Şimdi başladım bakalım şuan 16 sayfa okudum.Devam edicem bakalım mola olursa ve ders çalışacam biraz ama çok güzel kitapa benziyor.Bakalım beni neler bekliyor edebiyatta.İlk başta evde okudum sonra işte okudum.Film çok geç zamanda çıkabilir dedi elif abla.Herkes tavsiye etti.22 kitap bitirdim.Edebiyat romanı olması güzel ama ve bilgi
“Savaş ve Barış”, bugüne kadar okuduğum en uzun roman olmuştur ve bildiğim kadarıyla hali hazırda dünyanın en uzun romanları arasında yer alır. Toplamda dört kitap ve son sözden oluşan romanın her kitabı da çeşitli bölümlere ayrılmıştır. Tolstoy, bu eserde tarihe dair kişisel görüşlerini kaleme alırken felsefi düşüncelerine de yer vermiştir. Başka
Esasen ne kadar tuhaf bir ülkede yaşadığımın ayırdına varalı çok olmadı. Her şey o kadar hızlı gerçekleşiyor ki durup düşünmeye dahi vakit bulamadığım çok oluyor. Baylar tüm samimiyetimle itiraf etmek zorundayım ki bütün uyuşukluğum, olayların ardına geçip acımasızca ittiren zamanın suçudur.
Tuhaf ülkem işte, hangi hassas yerine değinecek
Aşk ve acıyı harmanlayan güzel bi mektup örneği. Karamsar ve naif bir kadının yazdığı aşk mektubu, acı çekmeyi sevenler okumalı. Ama rica ediyorum böyle şeyler yaşamayın.
Rica ederim Burak Aksak.
“…Dizi bitmesine rağmen hala sevgisini bizden esirgemeyen, benim bile unuttuğum sahneleri bana hatırlatacak kadar dizinin takipçisi olan Leyla ile Mecnun seyircisine teşekkür ederim…”
Böyle demiş Başlarken kısmında Burak Aksak. Ben de ilk kısmını üzerime alındığımdan cevap hakkı doğdu.
Kitabı ilk aldığımda yarısından
Merhaba; kızıl ay'ın değişmeyen yüzü olan sen. Bugün senin doğum günün. Bugün benim senin saçlarını ilk koklayıp, hayallere senden habersiz daldığım gün.
Begonyam; hatırlarmısın? Hürrem Sultan'a Üsküdar iskelesinin karşısinda yaptırılmış olduğu Camii'nin hikayesini anlatmıştım. Mimar Sinan'ın bu camii yaparken dünyanın en anlamlı parcasını
Sayın Baylar ve sevgideğer naif hanımefendiler.
Kimilerce, "Dostoyevski'nin en iyi eseri" denilen, buna katılır nitelikte Dostoyevski'nin bizzat 1877'de "Bir Yazarın Günlüğü" 'nde, Öteki için, "Edebiyata bu fikirden daha ciddi bir katkım olmadı." dediği bu başyapıtı nasıl inceleyebilirim? Neyse, Ne kadar söz
Dillere destan olmuş, kimisinin dilinde rezil, kimisinin dilinde şanı yürümüş olan enfes bir kitap Kürk Mantolu Madonna. Bu kitap ile alakalı çok üzüldüğüm noktalar var ki ismini, günümüz Madonna'sıyla karıştırma cehaletinde bulunan, kendi edebiyatından bihaber olan bir kesim mevcut. Bu kesim bu kitaba ilk başlarda önyargıyla başlamama neden oldu.