Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ez mirîme ji mêj ve... Çûm bihuşta Xwedê, Keçikek Dersîmê kete xewna min.
Sayfa 7 - Pêrî yayınlarıKitabı okudu
Dîya min digot dest bi mêjê bike, qurana xwe bixwîne û destên xwe ji Xwedê ra veke bi sonda qesemê tu tiştekî te namîne.
Reklam
Ben hep başka bir cümle duymak istedim, sense şunu : jsi můj (Sen benimsin )
Sayfa 219 - Can yayınlarıKitabı okudu
hesrete
Zerriyan de hilm bi hilm Mezgen de çirka bi çirka Mendeyanê mêjû ra arêdanê Hesreta to apêdayena bêhede degrotena bêhesabe
Günümüzde ırkçı bir terim olarak kullanılan "kafatasçılık" kavramının ortaya çıkışı da frenolojiye dayanmaktadır. Her ne kadar başlangıçta konuya bilimsel amaçlarla yaklaşılmış olsa da sonrasında yaşanılan gelişmeler ile durum kontrol edilemez bir hâle gelmişti. Örneğin İtalya'da bir hekim tarafından hazırlanan "Suçlu İnsan" adlı kitapta, sahip oldukları kafataslarına göre suçlu olma potansiyeli taşıyan insanlar ile ilgili birçok bilgi ve örnek resim paylaşılmıştı. Diğer taraftan Nazi Almanya'sın da gördüğümüz ırkçılık kavramının temelleri de yine bahsettiğimiz dönemde atılmaya başlanmıştı. Çünkü cetvelle kafatası ölçümü, Almanlar arasında oldukça popüler hâle gelmişti. Örneğin 1910 yılında ünlü Alman frenolog MJ Bayerthal, çevresi 52-53 cm'den küçük kafatasına sahip birinin asla profesör cerah olamayacağını hatta 52 cm'den küçük olanların ciddi düşünsel faaliyette bulunamayacağını belirtmişti.
“Ji mêj ve min xwe xweşik kiriye ji bo te Ji bişkulên şil morîk rêzkirinê min li gerdena xwe.”
Reklam
Hiç bu kadar güldüğümü hatırlamadım:))
Komiser, - Ulan bu ne hal? Dedi. Bizde ses yok. -Neden kavga ettiniz? -Hiçç... -Karı meselesi mj -Değil -Sarhoş muydunuz , içtiniz mi? -Yokk.. -Para işi mi alacak, verecek? - Yok Komiser Bey. -Köyde ev, tarla anlaşmazlığı mı? -Degil.. -Nedir öyleyse, birbirinizi yemişsiniz. Kan davası mı var aranızda? O zebun oğlan ağlayarak, -Ben bunu tanımam, bilmem...dedi Ben de.. -Adını bile bilmem.. dedim. Komiser ikimize iki tokat çekip bizi dışarı attı. O öte yana ben bu yana gittin.
ji derve ditirsiya, ji jiyana ji derve ya ku mirovan lewitandibû ditirsiya, wê ji mêj ve ji hundiran hez dikir lê newêrîbû bikeve hundirê xwe, ji hundirê xwe jî ditirsiya.
Sayfa 53
378 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.