Umutsuz bir sevgi ile seven kimse bir an gelir ki ihtirasını dizginleyebilir: Çünkü o yalniz ceken degil, cektigi aciyi yaratan kimsedir. Bunu başaramazsa demek ki kendi hatası yüzünden acı çekiyordur. Fakat asıl sevilip de sevemeyen kimsedir ki kurtulamamasıya mahvolmuş bir insan demektir.Çünkü Hedef olduğu sevginin ölçüsü, sınırı kendi elinde değildir; tam tersi, kendi benliğinin, iradesinin dışındadır bu. İşin asıl feci tarafı da şu ki, ancak onun için hem bir işkence, hem de bir hatadır. Halbuki bir kadın sevilse de kendisi sevmese ve bu aşktan kendini korumaya kalkişsa, kadinligin kanununa boyun egiyor demektir."Hayır" demek onun için gayet tabiidir; ve en ateşli bir aşka dahi karşılık vermediği zaman, kimse onu zalimlikle suclayamaz. Bunun tersine olan hallerde ise iş, ne yazık ki bambaşkadır. Bir kadın utanç duygusunu bile alt ederek sevgisini bir erkeğe sunarsa, fakat bunun karsiligini bulmaktan emin olmazsa, erkek de direnip soğuk durursa, işte o zaman durum fecidir! Bir erkek kendisini arzulayan bir kadını reddederse o kadının en ince duygularını yaralamis demektir. Kadın sevgisini açıkladıktan sonra, erkek bu red işini ne kadar nazik yaparsa yapsin,boştur. Bu konuda ileri surebileceginiz en ustalıkla mazeretler dahi saçmadır. Sadece dost kalmak, arkadaş kalmak için yapacağı teklif asagilaticidir! O zaman bir erkeğin böyle direnmesi er geç zalimlik hâline gelir. İstemeden suçlu durumuna düşmüştür o. Korkunç bir durumdur bu, halledilmesi de imkansızdır.
Sayfa 210 - Sentez Yayinevi