Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet

Mehmet
@mhmtoc_21
Kitaplar, karanlık düşünceleri aydınlatan fenerlerdir.” “Bir kitap, bin dosttan daha iyi bir yol arkadaşıdır.” “Okumak, zihni genişleten bir maceradır; her kitapla birlikte yeni bir yolculuğa çıkarsınız.”
Yüksek lisans
15 okur puanı
Temmuz 2023 tarihinde katıldı
Kendi tarihine küçümseyerek bakan kimse küçük kalmaya, zillet içinde yaşamaya mahkum olur.
Reklam
Özetlemiş...
Dünyada nereye bakarsan bak her yer kalabalık... Tek bir yer hariç! Hastaneler tıklım tıklım. Sanki herkes hastalanmış ve doktora gelmiş gibi... Mağazalar insan kaynıyor. Sanki tüm insanlar aynı anda alışverişe çıkmış gibi... Caddelerde adım atacak yer yok. Dünya sokağa dökülmüş gibi... Bir de camiye gidiyorsun bomboş. Sanki namaz farz değilmiş gibi... Çünkü bu asır namazı işine, eşine, yoğunluğuna, yorgunluğuna feda edenlerin asrı… Bahanelerin imanın önüne geçtiği, müsait zaman Müslümanlarının asrı… Öyle ki çoğu insan vakti veren Allah’a vakit ayıramaz hale gelmiş, “çalışmak ibadettir” deyip çalışma uğruna tüm ibadetleri terk etmiş…
...Soru sormak, öğrendikleri üstünde düşünmek ve sorgulamak öğrenciden istenmeyen davranışlardır. Öğrenciden beklenen, sınıfta put gibi oturmak, daha sonra öğretmenin söylediklerini papağan gibi tekrar etmektir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aşk da savaşa benziyordu; hayır, savaşa benzemiyordu, adıyla sanıyla bir tür savaştı; içinde ne merhamet vardı, ne de eşitlik.
Sayfa 328Kitabı okudu
Aşk, cennetten bir ülkeydi; onun bedeni benim ülkemdi.
Sayfa 326Kitabı okudu
Reklam
Göz gözü görmeyince, göz gözü unutur...
Sayfa 226Kitabı okudu
Bilgi aşağıda duranı yüceltir, bilgisizlik yukarıda duranı aşağı indirir.
İnsandan asla umut kesilmez; yazarlardan ise hiçbir zaman.
Kendine güveni tam anlamıyla kazanamamış ya da ana hatlarıyla belirli bir hayat felsefesi geliştirememiş olanlar, doğal olarak başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kuramazlar, bu noktada kuşkuluğu ve çekingen davranırlar. Bu yöneliş onları nihai noktada toplumsal çevreden uzaklaşmaya, yalnızlaşmaya ve dolayısıyla sorumluluklardan kaçmaya sevk eder.
Kadim bir deyişte: *"Kendiyle barışık olmayan, başkalarıyla savaşır."*
Reklam
“Bu küçücük kafada ne büyük bir hayal gücü!” Böyle diyordu ve duygulandığını da gizlemiyordu. “Ama beni de öldüreceğini söylemiştin.” “Başlangıçta söyledim. Sonra, seni başka bir biçimde öldürdüm. Yani, seni yüreğimde canlandırarak öldürdüm. Sen sevdiğim tek insansın, Portuga. Tek dostumsun.
Bazen insan elini kana bulamadan da birini öldürebilir.
“Sana yalan söylemek istemem. Tam bilmiyordum. Her şeyi öğrendiğim gibi bu şarkıyı da öğrenmiştim, müziği de güzeldi. Ne demek istediğini düşünmeden söyledim. Ama beni öyle kötü dövdü ki, Portuga; öyle kötü dövdü ki. Önemi yok artık.” Uzun uzun burnumu çektim. “Önemi yok, onu öldüreceğim!” “Ne diyorsun sen, küçük; babamı mı öldüreceksin?” “Evet, yapacağım bunu. Başladım bile. Öldürmek, Buck Jones’un tabancasını alıp güm diye patlatmak değil! Hayır. Onu yüreğimde öldüreceğim, artık sevmeyerek… Ve bir gün büsbütün ölecek.”
Sayfa 103Kitabı okudu
Büyüklerimiz muhteşem bir toplum kurmadılar; anne babalar, bakanlar, öğretmenler, idareciler, din adamları güzel bir dünya yaratmadılar. Aksine, herkesin herkesle kavga ettiği, her grubun diğer gruplara, her sınıfın diğer sınıflara, her ulusun diğer uluslara, her ideolojinin veya inanç silsilesinin diğer ideolojilere veya inanç silsilelerine karşı çıktığı ürkütücü ve vahşi bir dünya kurdular, içinde yetişip büyüdüğünüz dünya yetişkinlerin kendi fikirleri, inançları ve çirkinliğiyle sizi baskı altına aldıkları ıstırap dolu çirkin bir dünyadır. Ve eğer siz bu canavarca toplumu kurmuş yetişkinlerin çirkin modelini takip etmekten öteye geçemezseniz, eğitimli olmanın, daha da önemlisi yaşamanın ne anlamı olabilir ki?