Onun anlamları üzerine yazmaya devam edeceğim inşallah.
Can sıkıntısının iki kaynağı
Bilhassa uzun mesafe uçak yolculuklarında, yolculara ilk servis edilen şeyin “kulaklık” olması bana hep ilginç gelmiştir.
Nispeten dar bir mekân olan kabin içinde, bir koltuğa çivilenmişçesine, saatler boyu yolculuk “sıkıcı” gelir insana. Yolcular büyüklere
Müzik dolapları, otomobiller, küfürler, köpek havlamaları, radyolar… Hep beraberdik. Aynı b.k çukurunun içindeydik hepimiz. Kaçış yoktu. Zamanı geldiğinde sifonumuz çekilecekti.
1. Giriş
Türkiye’nin eğitim sisteminde, sorunlar açısından yok yok. Böyle olunca, toplumun tepkisizliğine şaşmamak gerekiyor. ‘Okulsuz toplum’ tartışmaları açısından bakarsak (bkz. Baker, 2006; İllich, 2006), kapitalist okullar, toplumsal benzeştirme (asimilasyon) rolünü başarıyla gerçekleştirmektedirler. Okullar, geçmişte, toplumsal mücadelenin
Şehrin gürültüsüyle beraber ay ışığı sızıyordu odama: müzik dolapları, otomobiller, küfürler, köpek havlamaları, radyolar...hep beraberdik.
Aynı bok çukurunun içindeydik hepimiz..
daha gerçek yalanların
doğrularından
o yüzden boğuluyoruz
bir bardak suda fırtınadan
zaman beni
ben zamanı öldürüyorken
tuttum nefesimi atmaya
seni beynimden
“Şehrin gürültüsüyle beraber ay ışığı sızıyordu odama: müzik dolapları, otomobiller, küfürler, köpek havlamaları, radyolar... Hep beraberdik. Aynı bok çukurunun içindeydik hepimiz. Kaçış yoktu. ”
Şehrin gürültüsüyle beraber ayışığı sızıyordu odama: müzik dolapları, otomobiller, küfürler, köpek havlamaları, radyolar... Hep beraberdik. Aynı bok çukurunun içindeydik hepimiz. Kaçış yoktu. Zamanı geldiğinde sifonumuz çekilecekti.