Ve ferman çıktı:
“Mahkeme rüsumu ihdas oluna!” Böylece Osmanlı tarihinin ilk mahkeme rüsumu kondu. Buna göre kadılar, hüccetler için 25, tescil için 7, nikâh için 12 ve miras taksimi için de mirasın tutarından binde 20 akçe rüsum alacaklardı.
'Din tek mezhep neden dört' diye nara atan; gizli nikah için Şafiî mezhebinden Hanefî mezhebine geçiyor.
Reklam
Nikâh günü onlarca, yüzlerce veya binlerce kişi bir salonda bir araya geliyor. Haremlik selamlık dense, yobazlık sayılıyor.
Bir kadın Resulullah'a gelip, "Babam beni biriyle evlenmeye zorladı. Evlenmek istemedim, ama o beni evlendirmiş oldu. Ne yapayım?" diye soruyor. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem); "O nikah batıldır, o evlilik de hükümsüz ve geçersizdir." buyuruyor. Geçersiz artık, sayılamaz.
Sayfa 163 - Timaş Yayınları - 8. BaskıKitabı okudu
Memur olacaksan, nikah memuru olacaksın. Mesai masasının güzelliğine bak, iş için tarafa gelen herkesin yüzü gülüyor. Dert yok, tasa yok.
Bunlar alış veriş, kiralama, ortaklık, mudarebe, rehin, hibe, nikâh, talak, köle azat etme, emanet bırakma, ödün verme ve benzeri muamelelerdir. Bu muameleler kendi zatında mübahtır. Her ne kadar bunlardan bazısı bazı yerlerde vacip, sünnet ve müstehap olsa bile... Fakat şari (Allah) bu muamelelerde bulunulması halinde riayet edilmesi gereken bir takım şartlara ve rükunlara, batıl, fasit veya mekruh olmamasına itibar etmiştir. Aksi halde günahkâr olur veya kötü bir şey yapmış olur. O vakit bu dilin afetlerine girer. Bundan dolayıdır ki, İmam Muhammed'e, "Niçin zühd hakkında bir kitap yazmıyorsunuz?" diye sorulunca, "Alışveriş kitabı yazdım", demiştir. Bu sözüyle zühd ve takvanın ancak muamelatların batıl, fasit ve mekruh olanlarını araştırmakla hâsıl olacağına işaret etmiştir. Bunların bilineceği yer ise fıkıh ilmidir. O halde, bu işlerle ilgilenen kimselerin, bunlarla alakalı şeyleri bilmesi gereklidir. Çünkü bu ilmihaldir. Zira ilmihal farz-ı ayndır.
Sayfa 404
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.