"Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?" diyen Oğuz Atay'ın Korkuyu Beklerken öykü kitabının son öyküsünün son sözüyle bu edebi zevklerle, ironilerle dolu kitapla ilgili hissettiklerimi anlatmaya çalışacağım.
Oğuz Atay'ı çok severim. Hatta memleketimde onun adına bir durak olması beni ayrıca gururlandırır. Yazarın romanlarından hatırı sayılır derecede okudum ama öykülerinin tadını bilmiyordum ta ki bu kitabını okuyana kadar. Oğuz Atay'dan herhangi bir kitap okumadıysanız şimdiye kadar romanlarının diline aşina olmak için bu kitabıyla başlayabilirsiniz. Çünkü özellikle Tehlikeli Oyunlar ve Tutunamayanlar'daki dil oyunlarını öykülerinde daha azami bir şekilde kullanmış.
Yalnızlık, toplumun dışında kalmışlık, tavan aralarındaki hatıralar, mektuplar, farklı olmanın insanlar arasında nasıl kabul görmediği gibi ruh dünyasına hitap eden çeşitli konular öykülerin bel kemiğini oluşturuyor. Aralarından en beğendiğim öyküler: Beyaz Mantolu Adam, Unutulan, Korkuyu Beklerken ve Babama Mektup oldu. Özellikle Korkuyu Beklerken'deki ruhsal ikilem ve ironiler şapka çıkartacak cinstendi.
Oğuz Atay'ı okuyalım, sevelim; onun gözleriyle, kalbiyle yalnızlıkları hissetmeye çalışalım. Kitaplı günlere...