Kitabı okurken kendi yaşamımı ele aldım. Her şey bir öylesine ve ölesine geçiyor. Çok etkilendiğimi belirtmek isterim Zeki Demirkubuz’un Yazgı filmini izlemiştim. Daha önce hiç farketmemişim film kitaptan uyarlama imiş. Bu açıdan ben bunu nereden biliyorum diye düşünürken buldum kendimi araştırınca yönetmeninde bu durumu ele aldığını farkettim.
Bu benim ilk incelemem ve bunu okumasını heyecanla , merakla yaptığım çalıkuşu romanı ile yapmak istedim .Çalıkuşu benim için kırılgan bir kitap merhametsiz ve sevgisiz insanların Feride 'nin görmediği sevgiyi kucak dolusu vermeye çalışmasını hor görmeyecek insanların okumaması gereken bir kitap. Ben sabırsızlandığım incelemeye karakterlerin
İlk kez bir Ahmet Hamdi Tanpınar kitabı okuyorum demek benim ayıbım biliyorum. Hep İstanbul aşkından, bir İstanbul beyefendisi oluşundan dem vurulur. Dili ağır, tahlili enfes derler Ahmet Hamdi için. Enfes bir biyografi romanı okudum. Mahur Beste deyince Ahmet Kaya ' nın o eşsiz sesinden dinlediğimiz "BİR MAHUR BESTE ÇALAR MÜJGANLA BİZ
Birbirlerinin dilini anlamıyorlardı ama yoksulluğun işaret dilini az çok biliyordu burada yaşayan herkes. Bu dili anlamak merhametin kapılarını sonsuza dek açmıyor olsa da muhtemel tehlikelerin sinyallerini algılamak adına önemliydi.
"Her sabah dünya yeniden kurulur! Her sabah şartlar yeniden oluşur. Her gece kader ihtimalleri yeniden düzenler. "
Hz.Ali'nin duası ile başlamak istiyorum incelememe;
'' Allah’ım, duaların kabulünü engelleyen günahlarımı affet''
Oturulan yerden dünyanın kurtarılmaya çalışılmadığı, ateşin sadece düştüğü yeri yakmadığı, boyunlara
Merhaba!!
Sefiller'in 1. cildini çok güzel mini bir okuma grubumuz ile okuduk. Grubumuzun amacı hepimizin bildiği ama gözünün korktuğu kitapları beraber okumaktı.
Sefiller tarihine adını altın harflerle yazmış bir klasik, duymayanı bilmeyeni yok. Anlatılan hikayeler, karakterler o kadar gerçek ve günümüzde bile etkilerini hissettiğim onlarca olay okudum sefillerde. Altını çizdiğim, kendime hayat felsefesi yapabileceğim bir çok şey oldu. Hugo'nun dili benim için çok akıcıydı 800 sayfa olmasına rağmen su gibi aktı. Tek olumsuz kısmı bilgi verici kısımlarda sıkılmamdı. Bilgiler faydasız diye demiyorum çok şey kattı bana ama ben biraz daha hikayeye karakterlere dönmek istedim sanırım. Sefilliğin, merhametin, insanların gerçek yüzünü tokat gibi vuran bir roman. O kadar çok alıntı var ki hangi birini paylaşsam bilemiyorum o yüzden bir kaç tane ekleyeceğim.
Sayfa sayısı yüzünden gözünüzü korkutmayıp bence hemen okuyun kelimenin tam anlamıyla bir klasikti! Canı gönülden tavsiyemdir.