Günümüzde ırkçı bir terim olarak kullanılan "kafatasçılık" kavramının ortaya çıkışı da frenolojiye dayanmaktadır. Her ne kadar başlangıçta konuya bilimsel amaçlarla yaklaşılmış olsa da sonrasında yaşanılan gelişmeler ile durum kontrol edilemez bir hâle gelmişti. Örneğin İtalya'da bir hekim tarafından hazırlanan "Suçlu İnsan" adlı kitapta, sahip oldukları kafataslarına göre suçlu olma potansiyeli taşıyan insanlar ile ilgili birçok bilgi ve örnek resim paylaşılmıştı. Diğer taraftan Nazi Almanya'sın da gördüğümüz ırkçılık kavramının temelleri de yine bahsettiğimiz dönemde atılmaya başlanmıştı. Çünkü cetvelle kafatası ölçümü, Almanlar arasında oldukça popüler hâle gelmişti. Örneğin 1910 yılında ünlü Alman frenolog MJ Bayerthal, çevresi 52-53 cm'den küçük kafatasına sahip birinin asla profesör cerah olamayacağını hatta 52 cm'den küçük olanların ciddi düşünsel faaliyette bulunamayacağını belirtmişti.
Komiser,
- Ulan bu ne hal? Dedi.
Bizde ses yok.
-Neden kavga ettiniz?
-Hiçç...
-Karı meselesi mj
-Değil
-Sarhoş muydunuz , içtiniz mi?
-Yokk..
-Para işi mi alacak, verecek?
- Yok Komiser Bey.
-Köyde ev, tarla anlaşmazlığı mı?
-Degil..
-Nedir öyleyse, birbirinizi yemişsiniz. Kan davası mı var aranızda?
O zebun oğlan ağlayarak,
-Ben bunu tanımam, bilmem...dedi
Ben de..
-Adını bile bilmem.. dedim.
Komiser ikimize iki tokat çekip bizi dışarı attı. O öte yana ben bu yana gittin.
ji derve ditirsiya, ji jiyana ji derve ya ku mirovan lewitandibû ditirsiya, wê ji mêj ve ji hundiran hez dikir lê newêrîbû bikeve hundirê xwe, ji hundirê xwe jî ditirsiya.