Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ey Muhammed! De ki: 'Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfleyip büyü yapan üfürükçülerin şerrinden ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım.""(Felak Suresi, ayet 1-5) Nas Suresi'nde de şu var: "Ey Muhammed! De ki: 'İnsanların kalplerine vesvese sokan, (insan Allah'ı andığında) pusuya çekilen cin ve şeytanın şerrinden insanların Rabbine... sığınırım."" (Nâs Suresi, ayet 1-6) Kur'an'daki bu iki sure, "Muavvizeteyn sureleri" diye bilinir ki, "koruyucu" anlamına gelir ve genellikle şifa maksadıyla okunur. Böyle olmasının nedeni, Muhammed'in bu ayetleri bu doğrultuda olmak üzere kendisi için uygulamış olmasıdır. (Bazı kaynaklar buna "El-İhlâs" Suresi'ni da katarlar; bu sure Tanrı'nın tek ve doğmamış ve doğurmamış olduğunu anlatmaktadır). Ve yine İslam kaynaklarının bildirmesine göre Muhammed, bu üç sure ile "nefes" edermiş; her gece yatarken ve özellikle rahatsızlık hissettiği zamanlar, bu yukarıdaki sureleri okur, okurken de ellerine üfler ve sonra elleriyle, başından ve yüzünden başlayarak bütün vücudunu sıvarmış (mesh edermiş) ve bunu üç kez arka arkaya tekrarlarmış. Kendisini ölüme götürecek hastalığa yakalandığı zaman, bu işi kendi başına yapamayınca, Ayşe'nin kendisine yardımcı olmasını ister olmuş. Daha başka bir deyimle Ayşe, Muhammed'in nefes ettiği bu Muavvize surelerini kendisine nefes eder ve sonra hastalıktan kurtulması için onun eline üfleyip, yine onun kendi eliyle vücudunu sıvarmış (mesh edermiş).
Sayfa 160Kitabı okudu
... Çarpmasında:
Übey b. Ka'b (r.anh) anlatır: Allah Resûlü'nün yanında otururken bir bedevî geldi ve: "Yâ Resûlallah! Bu benim kardeşimdir, şiddetli ağrıları var." dedi. Resûlü Ekrem, "Neresi ağrıyor?" diye sordu. Adam da, ona cinlerin musallat olduğunu söyledi. Peygamberimiz, "Onu benim yanıma getir." dedi. Hastayı önüne oturttu. Ona Fatiha Sûresi'ni, Bakara Sûresinin ilk dört âyetini, Bakara Sûresi'nin 163. âyetini, Ayetü'l-Kürsi'yi, Bakara Sûresi'nín son üç âyetini, Âl-i imrân Sûresi'nin 18. âyetini, Arâf Sûresi'nin 54. âyetini, Müminûn Sûresi'nin sonlarındaki 114. âyetini, Cin Sûresi'nin 2. âyetini, Sâffât Sûresi'nin başından 10 âyeti, Haşr Sûresi'nin son üç âyetini, ihlâs sûresini ve Muavvizeteyn (Felak, Nâs) Sûrelerini okudu. Hasta adam, sanki hiçbir şikâyeti yokmuş gibi ayağa kalktı."
Sayfa 358Kitabı okudu
Reklam
Ukbe bin Amir radıyallahu anhdan şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana her namazdan sonra Muavvizeteyn'i (Felak ve Nâs sûreleri) okumamı emretti."" (Ebû Dâvûd, Vitr 26, nr. 1523; Tirmizi, Fezailü'l-Kur'ân 12, nr. 2903; Nesai, Sehv 80, nr. 1336.)
Sayfa 308Kitabı okudu
Âyetü'l-kürsî'yi her yerde ve her gece yatağa girdiğinde okumak sünnettir. Her namazdan sonra Muavvizeteyn'i (Felak ve Nâs sûrelerini okumak) da sünnettir.
Sayfa 307Kitabı okudu
Madem şifanın kaynağı Allah ise doğru ve Helal olan Tedavinin yanında o Tedavinin vücutta fayda göstermesi ve şifasını bulabilmesi için Allah'ın indirdiği zikirden her zaman destek almak Müslümanın olmazsa olmaz görevidir bunun içinde en başta yardımın yalnızca ondan olduğunu itiraf ettiğimiz Fatiha Suresi her türlü insan ve cin şeytanından korunduğumuz muavvizeteyn sureleri Ayetel Kürsi öncülüğünde Bakara Suresi hastalıklarda sürekli gündemde tutmamız gereken zikirlerdir.
madem şifanın kaynağı Allah ise, doğru ve helal olan tedavinin yanında, o tedavinin vücutta fayda göstermesi ve şifasını bulabilmesi için Allah'ın indirdiği zikirden her zaman destek almak, Müslüman'ın olmazsa olmaz görevidir. Bunun için de en başta "yardımın yalnızca O'ndan olduğunu itiraf ettiğimiz" Fâtiha Suresi, her türlü insan ve cin şeytanından korunduğumuz "muavvizeteyn" sureleri, Ayet el-Kürsi öncüluğünde "Bakara" Suresi hastalıklarda sürekli gündemde tutmamız gereken zikirlerdir.
Reklam
Felâk Sûresi
Felâk Sûresi / Açıklama Bu ve sonraki sûre Medine’de nâzil olmuştur. Beş âyettir. Adını içerisinde geçen “felak” kelimesinden almıştır. Bu ve bundan sonraki Nas sûresi, birlikte “el-Muavvizeteyn” denilir. Allah’a sığınmayı ifade eder. Bu sûrelerin Mekkî olduğu da söylenmiştir. İbni Abbas ve Katâde’den gelen rivayete göre Medine’de nâzil olmuştur. Bu her iki sûre varlıkların kötülüklerinden, büyücülerin ve çekemeyenlerin şerrinden korunmak için de okunur ve onlar okunarak Allah’a sığınılıp güvenilir. Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla 1-2-3-4-5. (Resûlüm!) De ki: “Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlık çöktüğü zaman gecenin (içinde işlenenlerin) şerrinden, düğümlere üfleyen (büyücü)lerin şerrinden ve  hased et(meye başla)dığı zaman hasetçinin şerrinden, tanyerini ağartan Rabbe sığınırım.” Dipnot Haset, insanı huzursuz eder ve ahlâkı bozar. Resûlullah (sas.): “Haset etmekten (çekememezlikten) sakının. Çünkü ateşin odunu/otu yediği gibi haset de iyi amelleri yer bitirir.” buyurmuştur.
Ey Abdullah, sabah akşam üç kere ihlas ve muavvizeteyn (felak ve nas) surelerini oku.Bu sureler her şeye karşı sana yeter.
Nas Süresi
Süre adını birinci ayetinde geçen ve insanlar anlamına gelen "nâs" kelimesinden almıştır. Mekke'de inmiştir. Muavvizeteyn ve mukaşkişeteyn diye de bilinir. 114. ve son süredir. Konusu: sinsice kötülüğe sürükleyen cinlerin ve insanların şerrinden Allah'a sığınilması öğütlenmektedir. Şeytan diye çevirdiğimiz vesvâs kelimesi, vesveseden türemiş , aşırılık ifade eden bir sıfat olup "çokça vesvese veren " demektir. Vesvese "Şüphe, tereddüt, kuruntu, gizli söz , kişinin içinden geçen düşünce " demektir . "Sinsi" diye tercüme ettiğimiz"hannâs " kelimesi ise gizli hareket eden ve geride kalmayı adet haline getiren " ablamında bir sıfattır.
Sayfa 719
Vahiy Gelince, Okunmaya İhtiyacı Kalmadı
Siyer ve megăzi âlimi İbni İshak bazı hocalarından şöyle bir haber rivayet etmiştir: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem henüz peygamber olmadan önce, Mekke'de iken, göz değmesinden (nazar) dolayı kendisini okuturdu. Kendisine Kur'ân-ı Kerîm nâzil olduktan sonra yine aynı şekilde rahatsızlanınca, Hz. Hatice ona: "Hastalara okuyan birini getireyim de sana okusun mu?" diye sordu. Peygamber Efendimiz de: "Artık öyle şeylere ihtiyacım yok." buyurdu." Peygamber aleyhisselâm "Artık öyle şeylere ihtiyacım yok." buyururken Kur'an-ı Kerîm'in kendisinin şifå ve her derde devå olduğunu, bu sebeple başka şifå aramaya gerek kalmadığını kastetmiştir. Resûl-i Ekrem Efendimiz göz değmesi hakkında şöyle buyurmuştur: "Göz değmesi (nazar) bir gerçektir."" "Eğer kaderi geçecek bir şey olsaydı, göz değmesi (nazar) kaderi geçerdi."> Ashâb-ı kiramdan Ebû Said el-Hudri radıyallahu anhın haber verdiğine göre peygamber Efendimiz cinlerden ve göz değmesinden Allah'a sığınırdı. Muavvizeteyn (Kul eûzü birabbi'l-felak ve kul eûzü birabbi'n-nás) süreleri nazil olunca Muavvizeteyn ile Allah'a sığınmaya başladı ve okuduğu diğer duaları bıraktı. Şu âyet-i kerîme de göz değmesinin ne kadar zararlı olduğunu göstermektedir: "Kur'an'ı işittiklerinde, o kâfirler neredeyse seni haset ve düşmanlıklarından do- layı gözleriyle yıkacaklardı."
Sayfa 544Kitabı okudu
Reklam
Göz değmesi olayı, diğer adıyla nazar gerçektir Peygamber Efendimiz göz değmesinden Allah'a sığınırdı. Böyle durumlarda "Muavvizeteyn i yani Kur'ân-ı Kerîm'in "kul eûzü" diye başlayan son iki sûresini okumalıdır.
Sayfa 271Kitabı okudu
Nazar
Nazarın mahiyeti ve keyfiyeti kesin olarak bilinmemekle beraber, bazı kimselerin bakışlarıyla olumsuz etkiler meydana getirebildikleri dinen de kabul edilmektedir. Bir hadis-i şerifte, “Nazardan Allah’a sığının, çünkü nazar (göz değmesi) haktır.” (İbn Mâce, Tıb, 32) buyrulmaktadır. Resû- lullah’ın(s.a.s.) nazar değmesine karşı Âyete’l-Kürsî ile İhlas ve Muavvizeteyn (Felâk, Nâs) sûrelerini okuduğu; ashabına da bunları okumalarını tavsiye ettiği; bunlardan kurtulmak için ayrıca doğrudan Allah Teâlâ’ya yakardığı rivayet edilmektedir (Buhârî, Tıb, 32, 38; Tirmizî, Tıb 16; İbn Mâce, Tıb 32, 36; Kamil Miras Tecrîd Tercemesi, XII, 90).
144 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.