Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Evli insanların bekarlardan veya boşananlardan daha mutlu olduğu doğrudur, ama evliliğin mutluluk getirdiği anlamına gelmez bu. Belki de mutluluk evliliği getiriyordur. Ya da daha doğrusu,serotonin,dopamin ve oksitosin bir evliliğin oluşmasını ve iyi gitmesini sağlıyordur. Neşeli bir biyokimya sistemiyle doğan insanlar genellikle mutlu ve hallerinden memnundurlar, dolayısıyla daha çekici partnerler olurlar ve evlenme ihtimalleri de daha yüksektir. Bu insanların evliliklerinin bitme ihtimali de daha düşüktür, çünkü depresif ve memnuniyetsiz bir eştense mutlu ve memnun bir eşle yaşamak çok daha kolaydır. Sonuç olarak, evli insanların ortalama bekarlardan daha mutlu olduğu doğrudur ama bekar ve biyokimyası gereği daha durgun olan vur genç kadın, sırf evlendiği için daha mutlu olmayabilir.
Sayfa 378Kitabı okudu
sanki hayatımda olup bitenleri karlı bir televizyon ekranından izliyorum. dünyadan öyle uzağım ki. bu bedene yabancı gibiyim. mutlu anılarımın hepsi zihnimden silinip gitmiş âdeta. gözlerimi kapattığımda mutluluk hissinin ne olduğunu bile hatırlayamıyorum. sabah uyanıp güne başladığımda yine yok olup gitmiyormuşum gibi yapmak zorunda kalacağımı düşündükçe göğsüm daralıyor. uzanıp gerçek bir şeylere dokunmak istiyorum. onları hissetmeyi, onların da bana dokunmasını istiyorum. yaşamak istiyorum. capcanlı hayatımı geri istiyorum.
Reklam
Bence hiçbir şeyi yıkmamalı sadece insanların kafasındaki Tanrı hayalini yok etmeli; işe bundan başlamalı. Ah, anlayışı kıt körler, insanlık tüm olarak tanrısızlığı kabul ederse kendiliğinden yamyamlığa başvurmadan çözülür bu dava. Eski görüşler özellikle bütün eski ahlak kuralları yıkılacak, her şey yenilenecek. İnsanlar hayattan sadece bu dünyada alabilecekleri mutluluk ve zevkleri tatmak için birleşecekler. İnsan ruhu tanrısal vücuda ulaşmış bir gururla yücelecek. Kansal bir insan doğacak, iradesiyle bilimlerle doğayı her an alabildiğini alt eden insan bundan durmadan öyle yüce bir zevk alacak ki bu ona gökten beklediğini unutturacak. Hepsi sonradan dirilmesi olmayan ölümlüler olduklarını öğrenerek ölümü ağırbaşlı tanrısal bir soğukkanlılıkla kabullenecekler. Hayatın kısacık bir andan ibaret olduğunu anlayarak gururun doğurduğu sistemleri unutacak, hemcinslerini çıkar gözetmeden sevecekler. Aşk ancak ömrün kısa bir zamanını doyuracak, bu kısalık fark edilecek. Eskiden olduğu gibi ölüm ötesinde sonsuz sevgiye bel bağlamadan olanca güçle sevmek bilinecek... vesaire vesaire buna benzer şeyler. Enfes doğrusu.
Gölgen yok senin, ayak izlerin yok Neden mi? acılar barınmamış ki sende Mutluluk yok, mutsuzluk yok...
“Taş kalpli bir adam gördü ki bir aşık, Gülüyor ölüm anında sevinç içinde, Gören sordu: “Bu ölüm anında, Nereden bu neşe ve mutluluk?” Dedi: “Güzeller perdeyi kaldırırken Böyle ölürler âşıklar onların önünde”
Kişi kimi zaman çok sevmenin getirdiği yanlışlıklara da düşüyor. Sevdiği şeyi göğsüne fazlaca bastırırken örseliyor onu. Hoyratlaşıyor bir yerde aşk. Acaba bu gerçekten aşkın kaçınılmaz bir gereği mi? Kimi zaman öyle belki. Ama ben öyle olmamalı diyorum . İnsanî çizgiden sapmamalı. Aşkı İnsanî çizgide bütünlemeli. Mutluluk da, sanırsam , o zaman bütünleniyor.
Reklam
"Mutluluk parayla satın alınamıyor."
O öpüp okşadığın yaprak düştüyse şimdi Kim bilir hangi zaman gönlüme uğramıştır Kollarına aldığın mutluluk servileri Bana dokunduğunda sessizce ağlamıştır Simyası bozulduysa dilimin, kelimeler Bir volkandan geriye kalan ırmaklar gibi Bilinmez ki nereden akmıştır yüreğime
80 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Kitap yorumuna geçmeden önce Palyatif kelimesinin anlamını iletelim: Tıpta hastalığın tedavisinin olmadığı durumlarda hastanın acılarını gidermeye yönelik bir tedaviyi tanımlamak için kullanılır. Kendimizi daima iyi, mutlu hissetmek zorunda hissettiğimiz şu zamanlarda acıdan aslında mümkün oldukça kaçıyoruz. Mutluluğa koşup acıyı yadsıyoruz bir bakıma. Özellikle sosyal medya ile zaman zaman yaşadığımız bir “ördek sendromu” var örneğin. Halbuki burada gördüklerimizin aksine hiçbir hayat herkesin burada paylaştıkları, bize gösterdikleri gibi gerçek veya toz pembe değil. Birçoğu gösteriş, abartı ve aslında göstermek ve olmasını istedikleri şeyler. İşte bunlara şahit olduğumuz -mış gibi hayatlarda kendimize mutlak bir mutluluk hedefi koyuyoruz. Halbuki burada kitapta bahsedildiği üzere acı olmadan mutluluk da olmuyor. Acıdan öylesine kaçıyoruz ki her geçen gün kullanımı artan antidepresanlara mahkum oluyoruz. Her şey zıttıyla güzel de diyebiliriz. Acı olunca asıl mutluluğun ne olduğunu, önemini kavrayabiliriz. Yani yazarımızın deyişiyle “acı hayattır.”
Palyatif Toplum
Palyatif ToplumByung-Chul Han · Metis Yayınları · 20241,948 okunma
Ey can! Doğru insan mutluluk, yanlış insan tecrübe bırakır. Hiçbir şey boşa yaşanmaz.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.