Hayatım boyunca bu kadar az beklentiyle başlayıp bu kadar iyi sonuçlanabilecek kaç örnek yaşarım bilmiyorum. Ben kitabı ilk kez almaya çalıştığımda baskısı yoktu, daha sonra baskısı yapıldı ve şimdi yeniden satılıyor. Öncelikle özellikle ülkemizde hak ettiği değeri kesinlikle bulamamış ve devlet-adalet mekanizması konusunda sözde en iyi örnek sayılan Franz Kafka’nın “Dava” kitabından bin kere daha etkili, daha sürükleyici, daha gerçekçi, daha çok sizi saran bir kitap olduğunu söylemek gerekir.
Genel olarak ana konuyu düşman ceza hukukunun mağdurunun üzerinden dinliyoruz. Asıl derdi adalete hizmet olmayan yargıçlar için “Ruhuna pek aldırmasada kanunlarımızı iyi bilir” diyerek çok güzel bir çözümleme yapılıyor. Kanunlarla ilgili duyduğum en vurucu cümle de şuydu “Kanun insanların kafasında yaşar. Bir yargıç dürüstse kanun korunur” . “Ama acaba nereden başlamalıyız belki de seninle başlamalıyız Yakov şunu aklından hiç çıkarma eğer senin hayatının bir değeri yoksa benimkinin de yoktur kanun seni korumazsa günün birinde beni de korumayacaktır. İşte bu yüzden seni yüzüstü bırakmak istemiyorum ve bu beni endişelendiriyor seni yüzüstü bırakmamam gerek.” Bir ülkede hukuksuzluk varsa ancak bu yöntemle çözülebilir, başka yolu yok. Bu kitapta anlatılanlar ne yazık ki hala geçerli, ne yazık ki yıllar geçse de durum aynı. Bu kitapta belki bu duruma biraz olsun ışık tutabilir ve görmek isteyenlerin, duymak isteyenlerin gözünde haksızlıkların ne gibi sonuçları olabileceğini gösterebilir.