Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ve aşk,bir kadına veya herhangi bir mevzua aşk,nasıl,o şekiller serisi içinde bir tekini almak ve içini muhayyilemizle doldurmak yahut onun içini nasıl derinden derine anlamak ihtirasıdır; yahut aşk, nasıl boş kalan içimizi diğer bir boşla doldurmak veya nasıl,dolu içimizi başka bir dolu içle karıştırmak ihtiyacıdır;velhasıl,aşk nasıl,muhtevaların hayatını şekillere doldurmaktır ve nasıl,bizzat hayata bu dolgunluğu veren bir tek vehim,yahut bir tek hakikat odur. Peyami Safa
Sayfa 174Kitabı okudu
Nasıl? Bağırmak istiyor: Nasıl? Ben bu mahlûku anlamakta nasıl bu kadar geciktim? Nasıl, evvelâ onu nasıl en seçme hislerimin mevzuu olmaya lâyık görebildim? Nasıl ve ne biçim bir körlükle, nasıl nasıl, hangi zaaflar tarafından itilerek, nasıl, hangi idraklerin felci içinde, nasıl, derece derece ve birçok uyandırıcı işaretlere rağmen nasıl, zaman zaman içimi altüst eden keder fırtınalarının mânasına karşı tasasız kalabildim? Ve nasıl -haykırmak istiyorum, - nasıl, fakat nasıl… bırak bu santimantalizmi, bırak ve cevap ver - nasıl diyorum, nasıl, çıldıracağım, nasıl, nasıl ona kadar yuvarlandım? Bu kız, Yarabbi, bu kadın, nasıl, bu karı, of, bu mahlûk nasıl benim hislerimin tarihine ve içimin en mahrem galerisine, sonunda kovulmak için bile olsa, nasıl, nasıl girebildi? Nasıl, ben onu nasıl, hayatımın hiç bir anında inmediğim bir aşağılık çizgisinden tanımaya razı oldum? Nasıl, Allahım, nasıl, onu hayalinin bile erişemeyeceği mertebelerin, süzülmüş mâneviliklerin kızı olmaya doğru götürebileceğimi sandım, çırpındım, çırpındım. Ve nasıl -hayvan! - Nasıl - Affet beni, ey aziz içim, affet - nasıl fakat, ruh radarlarının ve sayısız his intikallerinin ince delâletlerine ve hele nasıl bazan en haykıran işaretlerin şakağımdan itercesine ihtarına rağmen, şüphesiz derinden derine anlamadığım, anlar gibi olduğum halde, nasıl ve niçin ona düştüm? Boğuluyorum, haykıracağım, dur bak, sakin ol...
Sayfa 303Kitabı okudu
Reklam
Ve aşk, bir kadına veya herhangi bir mevzua aşk, nasıl, o şekiller serisi içinde bir tekini almak ve içini muhayyilemizle doldurmak yahut onun dolu içini nasıl derinden derine anlamak ihtirasıdır; yahut aşk, nasıl boş kalan içimizi diğer bir boşla doldurmak veya nasıl, dolu içimizi başka bir dolu içle karıştırmak ihtiyacıdır; velhasıl, aşk nasıl, muhtevaların hayatını şekillere doldurmaktır ve nasıl, bizzat hayata bu dolgunluğu veren bir tek vehim, yahut bir tek hakikat odur. Bunu tayin edemedikçe, aramaktan yorulan zihni, aşkın materyalist telâkkisinde rahatını buluyordu. Ona bir mide bozukluğudur, bir karaciğer sarsıntısıdır, bir sinir buhranıdır deyip çıkmak.
Sayfa 174Kitabı okudu
Önsöz
Böyle bir kitap yazmak fikri, ittikâ sâhibi bir dostumla (Râgıb Karadayı ile) mezhebler konusunda yaptığım bir tartışmanın sonunda belirginleşti. Bu tartışma, bana, mezhebler konusundaki yaklaşık otuz yıllık bilgi birikimimi kısa bir özet hâlinde kaleme alma şevkini verdi. Bu kitabın I. Bölümü'nü oluşturan "Sünnî Mezhebler ve Kur'ân'a Göre
Sayfa 11 - Şule yayınları, 3.baskıKitabı okudu
Var mıydı? Ömründe bir kere bile sevmemişti. Bu ih­tiyacı duymadığı için değil, çünkü bütün tabii sevgilerin­ de aşka benzer bir azgınlık bulunduğunu biliyordu; fakat çocukluğundan beri bir an yatıştığına şahit olmadığı mü­cadele gururu, ona aşkı bir zillet gibi kabul ettirmiş ola­caktı; aşık olduklarını söyleyen arkadaşlarına karşı dai­ma, bir
Sayfa 166 - ÖtükenKitabı okudu
Mahzunluğun baygınlık derecesini bilir misin? Evet, eşyanın üzerine ince bir sis çöker. Peşinden bir utanç. Bu defa çok şiddetli. Boğucu ve haykırtıcı. Nasıl? Bağırmak istiyorum: Nasıl? Ben bu mahlûku anlamakta nasıl bu kadar geciktim? Nasıl, evvelâ onu nasıl en seçme hislerimin mevzuu olmaya lâyık görebildim? Nasıl ve ne biçim bir körlükle, nasıl nasıl, hangi zaaflar tarafından itilerek, nasıl, hangi idraklerin felci içinde, nasıl, derece derece ve birçok uyandırıcı işaretlere rağmen nasıl, zaman zaman içimi altüst eden keder fırtınalarının mânasına karşı tasasız kalabildim? Ve nasıl -haykırmak istiyorum, - nasıl, fakat nasıl.. Nasıl diyorum, nasıl, çıldıracağım, nasıl, nasıl ona kadar yuvarlandım? Bu kız, Yarabbi, bu kadın, nasıl, bu karı, of, bu mahlûk nasıl benim hislerimin tarihine ve içimin en mahrem galerisine, sonunda kovulmak için bile olsa, nasıl, nasıl girebildi? Nasıl, ben onu nasıl, hayatımın hiç bir anında inmediğim bir aşağılık çizgisinden tanımaya razı oldum? Nasıl, Allah'ım, nasıl, onu hayalinin bile erişemeyeceği mertebelerin, süzülmüş mâneviliklerin kızı olmaya doğru götürebileceğimi sandım, çırpındım, çırpındım. Ve nasıl -hayvan! - Nasıl - Affet beni, ey aziz içim, affet - nasıl fakat, ruh radarlarının ve sayısız his intikallerinin ince delâletlerine ve hele nasıl bazan en haykıran işaretlerin şakağımdan itercesine ihtarına rağmen, şüphesiz derinden derine anlamadığım, anlar gibi olduğum halde, nasıl ve niçin ona düştüm? Boğuluyorum, haykıracağım, dur bak, sakin ol...
Sayfa 282 - Yüzleşmenin en acısı kendinle olandırKitabı okudu
Reklam
"Ve aşk, bir kadına veya herhangi bir mevzua aşk, nasıl, o şekiller serisi içinde bir tekini almak ve içini muhayyilemizle doldurmak yahut onun dolu içinin asıl derinden derine anlamak ihtirasıdır; yahut aşk, nasıl boş kalan içimizi diğer bir boşla doldurmak veya nasıl, dolu içimizi başka bir dolu içle karıştırmak ihtiyacıdır; velhasıl; aşk nasıl, muhtevaların hayatını sekillere doldurmaktır ve nasıl, bizzat hayata bu dolgunluğu veren bir tek vehim yahut bir tek hâkikat odur."
Sayfa 174 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
Mahzunluğun baygınlık derecesini bilir misin? Evet, eşyanın üzerine ince bir sis çöker. Peşinden bir utanç. Bu defa çok şiddetli. Boğucu ve haykırtıcı. Nasıl? Bağırmak istiyor: Nasıl? Ben bu mahlûku anlamakta nasıl bu kadar geciktim? Nasıl, evvelâ onu nasıl en seçme hislerimin mevzuu olmaya lâyık görebildim? Nasıl ve ne biçim bir körlükle, nasıl
Sayfa 304 - Ötüken Yayınevi, 43. Basım
Ve aşk, bir kadına veya herhangi bir mevzua aşk, nasıl, o şekiller serisi içinde bir tekini almak ve içini muhayyelemizle doldurmak, yahut onun dolu içini nasıl derinden derine anlamak ihtirasıdır; yahut aşk, nasıl boş kalan içimizi diğer bir boşla doldurmak veya nasıl, dolu içimizi başka bir dolu ile karıştırmak ihtiyacıdır; velhasıl, aşk nasıl, muhtevaların hayatını şekillere doldurmaktır ve nasıl, bizzat hayata bu olgunluğu veren bir tek vehim, yahut bir tek hakikat odur.
Sayfa 182 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
Envâru’l- Âşıkîn
Envâru'l-Âşıkîn beş bâba ayrılır. Her båbın fasılları vardır. Fasıllar da meb'as adı verilen bölümlerden oluşur. Birinci bâb, mevcudatın tertip ve nizamı hakkındadır. Bu bölümde, varlıkların tertibindeki esrar, arşta ve semada bulunanlar, gök ehlinin halleri anlatılır. İlk bâb, diğer bâblara nazaran kısadır. İkinci bâb, bir nevi kısâs-ı
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.