Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ve aşk, bir kadına veya herhangi bir mevzua aşk, nasıl, o şekiller serisi içinde bir tekini almak ve içini muhayyilemizle doldurmak yahut onun dolu içinin asıl derinden derine anlamak ihtirasıdır; yahut aşk, nasıl boş kalan içimizi diğer bir boşla doldurmak veya nasıl, dolu içimizi başka bir dolu içle karıştırmak ihtiyacıdır; velhasıl; aşk nasıl, muhtevaların hayatını sekillere doldurmaktır ve nasıl, bizzat hayata bu dolgunluğu veren bir tek vehim yahut bir tek hâkikat odur."
Sayfa 174 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
İlhanlı Devleti Tarihine Genel Bir Bakış
Moğolların kalabalık bir kolunun Hülagu öncülüğünde 1256 yılında Ceyhun Nehri'ni aşıp Horasan'a girmesiyle başlayan ilerleyişi, Azerbaycan merkezli olarak İran, Irak ve Anadolu topraklarının da önemli bir kısmını kapsayan bir devletin kurulmasıyla sonuçlanmıştı. İlhanlılar olarak anılan bu devlet Yakın Doğu'nun siyasi, sosyal ve
Reklam
Mahzunluğun baygınlık derecesini bilir misin? Evet, eşyanın üzerine ince bir sis çöker. Peşinden bir utanç. Bu defa çok şiddetli. Boğucu ve haykırtıcı. Nasıl? Bağırmak istiyor: Nasıl? Ben bu mahlûku anlamakta nasıl bu kadar geciktim? Nasıl, evvelâ onu nasıl en seçme hislerimin mevzuu olmaya lâyık görebildim? Nasıl ve ne biçim bir körlükle, nasıl
Sayfa 304 - Ötüken Yayınevi, 43. Basım
Ve aşk, bir kadına veya herhangi bir mevzua aşk, nasıl, o şekiller serisi içinde bir tekini almak ve içini muhayyilemizle doldurmak yahut onun dolu içini nasıl derinden derine anlamak ihtirasıdır; yahut aşk, nasıl boş kalan içimizi diğer bir boşla doldurmak veya nasıl, dolu içimizi başka bir dolu içle karıştırmak ihtiyacıdır; velhasıl aşk nasıl, muhtevaların hayatını şekillerle doldurmaktır ve nasıl, bizzat hayata bu dolgunluğu veren bir tek vehim, yahut bir tek hakikat odur.
Sayfa 174Kitabı okudu
Mevzu kadınlar olunca erkekler bir şekilde mutabık oluyorlar!
Devrim sırasında Mısırlı kadınların uyanması, derinden ataerkil bir toplumun başlıca korkularından biridir, kadınlara karşı zaman içinde artabilecek bir şiddet dalgasını tetiklemektedir. Ayrıca kadınlar devrime erkeklerle omuz omuza katılmış olsalar, korunmaları çağrısında bulunmuş olsalar da erkek protestocuların birçoğu kadınların failliğinden rahatsız olmuş, askeri polisin hedefli sadist şiddetine karşı onları savunmaya yardımcı olmamıştır.
Sayfa 76
_Kalbin yolu güzeldir ama tehlikelidir. Zihnin yolu sıradandır ama güvenlidir. Erkek en güvenli ve en kestirme yaşam tarzını seçmiştir. Kadın duyguların, hislerin, ruh hallerinin en güzel ama en sarp, en tehlikeli yolunu seçmiştir. Ve bugüne kadar dünya erkekler tarafından yönetildiği için kadınlar muazzam şekilde azap çekmiştir. O, erkeğin
Reklam
Peyami Safa
Ve aşk, bir kadına veya herhangi bir mevzua aşk, nasıl, o şekiller serisi içinde bir tekini almak ve içini muhayyilemiz doldurma yahut onun dolu içini nasıl derinden derine anlamak ihtirasidir; yahut aşk, nasıl boş kalan içimizi diğer bir boşla doldurmak veya nasıl, dolu içimizi başka bir dolu ile karıştırmak ihtiyacıdır.
"Aslında bugün bile, bir mevzu, ancak seni de derinden etkiliyorsa, senin benlik duygunsa cesaretlendiriyorsun beni. Ancak o zaman destekleniyorum, değerim hatırlatılıyor."
Sayfa 13 - İndigo KitapKitabı okudu
Nasıl? Bağırmak istiyor: Nasıl? Ben bu mahlûku anlamakta nasıl bu kadar geciktim? Nasıl, evvelâ onu nasıl en seçme hislerimin mevzuu olmaya lâyık görebildim? Nasıl ve ne biçim bir körlükle, nasıl nasıl, hangi zaaflar tarafından itilerek, nasıl, hangi idraklerin felci içinde, nasıl, derece derece ve birçok uyandırıcı işaretlere rağmen nasıl, zaman zaman içimi altüst eden keder fırtınalarının mânasına karşı tasasız kalabildim? Ve nasıl -haykırmak istiyorum, - nasıl, fakat nasıl… bırak bu santimantalizmi, bırak ve cevap ver - nasıl diyorum, nasıl, çıldıracağım, nasıl, nasıl ona kadar yuvarlandım? Bu kız, Yarabbi, bu kadın, nasıl, bu karı, of, bu mahlûk nasıl benim hislerimin tarihine ve içimin en mahrem galerisine, sonunda kovulmak için bile olsa, nasıl, nasıl girebildi? Nasıl, ben onu nasıl, hayatımın hiç bir anında inmediğim bir aşağılık çizgisinden tanımaya razı oldum? Nasıl, Allahım, nasıl, onu hayalinin bile erişemeyeceği mertebelerin, süzülmüş mâneviliklerin kızı olmaya doğru götürebileceğimi sandım, çırpındım, çırpındım. Ve nasıl -hayvan! - Nasıl - Affet beni, ey aziz içim, affet - nasıl fakat, ruh radarlarının ve sayısız his intikallerinin ince delâletlerine ve hele nasıl bazan en haykıran işaretlerin şakağımdan itercesine ihtarına rağmen, şüphesiz derinden derine anlamadığım, anlar gibi olduğum halde, nasıl ve niçin ona düştüm? Boğuluyorum, haykıracağım, dur bak, sakin ol...
Sayfa 303Kitabı okudu
Bir an gözlerinizi kapar, "ne olacaksa olsun" der ve basarsınız tetiğe. Bir daha, bir daha. Yanınızdaki arkadaşınız korkar o da başlar ateş etmeye. Sağdaki mevzi, soldaki mevzi, derken bir bakarsınız ki, beş kilometrelik bir alanda bütün mevziler çılgınca ateş ediyordur. Kimse susturamaz bu ateşi. Çünkü hepsi aynı haldedir. Ateş etmek demek korkuyu yenmek demektir. Beş dakika kadar sürer bu ateş, yavaş yavaş ve kendiliğinden susar. Artık herkes uyanmıştır, daha doğrusu herkes korkusunu bastırmıştır. Yanda ateş edenleri görünce yalnız olmadığınızı anlamışsınızdır. Sinirleriniz yatışır, sakinleşirsiniz. Derinden bir oh çekip sabahı edersiniz, diğer arkadaşlarınız gibi. Bu duyguyu herkes bilmez, yaşayan bilir. Bu duygu anlatılmaz yaşanır. Ama bu bir gece değil ki, çok gece çok, insana, hoş geldin ölüm, dedirtecek kadar çok.
Sayfa 102
Reklam
Mahzunluğun baygınlık derecesini bilir misin? Evet, eşyanın üzerine ince bir sis çöker. Peşinden bir utanç. Bu defa çok şiddetli. Boğucu ve haykırtıcı. Nasıl? Bağırmak istiyorum: Nasıl? Ben bu mahlûku anlamakta nasıl bu kadar geciktim? Nasıl, evvelâ onu nasıl en seçme hislerimin mevzuu olmaya lâyık görebildim? Nasıl ve ne biçim bir körlükle, nasıl nasıl, hangi zaaflar tarafından itilerek, nasıl, hangi idraklerin felci içinde, nasıl, derece derece ve birçok uyandırıcı işaretlere rağmen nasıl, zaman zaman içimi altüst eden keder fırtınalarının mânasına karşı tasasız kalabildim? Ve nasıl -haykırmak istiyorum, - nasıl, fakat nasıl.. Nasıl diyorum, nasıl, çıldıracağım, nasıl, nasıl ona kadar yuvarlandım? Bu kız, Yarabbi, bu kadın, nasıl, bu karı, of, bu mahlûk nasıl benim hislerimin tarihine ve içimin en mahrem galerisine, sonunda kovulmak için bile olsa, nasıl, nasıl girebildi? Nasıl, ben onu nasıl, hayatımın hiç bir anında inmediğim bir aşağılık çizgisinden tanımaya razı oldum? Nasıl, Allah'ım, nasıl, onu hayalinin bile erişemeyeceği mertebelerin, süzülmüş mâneviliklerin kızı olmaya doğru götürebileceğimi sandım, çırpındım, çırpındım. Ve nasıl -hayvan! - Nasıl - Affet beni, ey aziz içim, affet - nasıl fakat, ruh radarlarının ve sayısız his intikallerinin ince delâletlerine ve hele nasıl bazan en haykıran işaretlerin şakağımdan itercesine ihtarına rağmen, şüphesiz derinden derine anlamadığım, anlar gibi olduğum halde, nasıl ve niçin ona düştüm? Boğuluyorum, haykıracağım, dur bak, sakin ol...
Sayfa 282 - Yüzleşmenin en acısı kendinle olandırKitabı okudu
Herhangi bir şey, bir kadın, bir çocuk, bir meslek, bir tırtıl, bir tohum ne âlemdir, ona yaklaşıldığı zaman; fakat uzaktan o ne kadar, her şey gibi bir şeydir, alelade şekiller serisi içinde nasıl kaybolur, nasıl bomboş görünür! Ve aşk, bir kadına veya herhangi bir mevzua aşk, nasıl, o şekiller serisi içinde bir tekini almak ve içini muhayyilemizle doldurmak yahut onun dolu içini nasıl derinden derine anlamak ihtirasıdır; yahut aşk, nasıl boş kalan içimizi diğer bir boşla doldurmak veya nasıl, dolu içimizi başka bir dolu içle karıştırmak ihtiyacıdır; velhasıl, aşk nasıl, muhtevaların hayatını şekillere doldurmaktır ve nasıl, bizzat hayata bu dolgunluğu veren bir tek vehim, yahut bir tek hakikat odur. Bunu tayin edemedikçe, atamaktan yorulan zihni, aşkın materyalist telakkisinde rahatını buluyordu. Ona bir mide bozukluğudur, bir karaciğer sarsıntısıdır, bir sinir buhranıdır deyip çıkmak.
Sayfa 174Kitabı okudu
Niçin?..
Mahzunluğun baygınlık derecesini bilir misin? Evet, eşyanın üzerine ince bir sis çöker. Peşinden bir utanç. Bu defa çok şiddetli. Boğucu ve haykırtıcı. Nasıl? Bağırmak istiyor: Nasıl? Ben bu mahlûku anlamakta nasıl bu kadar geciktim? Nasıl, evvelâ onu nasıl en seçme hislerimin mevzuu olmaya lâyık görebildim? Nasıl ve ne biçim bir körlükle, nasıl nasıl, hangi zaaflar tarafından itilerek, nasıl, hangi idraklerin felci içinde, nasıl, derece derece ve birçok uyandırıcı işaretlere rağmen nasıl, zaman zaman içimi altüst eden keder fırtınalarının mânâsına karşı tasasız kalabildim? Ve nasıl -haykırmak istiyorum,- nasıl, fakat nasıl.. Canım benim, Samim, Samimciğim, benim bir tanem -bırak bu santimantalizmi*, bırak ve cevap ver- nasıl diyorum, nasıl, çıldıracağım, nasıl, nasıl ona kadar yuvarlandım? Bu kız, Yarabbi, bu kadın, nasıl, bu karı, of, bu mahlûk nasıl benim hislerimin tarihine ve içimin en mahrem galerisine, sonunda kovulmak için bile olsa, nasıl, nasıl girebildi? Nasıl, ben onu nasıl, hayatımın hiç bir anında inmediğim bir aşağılık çizgisinden tanımaya razı oldum? Nasıl, Allah'ım, nasıl, onu hayalinin bile erişemeyeceği mertebelerin, süzülmüş mâneviliklerin kızı olmaya doğru götürebileceğimi sandım, çırpındım, çırpındım. Ve nasıl -hayvan!- nasıl -Affet beni, ey aziz içim, affet- nasıl fakat, ruh radarlarının ve sayısız his intikallerinin ince delâletlerine ve hele nasıl bazan en haykıran işaretlerin şakağımdan itercesine ihtarına rağmen, şüphesiz derinden derine anlamadığım, anlar gibi olduğum halde, nasıl ve niçin ona düştüm? Boğuluyorum, haykıracağım... (*santimantal: aşırı duygusal)
Sayfa 304 - ÖtükenKitabı okudu
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.