Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu sadece bizim millette yokmuş
- Söyle bakayım Femistoklius, Fransa'nın en güzel kenti hangisidir? Öğretmen pür dikkat Femistoklius'a bakıyordu ancak oğlan "Paris" yanıtını verince rahat bir soluk alabildi ve onu onaylar gibi başını salladı. - Peki ya bizim en güzel kentimiz hangisi? - diye yeniden sordu Manilov. Öğretmen bir kez daha dikkat kesildi. - Petersburg, - dedi Femistoklius. - Başka? - Moldova. - Canım benim, nasıl da akıllı ! -dedi Çiçikov
Sayfa 34 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
St.Benoit gibi bazıları asırlardır burada ama diğer okullar yüz seneyi aşkındır eğitim yapıyor. Hangi buluşu buldular, hangi sanayi hamlesini başlattı bu okullardan mezun olan yüz binlerce öğrenci? Hadi bizim okullarımız, medreseleri- miz köhne, gerici, bağnaz insanlar yetiştirdi, peki bu Ba- tılı eğitim kurumları ne yaptı? Osmanlı'yı parçaladılar sadece. Hå bir şey daha yaptılar tabii, kendi milletine, dinine, örfüne yabancı insanlar yetiştirdiler. -Ben Büyük Önder'in işaret ettği gibi Batı ile entegre bir Türkiye'nin medeniyet sahasında daha ilerici ve ay- dın bir ülke olacağına inanıyorum. -Yapma abi. Cidden buna inanıyor musun? Batılı gibi olan, Batılı gibi davranan ve bugün devlet politikası ola- rak sürdürülen dini hayatın her safhasından silmek so- nucu kendi dininden örfünden uzak kalmış nesillerle sen Batılı olmayacaksın ki. Hangi kültür daha baskın çıkarsa ondan olacaksın. Protestan Amerikalı ya da Ingiliz ya da Katolik Fransız. Sen Batı potasında eriyen dinsiz, soy- suz bir millet olacaksın. Moldova'daki Hıristiyan Gagauz Türkleri gibi. Bizi biz yapan değerler olmadan Batılı ol san ne olur ki? Söyler misin äbi, seni bir Fransızdan ayıran isminden başka ne var?
Reklam
Resmi kurumların faaliyetleri:
Türk dünyasının altı bağımsız ülkesi olan Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye ve Türkmenistan'ın Kültür Bakanları, 1992 yılının Haziran ayında Türksoy’u (Türk Kültür ve Sanatları Ortak Yönetimi) kurdular. Daha sonra bu anlaşmaya gözlemci üye statüsüyle Rusya Federasyonu dahilinde bulunan Tataristan, Başkortostan
Eylül'de Rumen hududunu geçen Bulgar kuvvetleri, liman kenti Köstence'ye doğru ilerledi. Falkenhayn'ın emrindeki Alman ve Avusturyalı güçler de birkaç gün sonra Transilvanya'dan Romanya'ya girdi. Bu dev kıskaç harekâtı Rumen ordusunu çembere almakla tehdit ettiğinden eldeki yegane çözüm ricattı. İstila güçleri 5 Aralık'ta başkent Bükreş'i ele geçirdiyse de Rumen Ordusu çekilmeyi sürdürdü. Sonunda, ülkenin çoğunun İttifak Devletleri'nin eline geçmesinin akabinde, Rumen ordusu Moldova'nın ücra dağlarında tutundu. Küçük Rumen ulusu 350.000 kayıp vermiş ve siyasi varlığını yitirmişti. Zaferle sonuçlanan hızlı harekât 1916 yılı için İttifak Devletleri'nin en büyük başarılarından, Müttefiklerin ise en büyük bozgunlarından biri oldu.
Sayfa 164 - Kronik Kitap 1.BaskıKitabı okudu
Bugün bu hattı yine Macaristan-Şekelistan-Romanya ve Moldova oluşturur.
Peçeneklerin Macarları eski yurtlarından çıkarıp, yeni yurtlarına gitmeğe zorlamaları sonucunda da Batı ve Doğu Slavları ile Güney Slavları arasındaki bağlantı ortadan kalktı.
Ortamda Osmanlı gücünün yükselmesi, çağdaş Romen ulusunun oluşmasının yolunu açmıştır. Bugünkü Romanya'nın güney kısmını oluşturan Eflak ile, kısmi hatlarla kuzeydoğu kısmını ve Moldova'yı oluşturan Boğdan'ın özerk prenslikler halinde yönetilmesi ve uzun bir barış ortamının sağlanması, Romenliğin yerleşmesi için gerekli ortamı temin ettiği gibi, şimdi Romanya'nın yarısına yakın bölümünü oluşturan, ama tarihte Macaristan'ın kalbi olan Erdel'de Macarlığın sürekli Osmanlılar karşısında kayıp vermesi ve gerilemesiyle oluşan boşluklar da Osmanlı ordularını takip eden Romenler tarafından doldurulmuş, böylece bölgenin etnik yapısı baştan aşağı değişmiştir.
Sayfa 79 - Karam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
11. yüzyıldan itibaren Güneybatı Asya'ya giren Oğuzlar-Türkmenler, burada çok sayıda devlet kurmuşlardır. Bunların arasında Selçuklular, Atabeylikler, Anadolu Beylikleri, Karakoyunlular, Akkoyunlular,Osmanlılar, Safeviler, Afşarlar ve Kaçarlar sayılabilir. Günümünde Türkiye, KKTC, Azerbaycan, Suriye, Irak, Ürdün, İran, Türkmenistan, Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Romanya ve Moldova gibi ülkelerde yaşayan Türk kökenli insanların büyük çoğunluğu. Oğuzların devamıdırlar.
Sayfa 141 - Kronik KitapKitabı okudu
Petro, İsveç Kralı XII. Charles'ı (Türkçe'de Demirbaş Şarl olarak bilinir) Poltova'da yenince, kral çareyi Osmanlı'ya sığınmakta buldu. Petro kralın pesini bırakmadı ve ordusunu Osmanlı topraklarına soktu. Bu durum Payitahtı öfkelendirmişti. Üstüne üstlük Charles, Osmanlı'nın uç sınırlarından biri olan Moldova'daki Bender Kalesi'nden Konstantinopol'a gönderdiği mektuplarla yardım isteyince, Sultan III. Ahmed, daha fazla kayıtsız kalamadı. Karadeniz ile ilgili niyetlerini saklamaya gerek duymayan Petro'ya gereken cevap verilmeli, diye düşünüyordu. Osmanlı, Çarın ilerde başlarını ağrıtabilecek büyük planlarının farkındaydı. Rusya'ya savaş ilan edildi. Sadrazam Baltacı Mehmed Paşa kumandasındaki yüz bin kişilik Osmanlı ordusu, 9 Nisan 1711'de Petro ile hesaplaşmak üzere yola çıktı. Aynı esnada üç yüz altmış gemiden müteşekkil Osmanlı donanması da Karadeniz'e açılmıştı. Donanmanın hedefi, Azak Denizi'ndeki Rus donanmasını imha etmek ve Petro'nun daha önceden ele geçirdiği Azak Kalesi'ni geri almaktı.
Sayfa 182 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
110 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.