Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Melamilik" diye bir kavram duydunuz mu hiç?
Beni anlamak için bu kavramı biraz irdelemenizi rica ediyorum. Elbette sadece Melami olarak tanımak doğru bir yaklaşım olmaz. Fakat insanların benimle ilgili söylediği sözlere gülerek geçtim hep. Kural tanımadım pek, içimden geldiği gibi yaşadım. Bütün mal ve mülk tutkunluğuna karşı protesto biçimim de buydu benim.
Reklam
Melamilik
Dervişin Allah'a dostluk yolunun üç aşamasıanlatılur: Tevhid-i ef'ål, tevhid-i sıfât, tevhid-i zât... Tevhid-i ef'ål, bütün işlerin ve hayat denen olaylar zincirinin aslında Allah'ın eseri olduğunu unutmamaktır. Yağmurun yağı- şından ölüme kadar her şey böyledir. Derviş her işi Hak'tan bil- meyi öğrenince işleri birlemiş olur. Tevhid-i sıfât, bütün sıfatların aslının Allah olduğunu gör- mektir. Yağmurda, karda, yazda, kışta, içte, dışta, kendinde, öte- kinde, kuvvette ve zaafta Allah'ı görmek esastır. Derviş bu birleme yolunda aslında kendini de birler. Şeffaf bir varlık olur. Nefsinin artığından arınır. Benlik perdesi aralanır, ruhunu göstermeye başlar. Benlik aradan çıkar. Nefsi ile ruhu birleştiği gibi, insan da Mevlâ ile birleşir. Böylece yaradılış gayesine erişir. Bu yolda çoğu insanın söz olarak tekrarladığını o yaşamaya başlar: "Lâ mevcûde illâ Hû." Yani, Allah'tan başka hiçbir varlık yoktur. Bu şekilde tevhid-i Zåt mertebesi gerçekleşir. Melâmî dervişi her olanı Allah'tan bildiği için hoşgörü sa- hibidir. Fakat bu hak ile bâtılı, doğru ile yanlışı birbirine karış- tırdığı anlamına gelmez. Çünkü hayır Allah'tan, şer ise insanın nefsinden gelir.
Sayfa 167Kitabı okudu
Asalet
§ "Dâr vaktinde imdadına yetişen kimse asîldir." §
Sayfa 108 - A.Ü YayıneviKitabı okudu
Ber = İle Farsça .....Prof.Dr.Cavit Sunar
§ "Erkanlar tamam, meydanlar berkıyam, muhabbetler berdevam ola!..." §
Sayfa 93 - A.Ü YayıneviKitabı okudu
Ölüm söz konusudur.
§ "Ayin-i Cem özellikle, Haşr ve Neşr'den sonra insanın Allah'a kavuşmasını ve bütün benliklerin ortadan kaldırılmasını sembolize eder. Ayin-i Cem, bu bakımdan da özellikle ( Şamanizm)i aksettirir." §
Sayfa 70 - A.Ü YayıneviKitabı okudu
Reklam
Arif olmak kolay mı!
§ "Arif isen insana karış , yoksa nadan gibi yavanlara karışma." §
Sayfa 63 - A.Ü YayıneviKitabı okudu
Bektaşîlik
§ "Nakşiyye ve Bektaşiyye silsilesinde tarikat bağı Bayezid-i Bistami'dir ki bu zat da ruhaniyet bakımından İmam Cafer'e dayanır." §
A.Ü YayıneviKitabı okudu
Muhammed (isim olarak)
§ "(Muhammed) kelimesindeki birinci (Mim) imkân mimi, ikinci (Mim) de Şükran mimidir. Geri kalan (H ve D) harflari de vâhidiyete işarettir. Bu iki harf nokta ile, yani Allah kelimesinin (Elif)i ile (A,H,D) olur ki Zat-ı Ahadiyettir. Bu ahadiyete, yani (A,H,D) ye imkân (Mim)ini de eklersek (A,H,M,D) yani (Ahmed) olur." §
Sayfa 21 - A.Ü YayıneviKitabı okudu
Melami öğretisi
§ "Tanrı ahlakı ile ahlâklanmak ve Tanrı sıfatları ile sıfatlanmak ve bu suretle de kalbi ilahi nur ile aydınlatmak ile mümkündür. Ruh Tanrı nurundan bir kıvılcımdır. Bilmek, hakikati anlamaktır; Bulmak, açık ve seçik olarak onu görmektir; Olmak da ikiliksiz birliğe ulaşmaktır." §
Sayfa 19 - A.Ü YayıneviKitabı okudu
Reklam
§ "Biz maarif tacıyız, iklim-i dil sultanıyız. Yol biziz, erkan biziz, devran biziz, dem biziz. Kadrimiz takdir-i Hak'tır, kim inkar eylemiş ? Sureti âdem çok amma Hazret-i Âdem biziz." §
A.Ü YayıneviKitabı okudu
Tarikatlar ve politika
Tarikatların politik işlevleri her zaman olmuştur, fakat özel durumlar hariç politik işlev her dönemde daima diğer işlevlerin çok gerisinde kalmıştır. Bugün de durum bundan çok farklı değildir. (...) Meselâ devrimlerin ve laikliğin yerleşmesinde Bektaşilik, Melamîlik, Rifaîlik gibi bazı tarikatların çok büyük rolleri olmuştur.
Sayfa 136 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Adalet kalmamış ki hakkı bulasın!
—Melamilik, rüfailik, mevlevilik, cümle tarikatın cümlesini nefsimizde cem eyledik. Ne melamiyiz, ne rüfaiyiz, ne mevleviyiz, biz cümlesiyiz, biz biziz, oğul. Hakkı bulmak kolay değildir. Hakkı sende, hakkı bende, hakkı gökte, hakkı yerde, hakkı uçan kuşta, sürünen yılanda ara demişler. Ara, oğul. Ara ki bulasın. Ara ki bulamayasın. Zira hak gayrı ne sende, ne bende, ne gökte, ne yerde, ne uçan kuşta, ne sürüngen yılanda tecelli etmez oldu. Hak vahdettir. Vahdet adalettir. Adalet kalmamış ki hakkı bulasın...
Sayfa 100Kitabı okudu
Melamilik, Rüfailik, Mevlevilik, cümle tarikatın cümlesini nefsimizde cem eyledik. Ne Melamiyiz, ne Rufaiyiz, ne Mevleviyiz, biz cümlesiyiz, biz biziz, oğul. Hakkı bulmak kolay değildir. Hakkı sende, hakkı bende, hakkı gökte, hakkı yerde, hakkı uçan kuşta, sürünen yılanda ara demişler. Ara, oğul. Araki bulasın. Ara ki bulmayasın. Zira hak gayrı ne sende, ne benđe, ne gökte, ne yerde, ne uçan kuşta, ne sürünen yılanda tecelli etmez oldu. Hak vahdettir. Vahdet adalettir. Adalet kalmamış ki hakkı bulasın...
Sayfa 105 - YKYKitabı okudu
... "Tacirlerin dini" olan İslâm, esnaflaşma hareketiyle bireyci (ferdiyetçi) yüzünü cemaatçilikle değiştirmiş, 'ben'in yerini 'biz'in aldığı bir kültüre yönelmiştir. Buna sebep, "...mümin'in Tanrı ile tek varlık halinde birleşmeye yönelmesinin, ayrı bir istidada ve özel bir tekniğe duyurduğu ihtiyacın" bir rehberi (pir, şeyh) zorunlu kılmasından vücut bulan tarikatların ortaya çıkmasıydı (Ülgener, 1981b: 75). Tarikatlaşmanın esnaflaşmayla gösterdiği eşanlılık, Bâtıni bir tasavvuf hareketini doğurmuş, fakat bunun karşı ucu da Melamilik şeklinde kendini hemen göstermiştir (Ülgener, 1981b: 78-81).
Sayfa 260 - Timaş Yayınları
121 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.