Frankenstein: Felix,Agatha ve Baba
Samandan yaptığım zemine uzandım fakat uyuyamıyordum. Gün içinde olanları düşünüyordum. Beni en çok etkileyen, bu insanların kibar tavırları idi. Onlara katılmayı o kadar istemiştim ki, ama cesaret edemedim. Bir gece önce gaddar köylülerin bana neler yaptıklarını çok iyi hatırlıyordum. İleride nasıl bir yol izleyeceğimi bilmiyordum fakat
Sayfa 120 - Timaş YayınlarıKitabı okuyacak
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında. Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir
Reklam
9. BÖLÜM SONSUZ SABIR Bir zamanlar cennet meyvesini işitmiş olan bir kadın vardı. Ona tamah etti. Adına Sabar diyeceğimiz bir dervişe sordu, “Bu meyveyi nasıl bulabilirim ki böylece mevcut bilgiye erebileyim? “Sana verebileceğim en iyi tavsiye benimle çalışman olur,” dedi derviş. “Fakat böyle yapmazsan, kararlı bir şekilde ve bazen yerinde
Ayaz, büyük fatih, Put Kıran Gazne Hükümdarı Mahmut’un ahbabı ve kuluydu... Bu kıssada kullanılan her kelimenin üzerinde dur. İslam putlara inanmaz ama bu Müslümanlar tarafından yanlış anlaşılmıştır. Putlara inanmamak başka bir şey, kalkıp başkalarının putlarını yok etmeye başlamak başka. Aslında birinin putunu kırmak demek, olumsuz yönde de
Mattia Pascal
Kesin olarak bildiğim bir şey varsa o da adımın Mattia Pascal olduğudur. Bundan da her fırsatta yararlanırım. Biri benden herhangi bir öğüt isteyecek kadar şaşkınlığa düşmüşse, omuz silker, gözlerimi kırpıştırarak ona şöyle derim: “Benim adım Mattia Pascal.” “Evet evet, biliyorum bunu.” “Peki sence bunun bir önemi yok
ÖNSÖZ - Everest YayınlarıKitabı okuyacak
Stefan Zweig
Umutsuz bir sevgi ile seven kimse bir an gelir ki ihtirasını dizginleyebilir: Çünkü o yalniz ceken degil, cektigi aciyi yaratan kimsedir. Bunu başaramazsa demek ki kendi hatası yüzünden acı çekiyordur. Fakat asıl sevilip de sevemeyen kimsedir ki kurtulamamasıya mahvolmuş bir insan demektir.Çünkü Hedef olduğu sevginin ölçüsü, sınırı kendi elinde değildir; tam tersi, kendi benliğinin, iradesinin dışındadır bu. İşin asıl feci tarafı da şu ki, ancak onun için hem bir işkence, hem de bir hatadır. Halbuki bir kadın sevilse de kendisi sevmese ve bu aşktan kendini korumaya kalkişsa, kadinligin kanununa boyun egiyor demektir."Hayır" demek onun için gayet tabiidir; ve en ateşli bir aşka dahi karşılık vermediği zaman, kimse onu zalimlikle suclayamaz. Bunun tersine olan hallerde ise iş, ne yazık ki bambaşkadır. Bir kadın utanç duygusunu bile alt ederek sevgisini bir erkeğe sunarsa, fakat bunun karsiligini bulmaktan emin olmazsa, erkek de direnip soğuk durursa, işte o zaman durum fecidir! Bir erkek kendisini arzulayan bir kadını reddederse o kadının en ince duygularını yaralamis demektir. Kadın sevgisini açıkladıktan sonra, erkek bu red işini ne kadar nazik yaparsa yapsin,boştur. Bu konuda ileri surebileceginiz en ustalıkla mazeretler dahi saçmadır. Sadece dost kalmak, arkadaş kalmak için yapacağı teklif asagilaticidir! O zaman bir erkeğin böyle direnmesi er geç zalimlik hâline gelir. İstemeden suçlu durumuna düşmüştür o. Korkunç bir durumdur bu, halledilmesi de imkansızdır.
Sayfa 210 - Sentez Yayinevi
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.