Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eda

Eda
@meyusruh
Tanrının bana, baş edemeyeceğim bir şey vermeyeceğini biliyorum. Sadece 'keşke bana bu kadar güvenmeseydi' diyorum.
“Birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi. İçimdeki sıkıntı eridi.”
Reklam
“İçimden beynimi dağıtmak, göğsümü parçalamak geliyor. İnsanların birbirleri için ne kadar az anlamı var!”
“Şu dünyada henüz değerini kaybetmeyen çok az şeye karşı anlayışsız, duyarsız ve duygusuz olan insanların bulunması beni neredeyse çıldırtacak.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ah, birazcık kaygısız olmak, beni şu güneşin ışıdığı dünyada insanların en mutlusu yapardı.
Yani sevgili dostum, insanların diğer insanları kendi ölçütleriyle değerlendirmesinin ne kadar aptalca olduğunu günden güne daha iyi anlıyorum.
Reklam
Evet Wilhelm, bazen bir an için kalkıp gitme, bağları koparma cesareti buluyorum kendimde, keşke nereye gideceğimi bilsem! Herhâlde giderdim.
"Günahlara dair vaazlar veriliyor, ama vaaz kürsüsünde, neşesizliği ortadan kaldırmak için çaba harcandığını hiç gözlemlemedim."
her şeyi anlayan bir adam kendine nasıl saygı duyar?
niçin iyilik üstüne, güzel, yüce şeyler üstüne anlayışım derinleştikçe batağa daha çok saplanıyorum, neredeyse boğulmama ramak kalıyor?
yemin ederim, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; hem de tam anlamıyla, gerçek bir hastalık.
Reklam
hatırlar mısın? mavi saçlı bir tanrı gibi severdim burdur gölü'nü o göl şimdi içimde kocaman bir anne ölüsü. vişne bahçeleriyle dolu, neşeli bir şehre benzerdi senin sesin. bazen ölmek istiyorum beni yeniden doğurman için iri, ekşi bir vişne tanesi gibi.
“Kormak utanılacak bir şey değil. Önemli olan korkuyla nasıl baş ettiğimizdir.”
“Bizler sadece insanız ve tanrılar bizi sevebilen yaratıklar olarak tasarlanmış. Sevgi bizim en büyük zaferimiz ve en büyük trajedimiz.”
Sayfa 685Kitabı okudu
“İçimizde şeytan var... Can kırıkları var. Nefret var, yalanlar var... Bir yanımız bizi çoktan terk etmiş, kaçıyor... Melankoli ve hüsran var... Keşke bazı geceler hiç sabah olmasa.”
“isteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğimi fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiilerin daimi bir mesulünü bulmuştum: buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması... içimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... içimizdeki şeytan yok... içimizdeki aciz var... tembellik var... iradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakiklatleri görmekten kaçmak itiyadı var...”
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.