Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İstanbul, Gazze'nin artik bize ait olmadığını, o sırada Sivas'taki Üçüncü Ordu'yu teftişe gitmiş olan imparatorluğun en güçlü adamı, yani Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı olan Enver Paşa'nın 8 kasımda Sadrazam Talat Paşa'ya gönderdiği şifreli bir telgrafla haber aldı. Paşa, Harbiye Nezareti'nin yani Savaş Bakanlığı'nın şifre dairesi vasıtasıyla gönderdiği dört maddelik telgrafının hemen başında Gazze'nin artık bizim olmadığını sıradan bir haber gibi bildiriyor, daha sonra diğer cephelerdeki gelişmeleri yazıyordu.
Sayfa 448Kitabı okudu
Gemi dalgaları yardıkça varlığının dünyadan diş diş kopup zamanın ötesine göçtüğünü hissediyordu. Özgürlük burgacı, kalbine ekili acı mahsulleri kökünden söküp yutuveriyordu. Eksildikçe, sağalıyor ve tarifsiz bir dinginliğin içinde kaybo luyordu. Şimdi, eriyen alev topu görünümündeki güneşle birlikte soğuk sulara gömülüp en dibe dokunmak sonra göğe bulutların fevkine yükselmek ve orada unutulmak istiyordu.
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
Layihacıların deyimiyle imparatorluk düzeninde “Tegayyür ve fesad”dan (bozuluş ve kargaşa), daha 16. yüzyıl sonunda tarihçiler, Selaniki ve Âli söz etmektedirler. Koçi bey Osmanlı Devleti’nin çöküş sebeplerini, IV.Murat’a sunduğu telhislerde keskin çizgilerle tasvir etmiştir. Ondan önce 1620 lerde, adını gizlemiş olan bir Osmanlı yazarı, Kitab-i Müstetap adlı eserinde aynı noktalar üzerinde durmuştu. Her ikisi de der ki, padişah otoritesi zayıflamış ve devlet iktidari sorumsuz kimseler eline geçmiştir. Eskiden Vezirazam, padişahın mutlak vekili olarak idare birliği ve düzeni sağlar, devlet çıkarını her şeyin üstünde tutardı. Şimdi saray gözdeleri ve sorumsuz kimseler, Vezirazamın bilgisi dışında kararlar çıkarttırıyorlar, idareyi kargaşaya sokuyor, devlet otoritesini kendi ceplerini doldurmak için kullanıyorlar. Rüşvet yaygın bir hale gelmiştir. Gözdeler, iltizamları ve mansıbları (makamları) istediklerine verip ücret almaktadırlar. Çok önemli bir nokta da, bu gözdelerin, timar ve has gelirlerini Paşmaklık adı altında kendi çiftlikleri halinde kendilerine tevcih ettirmeleridir. Sonuçta, tımarlı sipahilere ait topraklar azalmış, sipahi ordusu çok zayıflamıştır. Bu sebepten kapıkulu ordusunu büyütmek zorunda kalan devletin mali yükü ziyadesiyle artmış, devlet reaya üzerine olağanüstü ağır vergiler koymak zorunda kalmıştır.
Sayfa 123 - İslahat Layihaları/ idarede bozukluk ve kargaşaKitabı okudu
Tevekkül, Allah hakkında hüsnüzan sahibi olmaktır. onun iyi bir varlık olduğu ve iyi murad ettiğine dair duyulan güvendir; bu şekilde onu işlerimizin vekili kılarız. Öte dünya inancının, acıların en büyük sevinçlerle teselli edileceğinin bilgisini de bu hale etkisi var…
Sayfa 118Kitabı okudu
Murat Kekilli: Seni çılgın hadi oradan...
..."Çılgınlık," diye söylendim yavaşça.
Sayfa 65 - Koton Kitap, 1. Baskı: Haziran 2014Kitabı okudu
Kanuni’nin ölümü (1566) ile bu tip mutlak padişah otoritesini temsil edemeyen padişahların (1566-1603 döneminde II.Selim, III.Murad, III.mehmed) tahta gelmesi üzerine Osmanlı tarihinde otorite birliğinde dağınıklık ve sorumsuzluk dönemi başlamıştır. Bu kargaşa dönemini eleştiren deneyimli bürokratlar ( Selaniki, Mustafa Ali, Ayni’ Ali ve Kitab-ı Müstetâb yazarı) başlıca şu sorun üzerinde durmuşlardır: bir takım sorumsuz nedîm-musahiblerin veya şeyhlerin müdahalesi ile padişahın -ve vekili veziriazamın- mutlak otoritesi prensini uygulanmıştır:
Reklam
Haçlı Seferleri'nden itibaren Avrupalılar kedileri korkunç yöntemlerle öldürmeye başladılar. Diri diri yakılan kedileri, Arapların, Türklerin ve Şeytan'ın vekili sayıyorlardı. 15.yüzyılın sonlarından itibaren 3 yüzyıl süren cadı avı boyunca, kediler cadıların asistanı telakki ediliyordu. Hele kara kedi, zırcahil Avrupalıların nazarında kılık değiştirmiş ifritti. Zavallı kediler kulelerin tepelerinden atıldılar; baltalarla, küreklerle öldürüldüler; şatoların temellerine, duvarlarına konan harca canlı canlı karıştırıldılar...
Sayfa 218 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Vahdettin han.
Kaçmadım! Vekili olduğum şanı yüce Peygamberin yaptığını yaptım hicret ettim.
II. Murad, devlet işlerinde karar yetkisini gerçekte eski vezir ailesine mensup ulemadan Çandarlı Halil'e bırakırdı. Çandarlı, 1430'da babası yerine kadıaskerlikten vezir olmuş, 1436'da veziriazam olmuştu. 1453'e kadar on altı sene devletin gerçek sahibi idi. Fatih, bu soylu veziri ancak İstanbul fethini başardıktan sonra hertaraf etmeye cesaret edebildi ve ondan sonra da, Karamani Mehmed müstesna, bütün veziriazamlarını kendi kulları arasından seçti. Böylece, veziriazam padişahın mutlak vekili, onun emir ve arzularına mutlak surette bağlı birisi durumuna geliyordu; bunlardan en ünlüsü Mahmud Paşa'yı Fatih bir bahane ile idam ettirmekten çekinmedi.
Sayfa 117 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Tevekkül, Allah hakkında hüsnüzan sahibi olmaktır. Onun iyi bir varlık olduğu ve iyiyi murat ettiğine dair duyulan güvendir, bu şekilde onu işlerimizin vekili kılarız.
Sayfa 100 - Kemal Sayar
Reklam
İttihad ve Terakkiciler gidiyor...
Yolcular dokuz kişi idi: İmparatorluğun yine üç hafta öncesine ka­dar sadrazamı olan Talat, Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver, adı Ortadoğu'da bir zamanlar açıkça telaffuz edilemeyen ve duyulan büyük korku yüzünden sadece fısıldanabilen Bahriye Nazı­rı Cemal Paşalar ile Beyrut'un eski valisi Cemal Azmi, İstanbul'un sabık emniyet müdürü Bedri ile İttihad ve Terakki'nin en güçlü isim­ lerinden Doktor Nazım, Bahaeddin Şakir ve Dr. Rüsuhi Beyler.
1991 seçimlerine küçük partiler birbirleriyle veya büyük bir partiyle ittifak yaparak (...) girdiler. 1990 yılında ANAP'tan ayrılanların kurduğu Bedrettin Dalan liderliğindeki Demokrat Merkez Partisi (DMP) seçimlere DYP çatısı altında girdi. Kürt kökenli sol siyasetçilerin 1990 yılında kurduğu Halkın Emek Partisi (HEP), seçimlere SHP çatısı
Sayfa 219Kitabı okudu
“Sultan Vahideddin”, “Vahdettin”, “Sultan Mehmed Han Sâdis”, “Vahid” olarak da bilinir. Abdülmecid ile Çerkes asıllı cariye Gülüstû Kadınefendi'nin oğlu, Osmanlı padişahlarının sonuncusudur. Saltanatın kaldırılması ve vatana ihanetle suçlanması üzerine İstanbul'dan kaçmış, San Remo'da ölmüş, Şam'da gömülmüştür. Mezarı
Sayfa 558 - 36- Sultan VI. Mehmet VahideddinKitabı okudu
Tek Parti Dönemi Milli Tarihimiz!
Hesapları İnceleme Komisyonu çalışmalarına başladı, üç seneden fazla çalıştı ve raporunu 17 Şubat 1955'te Meclis Başkanlığı'na sundu. Rapor ile ilgili konuşmayı 21 Mart 1955 Başkanlık Divan'ı adına Reis Vekili ve Samsun Milletvekili Tevfik İleri yaptı, rapordan bahsederken Kars Milletvekili Ali Yeniaras'ın aynı konudaki sözlü soru önergesinde cevapladı. 1924'te yapılan sayımlarda önceki demirbaş defterleri ortadan kaldırılmış ve yapılan sayım İstanbul Valisi'nin şahsi takdirine terk edilmiş. Dolmabahçe Sarayı Müdürlüğü'nün teklifi ve İstanbul Valisi'nin onayı ile özel eşya olduğu iddia edilen çok sayıda eşyanın insaf ve doğruluk gerekçeleri ile Saray'dan çıkartılmasına izin verilmişti. Saraylar pis ve bakımsız vaziyette bırakılmış Dolmabahçe'den sekiz kamyon çöp çıkartılmıştı ve Dolmabahçe sarayının kalorifer tesisatının bir bölümü de Ankara'ya götürülmüştü.
Sayfa 230 - Turkuvaz YayıneviKitabı okudu
96 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.