Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Muhteşem! Mutlaka okuyun!
İnsanın tam mânâsiyle bir insan olabilmesi, gizli kuvvetleri ve görülen azaları iledir. İnsanın görülmeyen gizli ve iç kuvvetleri, hayat ve rühtur. Görülen kuvvetleri ise beden ve azalarıdır. Bu azalardan bazılarının yokluğu, insanın yokluğu demektir. Kalb, ciğer, beyin ve yokluğu ile insanın hayatı yok olan diğer bazı azalar gibi. Bazılarının
Sayfa 434Kitabı okudu
"Dinin direği"
Bir ibadetin kabul edilmesi veya reddedilmesi yalnız Allah'ın iken!! Ehlisünnet, namazın kabul olacağı ve olmayacağı şartları belirlemiştir. Namazı bozan şeyler, namazın farzları, sünnetleri gibi binlerce hüküm... Örneğin namazda ellerin nasıl ve nerede bulunması gerektiği, besmelenin çekilip çekilmeyeceği, amin denilip denilmeyeceği... Bir Müslüman Kuran'da belirtilmeyen bu hususların dinin bir kapsamı ve şartı olmadığını bilir.
Reklam
Namazların sünnetleri de vardır. Bu sünnetler, namazların vaciplerini tamamlar. Onlardaki noksanlıkları giderir ve fazla sevap kazanmaya sebep olur. Sünnetlere riayet edip devam etmek, Allah'ın peygamberine sevgi alametidir. Bununla beraber bu sünnetleri terk etmek, namazın bozulmasını ve tekrar kılınmasını gerektirmez. Fakat küçümsemeksizin kasten terk edilmesi bir hata ve bir mahrumiyettir. Fakat sünnetin hak görülmemesi, boş ve hikmetten uzak sayılarak küçümsenmesi, -Allah korusun- küfürdür. Çünkü Sünnet de şer'i hükümlerden ve esaslardan biridir.
Neden önce Edep?
Velilerin büyüklerinden Sehl b. Abdullah Tüsteri k.s. şöyle demiştir: "Kulun farz namazları tam olarak yapabilmesi için namazın önündeki ve sonundaki sünnetlere ihtiyacı vardır. Sünnetleri tam olarak yapabilmesi için nafilelere ihtiyacı vardır. Nafilelerin tam olabilmesi içinse edeplere ihtiyacı vardır." Sühreverdi,avârifü'l-Meârif
Namaz insana benzer. Şüphesiz ki insan zahirî uzuvlarının ve ruhtan ibaret olan bir de bâtının varlığıyla tam bir insan olur. Kalp, akciğer ve beyin gibi uzuvlardan bazısı olmadığında insan yaşayamaz. Göz, el ve ayak gibi bazı uzuvlar olmadığında ise yaşayabilir ancak bazı şeyleri yapamaz. Kaş, sakal ve kirpikler gibi bazı vücut parçalarının yokluğunda ise insan yaşamaya devam eder, her şeyi yapabilir ancak güzelliği eksik olur. Kaşların kavisli olması ve siyah saç gibi bazı özelliklerin yokluğunda ise güzelliğin aslına bir zarar gelmez ancak güzellik mükemmel olmaz. İşte namaz da böyledir. Namazın rükünleri vücudun kalbi, akciğeri ve beyni yerine geçer. Vacipleri gözler, eller ve ayakların yerine geçer. Bundan dolayı vacipleri kasten terk etmek namazı bâtıl hâle getirir. Ancak bu durum, rükünlerin kasten terk edilmesinden her hâlükârda ehvendir ve vaciplerin terk edilmesinde olduğu gibi sehiv secdesiyle telafi edilmez. Namazın sünnetleri ise kaş, sakal ve kirpikler yerine geçer. Kılınma şekilleri de kaşların kavisli ve saçın siyah olması gibidir. Namazın ruhu niyet, ihlas, huşû ve namazda başka bir şey düşünmemektir.
Sayfa 157Kitabı okudu
Bediüzzaman da ona dostluk gösterir, her görüştüğünde iman hakikatlerini telkin ederdi. İman konusunda adamcağızı epeyce yumuşattıktan sonra, bir gün ona namaz kılmasını tavsiye etti. Adam, kendisinin de kılmak istediğini, ancak namazın çok ve uzun olduğunu, bu sebeple de gözüne kestiremediğini söyledi. Bunun üzerine Bediüzzaman ona dedi ki: “Sen namazların farzını kıl, ben sünnetleri senin yerine kılarım.”
Reklam
(Tadili Erkan’ı) terk etmenin yirmi altı kadar zararı vardir: (1) Fakirliğe sebep olur. (2) Ahiret uleması ona buğzeder. (3) Adaletten düşer, şahadeti makbul olmaz (4) Namaz kıldığı mekan, kıyamet gününde aleyhine şahadet eder (5) Bir kimse tadili erkansız namaz kılarken öte yanında biri görüp söylemese günahkar olur (6) O namazı geri
Ve dahi namazın otuz dört kadar sünnetleri beyan olunur: 1. Misvak tutunmak, 2. İftitah tekbirinde ve vitrin Kunut tekbirinde ellerin(i) kulaklarına ve avretler omuz beraberine (hizasına) kaldırmak, 3. İftitah ve Kunut tekbirlerinde avuçlarını kıbleye teveccüh ettirmek, 4. Kıyamda ellerin(i) bağlamak, 5. Sağ elini sol eli üzerine komak, 6.
Namazın sünnetleri meselesine gelince ise bunlar tıpkı insandaki el, göz ve ayaklar derecesindedirler. Bu organların yitirilmesiyle nasıl ki insan hayatını yitirmezse, bunlardan birinin yapılmamasıyla namazın sıhhatine bir şey gelmez, namaz yine namazdır. Nasıl ki söz konusu organlardan yoksun olan kimse sakat bir insan ise, namazdaki sünnetlerden birinin eksikliği de böyledir. Yani namazda olması gereken sünnetlerden birini eksik yapan bir kimse, adeta padişaha sakat bir köleyi hediye etmeye benzer. Köle yaşıyor, ama sakattır. Namaz da namazdır; ama eksik bir namazdır.
36 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.