Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Nihal Atsız ve İzzettin Şadan arasında geçen ilginç olay
Marmara Kıraathanesi” anılarımdan: Biz, İzzettin Şadan’ın son yıllarına yetiştik. Başında miadı dolmuş bir fötr şapka, elinde bir baston, üstü başı orta halliydi. Onun da ikinci adresi Marmara Kıraathanesi idi. Mal sahibi Mustafa Bey, her şeyi para için yapmıyordu; mesela camın kenarına konulan masalarda oyun yoktu. Mükrimin Halil İnanç, Nuri
SAHAFLAR ÇARŞISI Bugün, günlerden salı... Usuldan usuldan bir kar serpeliyor. Sulu sepken. Bir soğuk var ki, deme gitsin... iki genç kız, on yedişer yaşlarında gösteriyorlar, büzülerek, birbirlerine sokularak çarşıya girdiler. Başkaca çarşı ıpıssız, in cin top oynuyor. Başka günler yırtık pırtık kitaplar kaldırımdan taşardı. Kar altında kalacak
Reklam
Yaşar Kemal'in Muzaffer Efendi İle Sahaflar Çarşısında Mülakatı -1954
SAHAFLAR ÇARŞISI Bugün, günlerden salı... Usuldan usuldan bir kar serpeliyor. Sulu sepken. Bir soğuk var ki, deme gitsin... iki genç kız, on yedişer yaşlarında gösteriyorlar, büzülerek, birbirlerine sokularak çarşıya girdiler. Başkaca çarşı ıpıssız, in cin top oynuyor. Başka günler yırtık pırtık kitaplar kaldırımdan taşardı. Kar altında kalacak
Sahaflar Çarşısının Târihçesi, Çarşı Esnafı ve Sahaflık
youtu.be/TW3RUcX2V_4?si=... Sonra bütün dünyânın her tarafından buraya adamlar geliyor. Buraya gelmeden, Türkiye ile ilgili bir çalışma yapmaya imkân ve ihtimal yok. Herhangi bir kütüphâneye benzemez burası. Açdım, yazma kitaplar çıkardım, Celal Bayar'a. Bunu münâsipse koy, çirkin bir hâdise, anlamayan için. Belki
İsmail Kara'nın Sahhaflar Şeyhi Muzaffer Ozak'a Dair Yazdıkları...
Benim tanıdığım Sahaflar Çarşısı'nda eli kalem tutan, yazı ve kitap neşreden zat olarak ilk Muzaffer Ozak Hoca'yı farkettim, fakat eski usul vaaz ve irşat kitabı gibi gördüğüm eserlerinden o zamanlar satın almamıştım, o yıllarda hutbelerini dinlemişliğim vardı yalnız. Aşkî mahlasıyla yazdığı Yunus tarzı lâhileri da varmış. Kitaplar hakkındaki bilgilerinin iyi olduğunu söylemeye gerek yok, sahaflar şeyhi olarak çarşının en bilgili ve saygı gören esnafı o di, müzayedelerin çoğunu da o idare ederdi. Dükkâna giren her seviden insanla rahat konuşur, bilgi verir, uygun fiyatlar söylerdi. İlgilerini bildiği zevata yakınındaki raflardan çekip bakması için uzattığı kıymetli kitaplar, yazmalar, belgeler de olurdu. Daha itibarlı ve imtiyazlı yaşlı müşterileri- ziyaretçileri de vardı; onlar müsaade isteyerek yahut onun "yukarıda da bir şeyler var, çık bak" demesi üzerine merdivenle üst çekme kata çıkar ve pradaki kitaplara bakarlardı. Çoğu yabancı hanım ziyaretçileri de olurdu, onlar kitaplardan ziyade hocaya bakar, itina ile omuzlarına masaj yapmak dahil onunla ilgilenirlerdi. Bunlara bir anlam veremez, biraz da yakıştıramaz, içimden kızardım. (O zamanlar pek de adet olmadığı için ona kitap imzalatmak hiç aklımdan geçmedi, geçseydi yahut biri tavsiye etseydi teklif edebilir miydim, sanmıyorum). En büyük şaşkınlığı merak sâikiyle gittiğim tekkede Muzaffer Hoca'yı şeyh postunda görünce yaşamıştım ama o "mühim" faslı anlatmanın yeri elbette burası değil.
Sayfa 17 - DergahKitabı okudu
Sahhâf Muzaffer Özak (Allah rahmet eylesin), bana dedi ki: -Hoca efendi hoca efendi! Bundan seksen sene önce bir kitap katliamı yapıldı. Her şey yakıldı, yıkıldı. O zaman bana bir kamyon şoförü geldi. Dedi ki: "hoca sen bu kitapları al" dedi. Saray ciltli büyük baskılar, muazzam güzel antika ciltli olan kitaplardan, o baskılardan. 4 bin takım Ruhu'l-Beyan tefsirini denize dökeceğim, istersen al dedi. Param yoktu ancak üç takım alabildim. Gerisi denize döküldü" dedi. Ne haber! Nerdesiniz? Kedini muhafaza et, köpeğini muhafaza et, kümesteki tavuğunu horozunu muhafaza et, sevgilinin sana verdiği saçının telini muhafaza et, mendilini koklamadan uyumazsın pekii, senin veya benim neyse adın ne? adın ne?... Şu ilmin peki, senin nazarında sevgilinin verdiği bir saçının teli kadar bir değeri kalmadı mı?
Dert sahibi yapan kitap. Okuyun okutun!Kitabı okuyor
Reklam
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ayaklı Kütüphaneler / Dursun Gürlek Dursun Gürlek tarihimizde "Ayaklı Kütüphane" olarak adlandıralan toplam on altı (16) büyük şahsiyetler hakkında bizlere değerli,derin bilgiler sunmakta. 1- Gelenbevi İsmail Efendi 2- Mütercim Asım 3- Kethüdâzâde Arif Efendi 4- Hoca Tahsin Efendi 5- Ömer Hilmi Efendi 6- Ali Emiri Efendi 7- Babanzâde Ahmed Nâim 8- Muallim Cevdet 9- Ömer Ferid Kam 10- İsmail Fenni Ertuğrul 11- İsmail Sâib Sencer 12- Nurullah Pertev Bey 13- İbnülemin Mahmud Kemal İnal 14- Mükrimin Halil Yınanç 15- Hacı Muzaffer Ozak 16- Ali İhsan Yurt Hayatlarından kesitler, şiirler, hicivler,tartışmalar,atışmalar,yeni kelimeler öğrenmek için ve hatta yer verilen kitap önerileri ile oldukça ilgi çekici... ‘’Ali Emiri Efendi tam bir bibliyoman, daha doğrusu bibliyofil idi. Eşi benzeri bulunmayan bir kitap delisiydi. Herhangi bir eseri elde etmek, kıymetli bir evraka sahip olmak, nadir yazmalara ulaşmak için her türlü fedakârlığa katlanır, akla hayale gelmedik yöntemlere başvururdu. Konduğu her çiçekten bal alan arı gibi, o da her gittiği memlekette nadir eserler, çok değerli yazmalar, müellif nüshası kitaplar topladı.”
Ayaklı Kütüphaneler
Ayaklı KütüphanelerDursun Gürlek · Timaş Yayınları · 2020313 okunma
" Çarşı­ya özellik katan dükkanlardan biri sahaflığı kadar şeyhliği ile bilinen Muzaffer Ozak 'ın idi. Onun vefatı ile Sahaflar Çarşısı çok şey kaybetti denebilir. Yerli yabancı pek çok ziyaretçisi vardı. Hat sanatlarımız­dan eski yazmalara, tasavvuf kültüründen musikiye kadar pek çok sahada Muzaffer Hoca geniş kültürü ile kendisine gelenlere yeni ufuklar açıyordu. ''
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.