"Resimli bir kitapta görmüştü. İçinde masmavi denizler olan bir kitapta. Rengarenk teknelerin direklerinde bembeyaz yelkenlerin uçuştuğu bir kitap. Tekne güvertelerinde sarı yağmurluklu küçük kızların ufka bakarak gülümsediği bir kitap. Bütün kızların mutlu olduğu bir kitap. Ama sadece bir kitap. Aptal bir kitap. Hatta dünyanın en aptal ve en yalancı kitabı! Çünkü o kızlar gerçekte yoktu. Eğer olsalardı, o sayfalara fotoğraflarını koyarlardı. Suluboyayla yapılmış gibi duran resimlerini değil."
Bu Kitap aslında yaşamın gerçek amacını ve aslında normalde nasıl yaşamamız
gerektiğini anlatıyor.Bir çok spiritual
öğretilerde de hep söylendiği gibi Şimdiki anı yaşayarak ve Egolarımızı kontrol altına alarak nasıl mutlu bir hayat yaşayabileceğimizi anlatan,kesinlikle ömür boyu bitirdikçe tekrar tekrar okunacak olan bir şaheser değerinde bir kitap....Herkese tavsiye ederim...
Zülfü Livaneli sevdiğim bir kişilik. Hem müziklerini dinlemek hem de kitaplarını okumak beni mutlu ediyor. Yeni çıkan kitabını da hemen aldım. Bir otelin açılışına katılan konukların, garsonların, bekçilerin birçok kişinin yaşamına girip çıkıyoruz kısa öykü tadında anlatımlarıyla. Bu bölümleri çok sevdim. Zehra ve Emre ise romaın bütünlüğünü oluşturan tutkal görevi gören iki karakter. Özellikle Emre karakteri tam yerine oturmamış gibi geldi bana. Davranışları, sözleri. Tamam tutarsız bir kişi ama o bunu böyle yapmaz ya da söylemez der gibi okudum. Livaneli entellektüel bir yazar. Bu romanda da ne kadar bilgisi varsa hepsini bir kere de anlatayım der gibiydi. Hele son bölüm . Ölülerin konuştuğu bölüm. Hiç olmamasını tercih ederdim. Belki haddim olmayarak yazıyorum ama gerçek düşüncem bu. Livaneli sevenlerdenseniz özellikle farklı bir yaklaşım olan kısa yaşam öyküleri tadından yenmez. Diğerlerini de ansiklopedik bilgi olarak tutabilirsiniz.
Küçükken en sevdiğim hikayeydi. Kaç kere okudum bilmiyorum. Canım her sıkıldığında elime alır üvey kız kardeşlerin hayal kırıklığını okuduğumda Sindrella'nın prensle olduğu kadar mutlu olurdum. Hala hayatımda önemli bir yere sahip olan bir kitabımdır.
Savaşa, acıya, çaresizliğe dair muhteşem bi kitaptı. Savaş her yerde aynı... Acı da aynı... Keşke dünyanın herkese yeteceğini idrak edebilsek, hırslarımızdan sıyrılıp elimizdekilerle mutlu yaşasak... Keşke savaşlar olmasa... Çocuklar ölmese...
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202262,2bin okunma