#okudumbitti #kitapyorumu
Herkese merhaba, size bugün yarım kalan bir aşk hikayesi ile geldim. Haydi yoruma bekliyorum.
Erkek karakterimiz,sevdiği kadın Ece ile güzel bir beraberlikleri vardır. Bu ilişki evliliğe kadar gider.Lakin mutlu bir evet beklerken, Ece sevdiği adam tarafından nikâh masasında terkedilir. Ama bu terkedilişin altında yatan acı gerçek çok üzücüdür. Erkek karakterimiz kendini evine kapatır ve sevdiği kadından ayrı kaldığı günlerini yazıya döker. Aslında kendi deyimi ile bir Girdabın içine hapsolmuştur. Bu girdap onu içine çekecek, günden güne eriyip tüketecektir. Kaçtığı mahallede komşu Seher ona yardım eder. Fakat o hiçbir şekilde kimseyle bağ kurmaz. Aklı fikri hep Ece ile doludur.
Ece ile nasıl tanıştılar?
Son anda neden evlenmekten vazgeçti?
Ece'ye neler yazdı?
Nasıl bir girdabın içinde kaldı?
Seher kim ve neden yardım ediyor?
Ece ile tekrar kavuşabilecek mi?
Bu hikaye nasıl bitecek?
İnsan aşıkken de terkeder mi? Sevdiğini üzmemek için kendinden vazgeçer mi? O da böyle düşündü. Sevgisi o kadar kutsaldı ki, o kadar yürekten seviyordu ki...Onsuz geçen günlerini tek tek kaleme aldı. Yaşadıklarını, yaşayamadıklarını... Sevgisiz büyüyen biri nasıl bu kadar sevebilir dedirtti bana. Cidden böyle sevenler kaldı mı? diye çok düşündüm. Hergün bıkıp usanmadan yazdı. Yazdıkça sevgisi daha da büyüdü. Ve acı gerçek ile yüz yüze kaldı. Peki Ece'ye ne oldu? Onu da kitaptan öğrenin. Yalnız o son beni çok üzdü çok.Yaşanılan aşkı fazlasıyla hissettim. Sadece betimlemeler bir tık az olsaydı daha iyi olurdu. Nacizane fikrim budur. Hiç kimse sevgisi ve hayatı ile sınanmasın.Herkese keyifli okumalar diliyorum.
Fyodor Dostoyevski külliyatı kronolojik okuma maratonumun 11. kitabı olan 
Yeraltından Notlar’ı iki gün önce bitirdim. Ama ben mi kitabı bitirdim
