340 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
206 günde okudu
Çankırı, Kurşunlu'nun Yamören köyünden bir grup gencin Ankara'ya gurbete çalışmaya gidişlerini, yaşadıklarını anlatan bir 'köylü-emekçi' romanı. Kulaksızın Mustafa, köy yerinde sevdalandığı Ayşe'yi Hocaların Hakkı'ya kaptırınca soluğu gurbette alır. Mustafa tipik bir köylüdür. Kurnaz, yeri geldiğinde hilekar, haset,
Sağırdere
SağırdereKemal Tahir · Bilgi Yayınevi · 1974685 okunma
440 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
“Körduman“, “Sağırdere“ sonrası serinin ikinci kitabı. “Sağırdere“de bizi Çankırı’nın Yamören köyünde yaşayan 15 yaşındaki Mustafa, can-ciğer arkadaşı Pelvan Vahit, akıl hocaları hırsız Topal İsmail ve 50 hanelik bu köyün diğer sakinleri ile tanıştırmıştı Kemal Tahir. Gurbete giden Pelvan Vahit ile Mustafa köye geri dönmüşlerdi. “Körduman“da bu
Körduman
KördumanKemal Tahir · İthaki Yayınları · 2019347 okunma
Reklam
' Filler güçlüydü, büyüktü, bir tek fil belki milyarlarca karınca büyüklüğündeydi. Onlara nasıl karşı çıkabilirler, naıl isteklerini yerine getirmeyebilirlerdi! '
Sayfa 29 - Toros Yayınları pdfKitabı okudu
HÜSEYİN NİHAL ATSIZ'IN TOPAL ASKER ŞİİRİNİN HİKAYESİ -ALİ KAFKASYALI
Nihal ATSIZ'ın ''Topal Asker'' şiirini yazmasına neden olan olay: 1915 yılının Aralık ayı. Kışın en şiddetli günleri. Türk Ordusu 37 yıldan beridir Rus ve Ermeni işgali altında bulunan Kars, Ardahan, Artvin ve Batum şehirlerini Rus ve Ermeni zulmünden kurtarmak için Doğu'ya sefer düzenler. Enver Paşa komutasındaki
Babam Bekir Berk Ertuğrul Hakan Berk BEKİR BERK’İN ilk eşinden oğlu, Ertuğrul Hakan Berk’tir. O da babası gibi bir avukat. Balıkesir Barosunda görev yapıyor. Hakan Berk, babasıyla ilgili hatıra, bilgi ve belgeler konusunda bize yardımlarda bulundu. Bize gönderdiği hatıralarda, ilk kez duyacağınız ilginç anekdotlar da var. Oğlunun kaleminden Bekir
Neyim? Bir hiç... İşe güce yaramaz, topal... Sen sağlamsın, senin hakkın, dünyadan zevk al: Çünkü orda düşmanlarla boğuşurken biz Siz muhteşem salonlarda şarap içtiniz! Ey gözünün rengi bana yabancı güzel, Her yolcunun uğradığı ey hancı güzel! Sen yabancı kucaklarda yaşarken her gün Yapıyorduk biz de kanla, barutla düğün. "Topal Asker" şiirinin de hazin bir hikâyesi vardır. 1915 yılından itibaren çeşitli cephelerde savaşan Ahmet Turan, iki cephede ayağından sakatlanır ve topallayarak yürümeye başlar. Bir şarapnel parçası da burnunu, çene sini dağıtır, yüzü tanınmaz hâle gelir. Terhis edildikten sonra köyüne gittiğinde hem köyünün hem de ailesiyle köylülerinin Rus ve Ermeniler tarafından kaçarken yakıldığını görür ve üzüntüyle Istanbul'a döner. Ayrılırken adresini veren komutanının Avrupa yakasındaki evine giderken yolcu vapuruna biner. Sendeleyip tutunarak bir banka oturur. Vücudu ve ruh hâli ülkesinin durumu gibidir. Karşı tarafta oturan ve yabancıyı andıran bakımlı ve alımlı kız, Ahmet Turan'a bakıp bakıp güler, onunla alay eder. Bu duruma çok üzülen Ahmet Turan komutanının evine varır, hıçkıra hıçkıra çok ağırına giden bu olayı anlatır. O sırada komutanın arkadaşlarından Mehmet Nail Bey'in oğlu Askeri Tibbiye öğrencisi Atsız da oradadır. Atsız, bu kahraman Türk gazisine yapılan terbiyesizliğe çok üzülür ve duygularını gençlik heyecanına katarak Ahmet Turan'ın ağzından o arsız kıza "Topal Asker" şiiriyle cevap verir.
Reklam
79 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.