"haftada 1 gün sinemaya gidiyorsunuz, 1 gün şan topluluğuna katılıyorsunuz. Haftada 2 defa uğradığınız bir derneğiniz var, bazen geceleri arkadaşlarınızla buluşuyorsunuz, hatta bazen kitap bile okuyorsunuz. Kısacası vaktinizi yararsız şeylerle öldürüyorsunuz. "
Momo, 1973 yılında yazılmış ve yaklaşık 50 yıl sonra okurken bile haklılığını koruyan, her yaş grubunun okuması gereken, hem naif hem çarpıcı, hem masalsı hem gerçekçi, sürükleyici, pamuk gibi bir roman.
Roman modern zaman tüketici insanının eleştirisini yaparken, zaman algısını, "çok çalışayım, çok kazanayım, en lüksü, en havalısı bende olsun" çabamızı çok aşamalı ve anlamlı şekilde anlatmış. Önce bizi insan yapan arkadaşlık, aile, yardımlaşma, edebiyat, müzik, sanat, spor, çocuk sevgisi gibi bir çok değeri kaybetmemiz ve hırslı asık suratlı robotlara dönüşmemiz, sonra bunun yaşadığımız dünyaya yansıması, tek tip evler arabalar, yığılı çöpler, kalabalık Fast food restoranlarında keyfi almadan yenen tek tip yemekler, caddelerde itiş kakış hep bir yerlere yetişme çabaları, o kadar güzel anlatılmış, kapitalizme o kadar yerinde vurgular yapılmış ki.
Küçük kıvırcık kız Momo, en yakın arkadaşları Çöpçü Beppo ve turist rehberi Gigi'yi umarım hiç unutmam.
Ayrıca yazar bu romanı ile Alman Gençlik Edebiyat ödülü almış, pek çok kez sinemaya uyarlanmış, 40'dan fazla dile çevrilmiş ve 7 milyondan fazla satılmış. Tüm bu sebeplerle, çoğunuzun zaten okuduğunu bildiğim bu kült eseri henüz okumayanlara da şiddetle öneriyorum :)