nitekim ben de araştırmalar ve incelemeler sonunda İslamiyeti benimsemiş bir muhtediyim. kalbim ve fikrim bundan başka kurtuluş ve barış yolu olmadığına kanaat getirmiştir. ben sadece gayrimüslimleri değil müslümanları da İslam'a davet ediyorum. bu davetin gayesi İslam yolundan hayli uzaklaşmış olan şu anki sözde müslüman toplumu idame ettirmek değildir. benim davetim şudur: gelin dünyanın her yerine yayılmış olan zulme ve kargaşaya son verelim. insanın insana tahakkümünü kökünden kazıyalım. beşeriyetin gerçek yerini tekrar alacağı, insanların şerefle, özgürce, adalet ve kardeşlik içinde yaşayabileceği kur'an-ı kerim'in gösterdiği çizgi üzerinde yeni bir dünya kuralım.
Onyedinci Lem'a
(Zühre'den gelmiş "Onbeş Nota"dan ibarettir.)
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
Mukaddime
Oniki sene evvel inayet-i Rabbaniye ile, marifet-i İlahiyede bir hareket-i fikriye ve bir seyahat-i kalbiye ve bir inkişafat-ı ruhiyede tezahür eden bazı lemaat-ı tevhidiyeyi Arabî olarak Notalar suretinde
Uzak diasporada sayıları oldukça az olmasına rağmen en iyi organize olan, varlıklı ve dolaysıylasıyla etkili Tatar topluluğu Finlandiya'da yaşar. Finlandiya bağımsızlığına kavuşmadan önce İsveç Kraliyetinin hakimiyeti altındaydı. 1 809'da İsveç ve Rusya arasında yapılan Frederikshamm antlaşması ile Finlandiya Büyük Dukalığı Rusya'ya
Bu makaleyi, ebeveynlerimiz ve dini öğretmenleri mizle küçük bir sohbet olarak tasavvur ediyorum.
Kısa bir süre evvel, iyi ve heyecanlı bir Müslüman olan yakın dostumu, Müslüman gençliğin eğitimi husu sunda bir makale yazarken buldum. Bitmemiş, fakat ana fikirleri ortaya konmuş olan makaleyi okudum. Dinin ruhuna uygun bir eğitimde ısrar
Aşağıda nakledeceğimiz türden bir örneğin, dünya tarihinde benzerinin bulunabileceği konusunda çok derin şüphelerim var. Ayrıca bu nakiller, cizyenin din değiştirmede bir baskı unsuru olmadığını, bilakis koruma bedeli olduğunu göstermesi açısından da de ğerlidir.
Suriye şehirleri fethedildikten ve cizyeler toplandıktan sonra ışığıda zikredilen
Hürriyet ilanını, Birinci Harb-i Umumîyi, Mütareke zamanlarını, Millî Hükûmetin ilk teşekkülünü ve Cumhuriyet zamanını birden derk eden bütün hükûmet ricali, beni pek iyi tanırlar. Bununla beraber, müsaadenizle hayatıma bir sinema şeridi gibi sizinle beraber göz gezdirelim.
Bitlis vilayetine tabi Nurs köyünde doğan ben; talebe hayatımda rast
Ben, gerçekte İslam’ı, çok dikkatli bir inceleme ve araştırmadan sonra benimsemiş olan bir çeşit muhtediyim. Kalbim de, kafam da bu yolun dışında başka bir selamet ve emniyet yolu olmadığını söylüyor. Sadece gayrimüslimleri değil, Müslümanları da İslam’a davet ediyorum. Bu davetin gayesi İslam yolundan hayli uzaklaşmış olan şimdiki sözde Müslüman toplumu idame ettirmek değildir.
Benim davetim şudur:
Gelin dünyanın her yerine yayılmış olan zulme ve kargaşaya son verelim. İnsanın insana tahakkümünü kökünden kazıyalım. Beşeriyetin gerçek yerini tekrar alacağı, insanların şerefle, özgürce, adalet ve kardeşlik içinde yaşayabileceği Kur’an’ın gösterdiği çizgi üzerinde yeni bir dünya kuralım.