Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ey müminlerin Emiri! Biz bize indirilen kitabı okuduk, anladık, ayetleri neden indirdiklerine vâkıf olduk ve bunlarla ameliyat ettik. Ama daha sonra gelecek olanlar Kur'an okuyacaklar ama anlamayacaklar. Bu sefer her biri bana göre değil kendilerine göre görüş oluşturacak. Böyle olunca da ihtilafa düşüp birbirlerine girecekler.
Günlerin en kıymetlisi Cum’adır. Cum’a günü, bayram günlerinden ve Aşûre gününden dahâ kıymetlidir. Cum’a, dünyâda ve Cennetde mü’minlerin bayramıdır
Reklam
Nitekim Tirmizinin Câmiinde Ahmed'den gelen hadiste Peygamber (s.a.v.) söyle buyurmuştur: "Allah Tealâ sirât-ı müstakimi şöyle temsil eder. Sıratın iki yani surla çevrilidir. Bu surların açık duran kapıları vardır. Kapıların üzerinde geniş perdeler mevcuttur ve sırâtn bir başında bir de üzerinde durup insanları sırâta çağıran davetçiler bulunur. İşte bu Sırât-ı Müstakim islâm'dır. Surlar Allah'ın hududu; açık duran kapılar da Allah'ın haramlarıdır. Allah`ın hallerinden birini çiğneyen, o perdeyi kaldırmış (yani Sırât-ı Müstakimden çıkmış) olur. Yolun başında duran davetçi Allah'ın Kitabı'dır. Yolun üstünde duran davetçi de Allah'ın müminlerin kalbindeki ögütçüsüdür."
Ömer Muhtar: "Ehli Kitabı, kâfirleri, müşrikleri veli, dost ve sırdaş edinmeyin" Müslüman'ın Müslüman'dan başka dostu yoktur. Kâfir ve müşriklere ancak tebliğ yapılır. Onlarla sır paylaşılmaz. Dost edinilemezler. Yahudi ve Hristiyanların onların dinini kabul etmediğimiz sürece biz Müslümanlara olan düşmanlıkları devam edecektir. Bu ilahi emre binaen takınacağımız en iyi tavır, iman etmeyenlerden uzak durmaktır. Sadece tebliğ etmek amaçlı ilgi alaka kurulabilir. Müminlerin velileri; Allah, Rasulullah ve müminlerdir.
Sayfa 68 - Sude YayınlarıKitabı okudu
HALİFE MUTLAK TASARRUF SAHİBİ DEĞİLDİR!
Allahu Teâlâ şöyle buyurmuştur: "Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Rasulü'ne davet edildiklerinde müminlerin sözü ancak 'İşittik ve itaat ettik!' demeleridir. İşte, onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir." [Nur Suresi 51] Ve şöyle buyurmuştur: "Onlara 'Allah'ın indirdiğine (Kitab'a) ve Rasul'e gelin!' denildiği zaman, münafıkların senden büsbütün uzaklaştıklarını görürsün." [Nisa Suresi 61] Ve şöyle buyurmuştur: "Hayır! Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlıklarda sana (İslâm'a) muhakeme olup sonra da senin verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyet ile teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar." (Nisa Suresi 65) "Sana bir dava arz edildiğinde nasıl hükmedeceksin? Dedi ki: Allah'ın Kitabı'nda olanlar ile hükmederim. Dedi ki: Ya Allah'ın Kitabı'nda yoksa? Dedi ki: Rasulullah SallAIlahu Aleyhi ve Sellem'in Sünneti ile. Dedi ki: Ya Rasulullah'ın Sünneti'nde de yoksa? Dedi ki: Tüm cehdimi harcayarak içtihat ederim. (Ravi) dedi ki: Rasulullah göğsüme vurdu ve şöyle dedi: Rasulullah'ın elçisini, Rasulullah'ın razı olduğuna muvaffak kılan Allah'a hamd olsun." [Ahmed b. Hanbel]
Sayfa 33 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
3.cilt
6. “Mü’minlerin Allah’ı anmaktan ve Allah tarafından gönderilen gerçeği hatırlamaktan dolayı kalplerinin yumuşama zamanı gelmedi mi? Mü’minler daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Bunların birçoğu yoldan çıkmış kimselerdir.”  Hadîd sûresi(57), 16 Allah Teâlâ mü’minleri, kendilerine ilâhî kitaplar gönderilen kimselere benzemekten sakındırıyor. Deniyor ki: Kendilerine peygamber ve kitap gönderildiği devirden bu yana çok zaman geçtiği için yahudi ve hıristiyanlar dinlerinin esasını ve rûhunu kaybettiler. Doğru yolu yitirdiler. Kalbleri iyice katılaştı. Menfaatlerini düşünerek ellerindeki ilâhî kitabı keyiflerine göre değiştirdiler. Allah’ın buyruğuna değil, ilâhî kitabı değiştiren ve sapıklığa düşen din adamlarının emirlerine uydular ve onları âdetâ ilahlaştırdılar. Hal böyle olunca, mü’minlerin onlardan uzak durması ve hiçbir konuda onlara benzemeye çalışmaması gerekir. Onlar katı kalbli kimselerdir. Mü’minlere yakışan hassas, duygulu ve yufka yürekli olmaktır. Demekki dünyaya aşırı derecede bağlananlar gönül hassasiyetini yitirirler. Öyleyse mü’minler dünyaya hâkim olmalı, fakat dünyanın kendilerine hâkim olmasına ve gönüllerini öldürmesine izin vermemelidir.
Sayfa 436Kitabı okudu
Reklam
Kur'an'ı Anlamamak Felakettir!
Hazreti Ömer bir gün ümmetin sırdaşı olan Huzeyfetül Yemani'den fitnelere dair bazı hadisleri duyar. Derin derin düşünmeye başlar. O, o haldeyken İbn Abbas yanına girer Hz. Ömer'i böyle bir halde görünce İbn Abbas sorar "Ne bu halin ey Emir'el Mümin'in! Çok düşüncelisin." Hz Ömer der ki " Ey İbn Abbas! Söyler misin bu ümmetin kitabı bir, peygamberi bir ve kıblesi bir olduğu halde nasıl olur birbirlerine düşebilir ve fitne kapılarını kırabilir? " Bu soruya İbn Abbas bir cevap verecek o cevap sadece Hz Ömer'e verilmiş bir cevap değil aslında kıyamete kadar tüm müminlere verilmiş bir cevap olacaktır diyecektir ki " E y müminlerin emiri biz bize indirilen kitabı okuduk, anladık, ayetleri neden indirildiklerine vakıf olduk ve bunlarla amel ettik ama daha sonra gelecek olanlar Kur'an-ı okuyacaklar ama anlamayacaklar, bu sefer her biri bana göre deyip kendilerine göre görüşler oluşturacaklar böyle olunca da ihtilafa düşüp birbirlerine girecekler. " Bu sözler Hz Ömer'i daha da dehşete düşürecekti.
"Ey müminlerin emiri! Gördüğüne mi yoksa görmediğine mi inanırsın?" "Ben başımdaki gözle değil , kalp gözüyle gördüğüme inanırım."
Kafirlerden de bazılarının iyilikleri vardır. Allah bu iyiliklerinden dolayı onların azabını hafifletecektir. Neden azabı azaltılmasın ki? Neden iyilikleri hesabına yazılmasın ki? Allah Teâlâ herbir insanın bir kitabının olduğunu; müminlerin bunu sağ taraflarından alacakları, kafirlerin ise sol taraflarından veya arkalarından alacakları belirtilmiştir. Bu durum Hakka sûresinde şöyle ifade edilmektedir: "Kitabı sol tarafından verilene gelince o, "Keşke" der, "Bana kitabım verilmeseydi de hesabımın ne olduğunu bilmeseydim!" (Hakka, 25-26)
Sayfa 198 - İnfitar Suresi.Kitabı okuyor
185 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.