Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Beni hiç tanımıyosun demi. Beni sana sorsalar ben böyle birini ne ,gördüm, ne duydum ,ne de biliyorum dersin o kadar eminim ki."
Düşünmek; bizi diğer canlılardan üstün kılan insan olmamızı sağlayan tek unsurken, ben düşünmekten vazgeçmiştim. Ne farkım kalmıştı taştan, odundan, demirden havada uçuşan zerre kadar tozdan? Haklıydı Toprak Ana, can yoldaşım ve belki de haklı olduklarını hâlâ bilemediklerim...
Reklam
Doktor Gebers
“Ben de bir can değil miyim? Senin canın sana ne kadar tatlıysa benimki de kendim için o kadar değerlidir.”
Sayfa 34 - Doktor GebersKitabı okuyor
Yine yine yine.
“ Ne kadar çok hayal kırıklığı yaşarsan yaşa yine dene..”
Hiçbir şeyden haberim yokken ne ara bu kadar kötü biri ilan edildim ben?
neden ben ?
Neden ben? Ne kadar kibirli ve bencilce bir soruydu. Dünyanın en muhteşem adamıyla tanışıp evlendiğinde neden ben diye sormuş muydum? O Güne dek yaşadığım güzelliklerde neden ben diye sorgulamış miydim? Başka insanların evlatları türlü hastalıklarla dünyaya gelirken çocuğum sağlıklı doğduğunda neden ben demiş miydim? Sahip olduğum iyi ve güzel ne varsa sorgulamadan kabullenmiştim o güne kadar. Şimdi felaket kapıyı çaldığında neden ben diye sorgulamaya hakkım var mıydı?
Reklam
İyi geceler.
O bana bunu yapmazdı. Ben yapıyorum ama o olsa beni bu kadar düşünmez bu iyiliği bana etmezdi diye düşünme. Bu seni sen yapar ondan farklı kılar. Ve ne olursa olsun Allah her yaptığın iyiliği güzelliği görür. Hiçbir çaba boşa gitmez...
#Siyabend
Biliyorum sana giden yollar kapalı Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni Ne kadar yakından ve arada uçurum; İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi Uyandım uyandım, hep seni düşündüm Yalnız seni, yalnız senin gözlerini Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım Ben artık adam olmam bu derde düşeli/
Cemal Süreya
Cemal Süreya
“İnsanın derdi ne kadar büyük olursa gülüşü o kadar sıcak olurmuş, o dert güzelleştirirmiş onun yüreğini. Öyle derler, bizim buralarda. O derdin büyüklüğü neye göre ölçülür biçilir bilmem ben. Fakat birinin gülüşünün sıcaklığını hissettim mi, anlıyorum ki derdi çok. Güzelleşmiş derdiyle.” ➳|| Neşet Ertaş 🌻
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
"Namazlar gibi vakti olsa seni özlemenin... Alırız abdestimizi Yalandan yağmurlu İstanbul gecelerinde Özleriz adam gibi... Sen yoktun o zamanlar, çocukluğumda en çok yağmuru severdim ben... Ne zaman bir dert gelse bana, yağmur yağar, Dinler, dokunur, ve topraktan kalkan o kokuyu koklardım... Ateşim sönerdi.. sonra büyüdüm.. gözlerini gördüm, Yandım, yağmur yağdı, ve ilk kez sönmedim... Ben yağmurdan daha fazla bi seni sevebildim..." Hikmet Anıl Öztekin, Elif Gibi Sevmek kitabının giriş bölümünde güzel bir söz karşılar bizi; ''Sevmek belki bir gün okur diye şair olmaktır.'' Şiirler tasavvuf ağırlıklı Allah arzusuyla dolup taşmış, çoğu yerde karşısındaki insanı, insan ötesi bir varlığa dönüştürmüş. Gerçek hayatta böyle bir sevda olur mu diye düşündürtüyor. Yazar dilini çok güzel kullanmış. Bu kadar çok okunmasının hakkını vermiş.
Elif Gibi Sevmek 1
Elif Gibi Sevmek 1Hikmet Anıl Öztekin · Hayy Kitap · 201713,5bin okunma
Olacak şey mi bizi bu kadar pintice yaşatmak? Çekilir mi bu kupkuru hayat? Korkunç bir şey tutumluluğun bu kadarı. Nemize yarayacak mal mülk, tadını çıkaracak güzel çağımız geçtikten sonra? Sen de, ben de doğru dürüst gi­yinebilmek için her gün dükkan dükkan dolaşıp borç aradıktan sonra, ne yapalım yarınki zenginliği?
Taş olsa çatlardı. Dağ olsa yıkılırdı. Ben öyle bir durdum ki bunun derdiyle ne kadar yaşarım bilmiyorum
Yaz dedi bana. Yaz Ayşe. "Ama insanların göreceği yerlere değil deftere yaz." Herkes görsün istiyorum dedim. "O halde senden isteğim kendini kötülemeden, açık vermeden yaz. Dış dünyanın ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyorsun, öğrenmen sancılı olacak." Dedi. Dinlemedim. Bilir ki dinlemem, dizlerim kanamadan bilmem diz acısının ne olduğunu. Elleme dedim kendim öğreneceğim. Defterler istedim sonra ondan. Renkli olsun ki daha çok yazayım. İnekli defter buldum alır mısın dedim. Aldı. Biliyor ki ne kadar güzel bir defter olursa o kadar yazarim. Yazdım ama yetmedi. Anlatma ihtiyacı duydum. Düştüm öyle bir zorluğun içine. Dönmedi de dilim. Okuduklarımın bana öğrettiği kadar benim cümlelerim. Onlarda yetmedi anlatmama. Başka bisey de bulamadım. Dilde yetmiyormuş bir yerde anlatmaya. Sonra darbeler almam gerekti anlatma zorluğunu bırakmak için. Üst üste aldım. Dayanamıyorum, yapamayacağım dediğim yerden daha da kuvvetli kalktım. Öğrenmen çok zaman alacak, sancı çeken anne gibi düşün dedi. Alıyor. Bilmiyordum. Ben bu kadar kötülüğün barındığını bilmiyordum. Yoktu benim hafızamda, hiç olmamıştı. Öğreniyorum. Dünyanın kötü bir yer olduğunu, çabamın boş olduğunu, hepsini.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.