 okunma
Birlikteliğinde öyle sev ki, birliktelik uzun süren bir şölene dönüşsün. Hatta sevilen de senden sevmeyi öğrenebilsin. Tek başınalığın keyfine varabildiysen, birlikteliğin de tadına varırsın. Birlikteliğin tek başınalığa zaferi asla seni üzmesin. Bu, insan olmayı becerebilmenden kaynaklanır. Dağ olabilmen için çevrende vadiler olmalıdır. Çünkü vadiler olmadan da dağ olamazsın. Sıradan, ancak onurlu bir ölümlü olmak, yaşamı tüm boyutlarıyla kabullenmek ve benimsemekle gerçekleşir.
Sayfa 70 - Büyükada YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Aşk ateşinin uzun sürmesi ancak bu romantik ateşin ara sıra körüklenmesi ile sağlanır. Aslında kıskançlık ve olumsuz koşullar sanılanın aksine aşk ateşinin körükleyicileridir. Bir Çinli düşünür 3 bin yıl önce, "Sevgi bağı iki kişi arasında olandır. Üçüncü kişi yalnızca kıskançlık getirir," demiştir. Sahiplenme dürtüsünün kamçıladığı kıskançlık her zaman olumlu sonuçlar getirmese de ateşi körükleyen bir duygudur. Sahiplenme insan türünde öylesine yaygındır ki amacının, sevileni ya da sevgiyi koruma olduğu söylenir ve doğalmış gibi algılanır...Kıskançlık abartılı yaşanmadığında aşkın ömrünü uzatabilir.
Sayfa 32 - Büyükada YayıncılıkKitabı okudu
• Öğüt Verirken Uygun Bir Dil Kullanmak
"Hiçbir baba veya anne, evladıyla, öğretmeni kadar bir arada değildir. Öğretmen öğrencisiyle uzun süre görüştüğü, konuştuğu ve onun davranışlarını incelediği için, anne ve babanın görmediği, fark etmediği kusurlarını, meyillerini, yerinde olmayan düşüncelerini yakalayabilir. Öğrencisini kendi evladı gibi gördüğü için de, onun hatalarını, yerinde olmayan düşüncelerini sıcak ve samimi öğütleriyle düzeltmeye çalışır."
Sayfa 25 - TDV YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1.471 ile 1.485 arasındakiler gösteriliyor.