Rabb'im Araf Suresi, 180. ayette ne diyor? Anımsatmak isterim:
"En güzel isimler Allah'ındır, O'na o güzel isimleriyle dua edin."
O halde duanda mutlaka esmayı kullan, bunu ben değil Allah söylüyor.
Çünkü bu sana derinlik katacaktır. Allah'ı daha yakından hissetmeni sağlayacaktır. Birinin adını bilirsen, ondan rahatlıkla bir şey isteyebilirsin, adını bilmediğin birinden bir şey istemeye kalktığında bir tıkanıklık olacaktır. Her şeyin adını biliyorsun ancak Rabb'inin adlarını bilmiyorsun. Onların ne anlama geldiğinin çoğumuz farkında değiliz.
Allahım, onu neden yalnız bıraktın? Neden, yalnızlığının verdiği çaresizlikle can sıkıcı ilişkiler kurmasına izin verdin? Neden, geçirdiği her dakikanın hesabını sordun, içini ezdin? Neden, korkuyu göğsünden çekip almadın? Neden, suçluluk duygusunu üzerinden atmasına yardım etmedin? Neden, apartmanın bodrumunda saklambaç oynarlarken Ayla’yla
Allahım, onu neden yalnız bıraktın? Neden, yalnızlığının verdiği çaresizlikle can sıkıcı ilişkiler kurmasına izin ver din? Neden, geçirdiği her dakikanın hesabını sordun, içini ezdin? Neden, korkuyu göğsünden çekip almadın? Ne den, suçluluk duygusunu üzerinden atmasına yardım etmedin Neden, apartmanın bodrumunda saklambaç oynarlarken Ayla ile
Şaşkınlığımı gizleyecek bir yer
Bulamadım şiirden başka.
Rabbim ne der?
Camiden eve dönerkenki ferahlık
Sadece müminlerin bildiği,
Şiir böyle bir şey mi?
Ne güzel, dökmek, şiirle içini;
Aynaya bakarken okunacak o dua;
Güzel yarattın beni, ahlâkımı da
Güzel kıl; namaz gibi...
Canımı yakıyor dünyanın güzelliği
Yetmiyor ömür, o büyük şiire.
Rabbim, ne olursun
Sözümü kesme...
Şaşkınlığımı gizleyecek bir yer
Bulamadım şiirden başka.
Rabbim ne der?
Camiden eve dönerkenki ferahlık
Sadece müminlerin bildiği,
Şiir böyle bir şey mi?
Ne güzel, dökmek, şiirle içini;
Aynaya bakarken okunacak o dua;
Güzel yarattın beni, ahlâkımı da
Güzel kıl; namaz gibi...
Canımı yakıyor dünyanın güzelliği
Yetmiyor ömür, o büyük şiire.
Rabbim, ne olursun
Sözümü kesme...
Diyarbekir' de bir ihtiyara misafir olmuştum. Çok malı ve güzel yüzlü bir çocuğu vardı. Bir akşam anlattı. ''Benim ömrümde bu çocuktan başka evladım olmadı. Bu vadide bir ağaç var. İnsanlar hacet dilemek için oraya giderler. Uzun gecelerde ağacın dibinde Hakka yalvardım da bana bu çocuğu bağışladı. Bu sırada, oğlunun arkadaşlarına usulca şöyle dediğini duydum: ''Ne olurdu, o ağacın yerini bilseydim de dua etseydim ve babam ölseydi.'' Adam, oğlum akıllı diye sevinirken oğlu, babam bunak diye söyleniyor.
Hayatından yıllar geçer de sen
Babanın mezarına uğramazsın
Sen babana ne hayır ettin de
Oğlundan aynısını bekleme
BARUT HAKKI
Şaşkınlığımı gizleyecek bir yer
Bulamadım şiirden başka.
Rabbim ne der?
Camiden eve dönerkenki ferahlık
Sadece müminlerin bildiği,
Şiir böyle bir şey mi?
Ne güzel, dökmek, şiirle içini;
Aynaya bakarken okunacak o dua;
Güzel yarattın beni, ahlâkımı da
Güzel kıl; namaz gibi...
Canımı yakıyor dünyanın güzelliği
Yetmiyor ömür, o büyük şiire.
Rabbim, ne olursun
Sözümü kesme...
TÜFEKSİZ HAREKETLER
Akşamı getirdim, bugün de
Karışmam gerisine;
Sabahı göstermez isterse beni
Özenle saklanan tohumlar gibi
Koyar da bir kutunun içine...
"Allah, mutluluğunuzu bozmasın. Allah, ağzınızın tadını bozmasın.” diye dualar son dönemde maalesef Müslümanların ağzından düşmez oldu. Bunlar aslında laf bile değil ama insanlar bu laflan güzel dua ediyorum zannıyla söylüyorlar. Dedikleri çift taraflı keskin bıçak gibi kaderlerini kesip biçiyor, zarar veriyor, farkında değiller. Söyledikleri sözün ne anlama geldiğini bilmez şekilde konuşuyorlar. Sanki senin arkadaşın, kardeşin çok mutlu da ara sıra bazı olaylarla mutluluklarını haşa Allah bozuyor da sen de sanki dua ediyorsun, bozmaması için Allah'a yalvarıyorsun gibi bir durum ortaya çıkmıyor mu?
Dua ederken söylediğin cümleleri çok iyi düşünmen gerekir. Sen bu dünya hayatında fani bir sevgiyle sevdiğin, fani olan sevgiline bile kullandığın sözleri özenle seçip "Beni yanlış anlamasın aman sakın!” diye düşünürken âlemlerin Rabbi olan Allah'a ettiğin bu dualar bu kadar özensiz olur mu?