“Dostlarım hırsızlar, yankesiciler, esrarkeşlerdi. Yeni Cami'de Arnavut İsa'nın kahvesinde gece işçileri (hırsızlar), dızdızcılar (dolandırıcılar), mantarcılar (düzenbazlar) arasında yattığım zamanlar, hayatımın mutlu zamanlarıydı. Orada efsanevi bir hayat sürdüm. Bir padişah, bir derebeyi gibi yaşadım. Rakımı, mezemi, esrarımı hep bu adamlar sağlıyorlardı. Çalıyorlar, çırpınıyorlar bana bakıyorlardı. Ya ben onlara ne yapıyordum, hiç... Birkaç taksim, işte o kadar.”
Sayfa 73 - Dorlion Yayınevi