üslubu onun öğrencileriyle 17’nci yüzyılda da sürdü, sonra eridi. Çünkü 18’inci yüzyıl Osmanlı dünyası, 16’ncı yüzyıldaki kadar geniş ve renkli değildi. 18’inci yüzyılın mimarı bir-iki yüz yıl önceki ocaklı yoldaşları gibi geniş bir dünyayı tanıyamıyordu. Fazladan olarak yöneticiler, sanatçılar ve halk artık imparatorluk mimarisine değil, çağın gerektirdiği bir mimarlık sanatına ihtiyaç duyuyorlardı.