Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Pek mühim bilgiler 😎🧐😷 Likyalı erkekler ölülerini gömerken, şeytan yüzlerini görüp sonradan kendilerine musallat olmasın diye kadın kılığına girip, yüzlerini gizliyorlardı. şeytan görsün yüzünü deyimi de buradan gelir... alın bu bilgiyle n'aparsanız yapın şimdi...👺😱 Adolf Hitler, 17 yaşındayken haydarpaşa gar inşaatında alman işçi ve
Napolyon'un Mısır'daki icraatleri:
Napolyon’un yayınladığı ikinci bildiride Mısır’ın o güne kadar Memlukler ve Osmanlı Devleti tarafından tahrip edil­diği, Fransız ordusunun Mısır’ı kurtarmak için geldiği, İslam dinine saygılı oldukları söyleniyor. Napolyon Mısır’da bir re­form hareketine de girişti. Beraberinde Mısır'a büyük bir kü­tüphane ve bir çok bilim adamı getirdi. Bu dönem de okullar ve mslatbaa açıldı, Mısır Haftası ile Mısır Postası isimli iki gazete çıkarıldı. Daha sonra 1821’de Mehmet Ali Paşa bu matbaadan hareketle Arap dünyasının en büyük matbaası olan Bulak matbaasını kurdu. 1828’de de Arap dünyasının ilk gazetesi olan Vakai Mısriyye yayınlandı.
Reklam
Napolyon'un Mısır seferi nutku:
Napolyon Mısır’da doğrudan halka hitap etmiş ve aynı konuşmayı Arapça bastırdığı bir broşür olarak dağıt­ mıştır. Bu broşür besmele ve kelime-i tevhid ile başlamakta, Mısırlıların gönüllerini almak üzere Memluklar eleştirilmek­te ve şöyle devam etmektedir: "Özgürlük ve Eşitlik temellerine dayalı Fransız Cumhuriye­ti adına, Fransız güçleri kumandanı Bonapart’ ın tüm Mısır halkına duyurusudur: uzun süredir iktidarda bulunanlar Fransız milletini tehkir etmekteydiler... Memlukler tüm dünya­nın bu en güzel bölgesini yok ediyorlardı. Ancak Kadir-i mut­lak ve evrenin efendisi olarak Tanrı onların devletlerinin tah­rip edilmesini zorunlu kılmıştır. Ben buraya sırf sizin hakları­nızı o zalimlerden kurtarmak için geldim. Ben herşeye gücü ye­ten Tanrıya ibadet ediyorum ve Peygamberi olan Muhammed’ e ve kutsal Kur’ an ’a Memluklerden daha çok saygı göste­riyorum. Onlara söyleyin Tanrı karşısında herkes eşittir."
Napolyon Bonapart liderliğinde Fransız ordusu 1798’de Mısır’a ayak bastığında Mısır’da halen M emluk egemenliği devam etmekteydi. 1790’larda Osmanlı Rus savaşı yüzünden Babıali Mısır’daki iç çekişme ve sorunlarla ilgilenemez du­rumdaydı. Napolyon’un Mısır seferi Osmanlı egemenliğine karşı cephe alan Kölemenleri yıpratarak burada yeni bir yö­netimin zeminini hazırladı. Napolyon donanmasıyla 19 Mayıs 1798’de Fransa’dan Doğu Akdeniz’e hareket ederek İs­ kenderiye’ yi ve Kahire’ yi işgal etti. Kölemenler Napolyon or­ duları karşısında yenildi. Amiral Nelson kumandasındaki İn­giliz donanması Abukır yakınlarında demirlemiş bulunan Fransız donanm asına 1 Ağustos 1798’de ani bir baskın yapa­rak Fransızları ağır bir yenilgiye uğrattı. Bonapart bir çok yönden sıkıştığı Mısır seferinin devamında Suriye’ ye sefer düzenlemeye karar verdi, ancak Akka kenti önünde yenildi. Fransız orduları 1798-1801 yılları arasında Mısır'da kaldı.
Kalp Kedisi...
youtu.be/A3BihEPDtsI?si=... Mırıl mırıl mırıldanma deli rüzgâr, havandasın biliyorum ama ben havamda hiç değilim bugün, Sabahın mahmurluğu üzerimde, başımın etini didik didik didikleyip, örseleme rüzgâr…Örseleme..! Offf, offf! Tırmalama kadife çiçeği, sonbaharın muhteşem ılık nefesini…Tırmalama...! Hüzünlerinde uzamış nerede,
_Din, yaygın bir tür ruh hastalığıdır; saplantı nevrozudur, çarpıtılmış masallardır, gerçeğin inkarı sonucu oluşan toz pembe yanılsamalar sistemidir, uydurmadır, hurafedir, putperestliktir. Bu putlar ise kendi fantezilerimizdir. Dine karşı olan şeye hakikat denir. Tanrı ise abartılmış bir baba figürüdür. _Din, ırkın karakteridir _Uygarlığı
Reklam
Fransa-Mısır Etkisi
Napolyon Mısır’da çok kısa kaldı ama 1801 de ayrılırken geride Avrupa kültürü ve Fransız ihtilalinin düsturu ile tanışmış bir Mısır bıraktı. Öyle ki 1816 yılında Mısır’da hemen hemen her okul kütüphanesinde Voltaire, j.j.Rousseau, ve Montesqieu’nun fikirlerini anlatan eserler bulunabiliyordu.
Sayfa 157Kitabı okudu
Devlet şurasında Napolyon şöyle diyordu: Vendee savaşını kendimi Katolik yaparak kazandım, kendimi Müslüman gösterdikten sonra mısır’da yerleştim, kendimi Papa’nın nüfuzunu yaymaya taraftar göstererektir ki, İtalya’da papazları elde ettim. Eğer Yahudi ve bir kavme hükmetseydim Süleyman’ın tapınağını yeniden kurardım.
671 syf.
·
Puan vermedi
neredeyse tamamı ilk kitaptan altını çizdiklerimi word'e geçirmiştim. dağınık düzensiz karman çorman bir şekilde atıyorum buraya da. mezopotamyalılar kanallar inşa ederek tarımı ve düzenli çalışmayı hayatlarına yerleştirmiş, bu da tarihin ilk otoriter monarşilerinin kurulmasını sağlamıştır. kanallar kurulduğu için tarım, mevsimlik
Siyasi Tarih: 1918-1994
Siyasi Tarih: 1918-1994Oral Sander · İmge Kitabevi Yayınları · 2023769 okunma
Napolyon için din, halkın nazarındaki kutsallığını takviyeye yaradığı kadarıyla kullanışlıydı ve özellikle bu noktada önem arz etmekteydi. Bu dersi henüz daha imparator olmadan, İslam coğrafyasında, Mısır’da mükemmelleştirdi. Mesela 2 Temmuz 1798’de İskenderiye halkına yaptığı meşhur konuşmada, “nous sommes les vrai musulmans” iddiasını dillendiriyordu. Mısır’ı güç ile dize getirmesi çok zor olduğundan onu iknaya çalışıyor, İslam adına savaştığını iddia ediyor, ulemaya nişanlar dağıtıyor, sözleri Kuran Arapçasına yayılıyordu. II. Abdülhamid’in veya Kurtuluş Savaşı esnasında Mustafa Kemal’in yaptıkları da, neredeyse bunların aynısından ibaret olacaktı ve tıpkı onlar gibi Napolyon da, bu strateji ile Mısır halkının güvenini kazanmayı bildi. Daha sonra bu deneyimi şöyle anlatır: Bütün rüyalarımı gerçekleştirmenin yolunu gördüm. Bir din kurabilirdim. Kendimi, başımda türbanla bir file binmiş Asya yolunda yürürken gördüm. Elimde, arzularıma uyması için meydana getirdiğim yeni bir Kuran vardı. İki dünyanın da deneyimlerini birleştirebilir, tarihin tüm alanlarını kendi çıkarım için sömürebilirdim… Mısır’da geçirdiğim zaman, hayatımın en harika zamanıydı, çünkü en ideal olanıydı.
Reklam
Fransa-Osmanlı ittifakı Napolyon düştükten sonra da etkisini gösteriyor. 1815’te, Viyana’da Viyana Kongresi toplanıyor ya, büyük devletler Napolyon’u bertaraf etmişler, aralarında bir güvenlik sistemi kurmak istiyorlar; BM’nin ilk taslağıdır bu; yani herhangi bir yerde Fransa bir kargaşa çıkarırsa bastıracaklar. O toplantıda Rusya çok kuvvetli, Napolyon’a karşı büyük zafer kazanmış. Napolyon, Mısır’da bize karşı savaştığı için Fransa diyor ki, “Türkler de Napolyon’a karşı savaşmışlardır, bu kongrede temsil edilmeleri lâzım.” Fransız dışişleri bakanı Talleyrand öneriyor bunu. Rusya ona karşı, “Türkiye Müslüman memlekettir, Ortodoks Hıristiyanları eziyor,” iddiasıyla karşı çıkıyor. Görüyorsunuz, 1815’te de Fransa bizi ittifaka almak için gayret göstermiştir. Tanzimat devrinde de tanzimatçıların örnek aldığı kanun rejimi Fransız rejimidir. Batılılaşma tarihimizde Fransa daima örnek alınmıştır. II. Meşrutiyet’te Garpçılara örnek yine Fransa’dır.
Sayfa 287Kitabı okudu
Devlet Şûrasında Napolyon şöyle diyordu:”Vendee harbini kendimi katolik yaparak kazandım,kendimi müslüman gösterdikten sonra Mısırda yerleştim,kendimi papanın nüfuzunu yaymaya taraftar göstererektir ki ,İtalyada papazları elde ettim.Eğer Yahudi bir kavme hükmetseydim Süleyman’ın mabedini yeniden inşa ederdim.
Sayfa 73 - Yağmur YayıneviKitabı okudu
98 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
İki ayda bir yayınlanan All About History geçmişin tüm drama, aksiyon, skandal ve gerilimini çarpıcı analizler, sürükleyici bir hikâye anlatımı, nefes kesici fotoğraflar ve harika illüstrasyonlar eşliğinde bizlerle buluşturuyor. 2013 Yılından bu yana İngiltere’de yayınlanan All About History Türkiye’nin bu beşinci sayısında kapak konusu D-GÜNÜ VE
All About History Türkiye - Sayı 5 (Temmuz-Ağustos 2021)
All About History Türkiye - Sayı 5 (Temmuz-Ağustos 2021)All About History Türkiye · Doğan Burda Dergi Yayıncılık · 202189 okunma
1 Temmuz 1798’de Fransız ordusu İskenderiye’ye çıktı. Şehrin sakinleri bir ölçüde direniş gösterdi, ama bu kısa sürede bastırıldı ve Fransız ordusu güneye, Kahire yönüne doğru ilerledi. Aynı gün Napolyon Mısırlılara, Fransız Devrimi’nin ideallerinin tuhaf bir biçimde sömürgeci tehditler ve nüfusun geri unsurlarının dinî duygularına yönelik sinik, demagojik bir piyesle iç içe geçtiği bir bildiriyle seslendi. Napolyon kendisini neredeyse dini bütün bir Müslüman ve İslam’ın dostu ve hamisi olarak sundu. Osmanlı İmparatorluğu’nun en zengin bölgesi olan Mısır’ı zapt edip kendisini “Türk padişahının dostu” ilan etti. Mısır’a geliş amacını padişahın, Mısırlıların ve Fransa’nın düşmanı olan “Memlukleri cezalandırmak” olarak açıkladı. Bunun yanında Mısır’da yerleşik olan Fransızları savunmanın gerekliliğinden dem vurdu, ki bu argüman sonraları bütün sömürgeciler tarafından diğer ülkelerin iç işlerine müdahalenin bahanesi olarak kullanılacaktı. Bildiri Müslümanların olağan hitabıyla başlıyordu: “Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla. Allah’tan başka tanrı yoktur ve Muhammed onun elçisidir.
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.