Honoré De Balzac'ın çok da bilinmeyen hikayelerinden biri Sarrasine. Diğer eserlerine göre sönük kalmış bir hikaye bence de, bu yüzden pek popüler olmayabilir.
Spoiler içerir...
Roma'da sahneye kadınların çıkmasına izin vermediklerinden "parlak" oğlanları feminen hale sokup onları çıkarıyorlarmış sahneye. Bizim Fransız baş karakterimiz de bunu bilmeden kadın sandığı birine aşık oluyor. Zamanına göre ilginç bir hikaye tabii ama benim hoşuma gitmedi çok. Gerçi hikayeyi cinsiyet rolleri, yönelimler vs açısından yorumlamak hiç doğru olmaz çünkü bambaşka bir şey anlatıyor aslında. Sondan başa doğru giden bir hikaye. Zambinella'nın yaşlılığına tanık oluyoruz önce, sonra heykeltıraşı kandırması, cinayete sebep olması geliyor.
Balzac genelde açık bir ahlaki ders veriyor hikâyelerinde, ben bu hikayedekini anlamadım açıkçası. Kandırmak kötü bir şey tamam ama niye kandırılan öldü? Zambinella'nın sonu kötü bir son muydu ailesi ondan kaçıyor diye? Ne bileyim yani çok manasız geldi...
Her şeye rağmen Balzac yine hayatın hiç beklemediğim bir yerinden vurdu beni. Hikayeye başlarken hiç böyle bir şey beklemiyorsunuz. Yazarın da atıfta bulunduğu gibi Ann Radcliffe havası veriyor başta.