Okuyorum. Hastalık gibi bir şey bu. Elime ne geçerse, gözüm neye değerse okuyorum: dergiler, okul kitapları, ilanlar, sokakta bulduğum kağıt parçaları, yemek tarifleri, çocuk kitapları. Kağıda basılmış ne varsa.
Sonuçta biz sürgünler biraz bitkiler gibiyiz. Kökünden sökülüp başka saksıya koyulan bitkiler büyümeye devam eder ama güçleri ve istekleri azalmış olur.
Ancak iki duygu arasında çok önemli bir fark vardır. Korku, herkes tarafından tehlikeli olarak kabul edilen bir duruma karşı yaşandığı halde, kaygı kişinin kendisinin ürettiği bir duygudur ve bu duyguya neden olarak gösterilen durum çoğu insana saçma görünür.