Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fıkıhta "fıtrat-ı tağyir" meselesi vardır, bir bakınız :)
- Estetik yaptırmak, yüzünüzü değiştirebilir ama huyunuzu değiştirmez. Ömrünüze ömür katmaz. Kendinizi gençleştirseniz de Azrail bunu yutmaz. Estetik ile kendiniz güzelleşebilirsiniz ama doğuracağınız çocuğa bir güzellik katmaz. Kırkından sonra amacın tamamen ahiret olması gerekirken, Allah'a güzel görünmeye çalışmak yerine insanlara güzel görünmeye çalışmak akıl kıtlığına alamettir. Kırk yaşını geçtiği halde isyana devam edenin mazereti kabul edilmez diyor İslam. Estetik için harcanan para az değil. O parayla bir garibanı sevindirsen ne iyi olurdu. Ahiretine de yatırım yapmış olurdun. Eğer güzelsen neden estetik yaptırıyorsun, madem kendini güzel bulmuyorsun, o halde estetik ile milleti niye kandırıyorsun? O üstüne titrediğin bedenin mezarda adeta bir leş olacak. Seni alelacele gömmeye çalışacaklar koktuğun için. :) Müslüman bir insan için o tabiri kullanmak hoş değil de akıllı müslüman böyle saçma işler yapmaz. Bakımlı ol, temiz giyin, edepli davran, güzel konuş, namazını kıl, Kur'an oku, bunlar seni güzelleştirmeye yeter. Estetikmiş, makyajmış çok lazım değil. :))
. Milletimizin, kavi, mesut ve müstekar yaşıyabilmesi için, devletin tamamen millî bir siyaset takibetmesi ve bu siyasetin, teşkilâtı dâhiliyemize tamamen mutabık ve müstenit olması lâzımdır. Millî siyaset dediğim zaman,kasdettiğim mâna ve medlûl, şudur: Hududu milliyemiz dahilinde, her şeyden evvel kendi kuvvetimize müsteniden muhafazai mevcudiyet ederek millet ve memleketin hakiki saadet ve ümranına çalışmak... Alelıtlak tulü emeller peşinde milleti işgal ve ızrar etmemek... Medeni cihandan, medeni ve insani muameleye ve mütekabil dostluğa intizar etmektir. (Nutuk, ss. 434-437)
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
Mustafa Kemal, kendi inandığı ve savunduğu siyasî ilkeyi şu suretle belirtir: “(…)Milletimizin güçlü, mutlu ve devamlı yaşayabilmesi için, devletin tamamen millî bir siyaset takibetmesi ve ona dayanması lâzımdır. “Millî siyaset dediğimiz zaman, kastettiğim mana şudur: Kendi millî sınırlarımız içinde, her şeyden önce kendi gücümüze, kuvvetimize dayanarak varlığını muhafaza etmek suretiyle, millet ve memleketin hakikî saadet ve kalkınmasına çalışmak. Gelişigüzel uzun emeller peşinde milleti meşgul etmemek ve zarara sokmamak. Medenî cihandan, medenî ve insanî muamele ve karşılıklı dostluk beklemek…”
Sayfa 261 - Remzi Kitabevi, 1987Kitabı okudu
176 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Spoili *
Klişe bir başlangıç olacak belki ama kitabı herkese tavsiye ederim. Yediden yetmişe herkesin anlayacağı sadelikte yazılmış. Doğanın hiçbir zenginlik sunmadığı Finlandiya'nın durumu baz alınarak kendi küllerinden doğmuşcasına, mücadelelerle* şartlara inat yılmadan gelişmeyi hedef tutan insan topluluğunun durumu anlatılmakta. Baş kahraman Snellman... Her ülkeye bir Snellman lazım desem yerinde olur. Gelişmişliğin sadece okuyarak olmayacağını bunun için kültürel, dinsel, sosyal kısacası her anlamda donanımlı olmak gerektiğini savunan ve milleti bu anlamda canlandıran kişi. Takdir edilesi gerçekten Okurken ben ne yapmalıyım diye Bi düşünüyor insan. Ülkesinin gelişimi için her bireyin en sorumsuz bireyin bile bu kitabı okuduktan sonra Bi sorgulamaya tutulacağı düşünüyorum . Snellman'ın dediği gibi bu ülke için yaşamakta ölmek kadar kahramancadır. Yaşamaktan kasıt ot gibi değil ülke gelişimine destek verip çabalamak. Peynir işi ile uğraşıyorsan en iyi peynirci olmak için çalışacaksın, doktorsan en iyi doktor olmaya çalışacaksın meslek ayrımı olmaksızın " işinde en iyisi olmaya çalışmak " kuralı söz konusu. Genelde gelişmişlik dinden biraz kopuk algılansa da Snellman aksini iddia etmiş asıl dini olarakta Bir gelişmişlik lazım. Dinsiz toplum çökmeye mahkumdur algısı ile din adamlarının da harekete geçmesini sağlayarak ülkenin her noktada gelişimine öncelik olmuş ve her insanın üzerine düşeninde fazlasını yapmasını sağlayarak ülkenin refaha kavuşmasını sağlamıştır. Doğrusu Snellman'ın mücadelesi, düşünceleri takdire şayan.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Payidar Yayınevi · 202199,4bin okunma
Tamamiyle millî dehanın malı ve millî haysiyetin ilcası olan, Maraş gibi misalleriyle de teşkilâtla sevk ve idare kaynağından hiçbir selâm bile almamış bulunan Anadolu kıyamını, bir şahsa veya bazı şahıslar zümresine bağlamaya çalışmak, bu millete edilebilecek hakaretlerin en büyüğüdür. Bir şahısta veya bazı şahıslar zümresinde, o ân için, sadece bu millî ilcayı sezmiş olmak gibi hissi bir avantaj bulunabilir. Bu milleti nerede ve nasıl teslim alıp nerelere ve nasıl teslim ettiği bilâhare görülen ve en esaslı kast cepheleriyle şu anda mevzuumuzun netice kısmına bağlı bulunan bu (...) şahıslar zümresi, arsız çocuk denize dökülünceye kadar, asla müellifi olmadıkları, fakat dürüst bir mütercimi bulundukları Anadolu kıyamının ibda değerini, her şeyden evvel lütfen bu millete terk buyursunlar; ve millî dehayı bir ân için temsil etmek gibi, insanoğluna ebedlerce yetişecek bir şerefe razı olsunlar!
Reklam
Millî hedef belli olmuştur. Ona ulaşacak yolları bulmak zor değildir. Önemli olan, çetin olan o yollar üzerinde çalışmaktır. Denebilir ki hiçbir şeye muhtaç değiliz. Yalnız tek bir şeye çok ihtiyacımız vardır: Çalışkan olmak. Toplumsal hastalıklarımızı incelersek temel olarak bundan başka, bundan önemli bir hastalık keşfedemeyiz; hastalık budur. O
Şu da hatırdan çıkarılmamalıdır ki Türk milleti, Müslüman milletler de dahil olduğu halde, başkalarına antipatik gelen bir millettir. Bunun için Türk gençlerine sık sık geçmişi hatırlatıyoruz. Geçmişi hatırlamak yarını düşünmemek için değil, yarının geçmişe benzememesine çalışmak içindir. Dünkü gerçekler yarın da gerçek olabilir.
Atatürk'ün bilim, din ve eğitim karşısındaki görüşlerini şu üç alıntı en güzel bir şekilde özetlemektedir: “Eğitimdir ki, bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum olarak yaşatır veya bir milleti esaret ve sefalete terk eder." (Samsun, Eylül 1924) "Efendiler, dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, hayat için, muvaffakiyet için, en hakiki mürşit ilimdir, fen- dir; ilim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalâlettir. [...] Yalnız ilmin ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekâmülünü idrak etmek ve terakkiyatını zamanında takip etmek şarttır. Bin, iki bin, binlerce sene evvelki ilim ve fen ve lisanın çizdiği düsturları şu kadar bin sene sonra bugün aynen tatbikata çalışmak elbette ilim ve fennin içinde bulunmak değildir." (Samsun, Eylül 1924) Atatürk'ün bu sözlerine paralel olarak ondan on yıl sonra büyük İngiliz matematikçi, mantıkçı ve filozof Bertrand Russell, 3rd Earl Russell, şunları söylemiştir: "Whatever knowledge is attainable, must be attained by scientific methods; and what sci- ence cannot discover, mankind cannot know." (=Öğrenilebilecek şeyler bilimsel yöntemlerle öğrenilmelidir; bilimin bulamayacağı bir şeyi insanoğlu bilemez.) (Russell, 1935, s.243.)
Sayfa 45 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
67 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
halk müreffeh, müstakil, zengin olmak istiyor. komşularının refahını gördüğü halde fakir olmak pek ağırdır. -ön bilgi- -18 eylül 1922de türk ordularının kesin zaferi ile sonuçlanan büyük taarruz sonrası milli mücadelenin/kurtuluş savaşının silahlı mücadelesi itilaf devletlerinin tbmmye
Atatürk Zamanında Türk Ekonomisi
Atatürk Zamanında Türk EkonomisiFeridun Ergin · Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Yayınları · 03 okunma
Reklam
Milletimizin kuvvetli, mesut ve istikrarlı yaşayabilmesi için, devletin tamamen milli bir siyaset takip etmesi ve bu siyasetin, iç teşkilatımıza tamamen uyması ve dayanması lazımdır. Milli siyaset dediğim zaman, kasdettiğim mânâ ve muhteva şudur: Milli sınırlarımız içinde, her şeyden önce kendi kuvvetimize dayanarak varlığımızı korumakla, millet ve memleketin hakiki saadet ve refahına çalışmak... Genel olarak, aşırı ihtiraslar peşinde milleti oyalamamak ve ona zarar vermemek... Medeni dünyadan, medenî ve insani muamele ve karşılıklı dostluk beklemektir.
355 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.