Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Allah tecsim ve teşbihten münezzehtir
‎‫‎‫والأرض جَمِيعًا قَبْضَتُهُ يَوْمَ القِيمة والسموات مطويات بيمينه‬‎ Arz bir kabzası Kıyamet günü, semålar da yemîniyle dürülmüşlerdir. Zemahşerî, Beyzavî, Ebussuûd gibi belägatte mümtaz olan müfessirler diyorlar ki: «Bu Kavl-i celîl, Allah Teâlâ'nın gayet azametine ve kudretinin kemâline ve zihinlerin hayret ettiği büyük fiiller,
Sayfa 511 - 6.cild 39/67Kitabı okuyor
Şu anda bile yeryüzünde insanın olduğu her yerde kan var ne acı bir kaderi ilahidir ki hep Müslümanların olduğu yerde bu kan daha fazla var.
Reklam
Asıl felaket günah işlemek degil günaha alışmaktır.
Allah Bütün Günahları Bağışlayıcıdır
‎De ki, yani Allah tarafından şu hitabı tebliğ et. يَا عِبَادِيَ الَّذِينَ أَسْرَفُوا عَلَى أَنْفُسِهِمْ‬‎ Ey nefislerine karşı israf etmiş kullarım. İSRAF: Mal sarfında meşhur ise de, insanın yaptığı herhangi bir fiilde haddini aşmaktır. Burada cinâyet mânâsı da tazmîn olunarak على ile sıralanmıştır. Yani ma'siyette ifrât ederek kendi
Sayfa 508 - 6.cild 39/53 tefsiriKitabı okuyor
Hayat felsefesi yapılacak bir alıntı...
" Bir şey istediğin zaman yalnız Allah'tan iste. Yardım dilediğin zaman Allah'tan dile. Şunu iyi bil ki bütün yaratılmışlar el birliği ile sana bir menfaat bahşetmek isteseler, Allah'ın sana yazdığından daha fazlasını bağışlayamazlar. Yine yaratılmışların tümü el birliği ile sana bir zarar vermek isteseler, Allah'ın sana takdir ettiğinden fazlasını yapamazlar."
Sayfa 55 - Reyhani yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
...1983'te Bangladeş'te lider konumundaki Grameen Bank'ı kurduğundan beri ismi mikrokredi sektörüyle özdeşleşmiş olan ekonomi profesörü Muhammed Yunus mikrokredinin mucidi sayılıyor. Fakir insanlara özellikle geleneksel olarak çok büyük risk grubunda kabul edilen fakir kadınlara kredi vermesine rağmen, Grameen Bank'ın geri ödeme oranı oldukça yüksekti (yüzde 95 ve üzeri), bu da fakirlerin bankalar için güvenilir bir kitle olduğunu ortaya çıkardı. 1990'ların başlarından itibaren Grameen Bank ve Bolivya gibi ülkelerdeki benzer bankaların başarıları fark edildi ve mikrokredi fikri veya daha geniş bağlamda tasarruf ve sigortayı da kapsayan sadece krediden ibaret olmayan mikrofinans hızla yayılmaya başladı.
Sayfa 207Kitabı okudu
Allah'ın gökte olması, göğün O'nu kuşatmasını gerektirmez. Allah'ın gökte olması göğün O'nu kuşatmasını gerektirir sözünü söyleyen kimse, eğer bunu kendinden söylemişse sapık, yok başkasına nispet ederek söylemişse o takdirde de yalancı veya hatalı olmuştur. Allah-u Teâlâ'nın büyüklüğünü,O'nun her şeyi kuşatmıs olduğunu, kıyamet gününde yeryüzünün O'nun avucunda olacağını, göğü de kitap sayfasını (yazılı kağıt tomarını) dürer gibi düreceğini bilen hiç kimse, asla yaratıklarından herhangi bir şeyin O'nu kuşatabileceğini aklına bile getirmez. Buna göre "Allah'ın gökte olması", şu iki anlamdan birini taşır: 1- Burada gök ile yükseklik kastedilmiştir. Buna göre anlam: "Allah yüksektedir, yâni yükseklik yönündedir" olur. Gök, Kur'ân'da sâbit olan yükseklik anlamındadır. Nitekim Allah-u Teâlâ şöyle buyurmuştur: "Ve üzerinize gökten su (yağmur) indirir." (Enfal, 11) Yâni, göğün kendisinden değil, yüksekten su indirir. Çünkü yağmur buluttan yağmur iner (yağar.) 2- Ya da ayette geçen "في السماء" (Yani gökte) lafzındaki "علي - في" anlamındadır ki bu durumda da anlam "Allah göğün üstündedir" olur. Kur'ân'ın pek çok yerinde ve başka yerlerde fî (de, da, içinde), alâ (üstte, üzerinde) anlamına gelmektedir. Nitekim Allah-u Teâlâ şöyle buyurmuştur: "Yeryüzünde dolaşın" (Tevbe, 2). Yâni yerin üzerinde dolaşın, içinde değil.
«Kosti yetmiş sene islâm ekmeği yemişsin, inşallah iyi olursun amma ölüm bizim içindir, her ihtimale karşı hiç olmazsa bir şehadet getirirsen fena olmaz» dedikleri zaman, Kosti böyle bir cevap verir: «Herkes kendi dininde ölür.>> Aynı gece, kollarını göğsünde çaprazlıyarak vefat etti. Sabah Papazlar çağırttırılarak, lâzım gelen şeyler yapıldı ve Hristiyan mezarlığına defnedilerek, parası da kimsesi olmadığından kiliselere verildi.
"Darü'l-Erkam'ın talebeleri o kutsi evde ilahi kelamın hakikatlerini öğreniyorlardı ama birçok sebepten dolayı hakikatler ancak karanlıklarda dile geririyorlardı. Bir gün gelecek ve isa'nın deyimi ile karanlıklarda söylenmeye korkulan hakikatler, aydınlıklarda haykırılacaktı ama o günler gelmemişti. "
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.